Tekfen Grup CFO’su Hakan Dündar:Tekfen ruhunu yalnızca anılarda değil gelecekte de yaşatabilmek ümidiyle
Tekfen Holding’de üç kurucu ortak dönemi bitti. Büyük ortak artık Can Kültür. Diğer ortak ise ARY Holding. Şimdi yeni ortakların nasıl bir yol izleyeceği merakla beklenirken grup yönetiminden isimler de duygusal paylaşımlar yapmaya başladı. Onlardan biri de Grup CFO’su Hakan Dündar oldu. Dündar, “En büyük temennim Tekfen’in değerler sistemini yeni ortakları ile de aynı hassasiyetle sürdürebilmemiz. Tekfen ruhunu yalnızca anılarda değil, gelecekte de yaşatabilmek ümidiyle” dedi.

Bu hafta başında Tekfen Holding’de Can Holding şirketi Can Kültür’ü yüzde 40’ın üzerinde hisseyle en büyük ortak haline getiren satışı iş dünyası PD’den okudu. Can Kültür, üç kurucudan biri olan Feyyaz Berker’in kızları Şebnem Berker ve Meltem Berker’in toplam yüzde 25,23 hissesini aldı.
Tekfen Holding’de geçen ay da kurucu ortaklardan Ali Nihat Gökyiğit’in ailesi hisselerini ARY Holding’e, Necati Akçağlılar’ın ailesi de Can Holding’in şirketi Can Kültür’e satmıştı.
Son imzaların da atılmasıyla sadece Tekfen’de aslında Türk iş dünyasında bir dönem bitti. Birçok şirketin kurulmasında genç mühendislere ilham kaynağı olan, Türk inşaat sektörünün yurt dışına açılmasına öncülük eden Tekfen artık iki farklı ortak tarafından yönetilecek. Mayıs başındaki genel kurulda da yeni yönetim şekillenecek.
ÇALIŞANLARDAN MERAKLI BEKLEYİŞ
70 yıllık geçmişi olan Tekfen’deki bu değişim mevcut yönetim ve çalışanlar tarafından yakından takip ediliyor. Çok dillendirilmese de herkes yeni dönemde nasıl bir yönetim politikası uygulanacağını, iki yeni ortağın Tekfen mirasını yaşatmak için kısa sürede uyum sağlayıp sağlayamayacağını merak ediyor.
Tekfen Grup Şirketler CEO’su Hakan Göral ise son satışın ardından “Yeni hissedarlarımızla birlikte, şirketimizin sürdürülebilir başarısını geleceğe taşımak temel önceliğimiz olacak” dedi.
Grup CFO’su Hakan Dündar ise Tekfen’deki değişime duygusal bir yazıyla tepki verdi. 2007 yılında Tekfen’e katılan Dündar, sosyal iş ağında “Tekfen Holding'te bir dönemin sonu… Bir Veda, Bir Miras ve Yeni Bir Gelecek” başlığıyla yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
“KURUCULARIN VİZYONER DURUŞUNU TÜM DETAYLARDA HİSSETTİM”
“2007 yılında Tekfen Holding'e, halka arzın hemen ardından katıldığımda, böylesine köklü bir yapının parçası olmanın heyecanını yaşamıştım. O gün bugündür, sadece bir şirketin değil aynı zamanda bir değerler sisteminin, bir vizyonun, bir felsefenin içinde büyüdüm, geliştim, şekillendim.
Merhum kurucu ortaklarımız Feyyaz Berker, Ali Nihat Gökyiğit ve Necati Akçağlılar’ın o vizyoner duruşunu sadece toplantı odalarında değil, karar alma süreçlerinde, iş yapış şekillerinde ve kuruma yansıyan tüm detaylarda hissettim. Onlarla aynı masada oturabilmek, onları gözlemleyerek öğrenebilmek, mesleki hayatımın en kıymetli fırsatlarından biri oldu.
Bu süreçte Tekfen’de birlikte çalıştığımız, şirketin çıkarlarını ve değerlerini kişisel menfaatlerin önünde tutan, aidiyeti yüksek, vicdanlı ve vefalı birçok yöneticiyle aynı yolu paylaşmak da benim için ayrı bir onurdu. Kurumsal kazanımı bireysel kazancın önünde gören bu anlayış, Tekfen’in ruhunu oluşturan en kıymetli unsurlardan biriydi.
“BİR DÖNEMİN KAPANIŞINA TANIKLIK ETMEK KOLAY DEĞİL”
Bugün, kurucu ailelerin hisselerini tamamen devrederek Tekfen'den resmen ayrılması, içimde hem bir gurur hem de derin bir hüzün bırakıyor.
Çünkü ben, attığım her adımda o kurucu misyonu düşündüm…
Her kararımda, onların uzun vadeli bakış açısını rehber edindim…
Ve bugün, o dönemin resmen kapanışına tanıklık etmek kolay değil…
Tekfen’in sadece iş dünyasında değil, Türkiye ekonomisine, sosyal yaşamına ve toplumuna yaptığı katkılar saymakla bitmez. Tarımdan mühendisliğe, sanayiden eğitime, kültür-sanattan çevreye kadar birçok alanda kalıcı izleri var.
“ÜÇ BÜYÜK KURUCUMUZA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”
Bu vesileyle, aramızdan ayrılmış olan üç büyük kurucumuza; bana bu değerli yapının bir parçası olma fırsatını dolaylı da olsa verdikleri, vizyonlarıyla bana yol gösterdikleri ve bu ülkeye böylesine büyük bir miras kazandırdıkları için en derin şükranlarımı sunuyorum. Ruhları şad olsun.
En büyük temennim ise, Tekfen’in bu değerler sistemini yeni ortakları ile de aynı hassasiyetle sürdürebilmemiz.
Tekfen ruhunu yalnızca anılarda değil, gelecekte de yaşatabilmek ümidiyle…
Saygıyla, minnetle ve bağlılıkla…”
patronlardunyasi.com