Slovenya'daki Bled Gölü: Cennetten bir köşe değil, cennetin ta kendisi
Dünya üzerinde bir çok gezgine göre bir hayli ‘cennetten bir köşe’ vardır mutlaka. Ancak öyle bir yer hayal edin ki, yılın 365 günü ve 4 mevsimi, günün ve gecenin her saati ve her dakikası sadece huzur, sakinlik ve dinginlik barındırsın. Baktığınız her köşede ve her detayda sadelik olsun.Yeşili ve maviyi tüm doğallığıyla gözünüzün önüne sersin. Hatta havalar soğuduğunda bir gelin gibi beyaza bürünsün.
Kaan İNCİLİ
Hoşgeldiniz… Cennetten bir köşede değil, cennetin ta kendisindeyiz.
Slovenya oldum olası gezmekten, görmekten, gezdirmekten, anlatmaktan, yolculuk yapmaktan çok keyif aldığım bir ülke olmuştur. Aynı zamanda 45 dakika ile 1 saat arasında değişen yolculuklarla ülkenin başkentinden 4 ayrı ülkeye ulaşılabiliyor olması da burayı farklı kılmaktadır. Sadece yönünüzü seçin yeterli. Doğu, batı, kuzey ve güney.
Ülkenin bayrağında yer alan logodaki üç tepelerin bulunduğu Triglav milli parkı ziyaretçilerine harika bir görsel şölen sunmaktadır. Alp dağlarının eteklerinde yer alan bu bölgede yer alan Bled gölü ise umarım doğal yapısını sonsuza kadar korur.
Etrafında yer alan yaklaşık 6 km. lik yürüyüş rotası ise gölün dinginliğini her açıdan görmeniz için kusursuz bir rota olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda gölün tam ortasında yer alan 99 basamaklı kilise ise günümüzde Slovenya’da yeni evlenen çiftlerin ilk durak noktası diyebiliriz. Neden derseniz, bu kiliseden önce burada yer alan ve Slav mitolojisinde bereket ve aşk tanrıçası olarak kabul edilen Ziva’yı kutsayan bir tapınak olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla gelin ve damat, aşkları sonsuza kadar ve de bereketli olsun diye buraya geliyorlar. Ancak önemli bir detay var. Damat kilisenin girişinde gelini kucağına alarak merdivenlerin en üstüne kadar çıkarmak zorunda, bu sırada gelinin sessizliğini bozmaması da ritüellerden biri. Bu görev başarı ile tamamlanırsa geriye sadece birlikte geçirilecek güzel yıllar kalıyor.
Peki bu adaya nasıl ulaşılıyor?
Bu gölde asla motorlu su taşıtı kullanılmasına müsaade edilmiyor. Pletna adını verdikleri eski dönemlerden gelen sandallar günümüzde halen gölün kenarından kiliseye gitmek isteyenler için hizmet vermektedir. Hatta Pletnaları kullanan sandalcılarla Venedikteki gondolcuların karşılılı eğitim süreçleri olduğu da bilinmekte.
Bu gölün neden bu kadar temiz kaldığını merak ediyorsanız cevabı çok basit. Tabii ki çevredeki yerleşimlerin ve tesislerin atık yönetimi çok sıkı bir şekilde denetlenmekte ve kontrol altında tutulmakta.
Başınızı yukarı kaldırdığınız zaman yaklaşık 3.000 metre yüksekliğindeki dağlar bir yanda, masmavi gökyüzü bir yanda olacak ve işte tam o an hayatınızda kendinizi en sakin hissettiğiniz an olacak kuvvetle muhtemel.
Bled kalesi de bu bölgede görülmeye değer yerlerden bir tanesidir, hep kenarında olacağınız gölü yukarıdan görmek için de ideal bir noktadır. Belki terasında bir kahve veya aperativo içerken eksik bir şeyler kaldı mı acaba diye tekrar bu yazıya göz atarsınız.
Aynı zamanda Jozef Broz Tito’nun yazlık sarayının da bulunduğu Bled gölü, günümüzde de aristokratların ve tüm Dünyadan devlet adamlarının en gözde yerlerinden biridir.
Günümüzde otel olarak işletilen eski Cumhurbaşkanlığı sarayının terasında mutlaka göl manzarasını izleyin. Hatta konaklama için tercih ederseniz daha da mükemmel olabilir.
Tatmadan Dönmeyin: Kremna Rezina, Frika, Zuppa Slovena
Görmeden Dönmeyin: Göl gecesi yürüyüşü, Bled Kalesi, Pletna, The Heart of Bled
Ertelemeyeceğiniz tek hayaliniz, sizi farklı ufuklara götürecek yeni seyahatler olsun. Sevgiyle kalın.
patronlardunyasi.com