Dolar
38,4275
0,03%
Euro
43,6167
-0,36%
Sterlin
51,1355
-0,13%
Bitcoin
3.570.171
0,00%
BİST-100
9.490,9
1,92%
Gram Altın
4.106,869
-0,70%
Gümüş
33,46
-0,38%
Faiz
48,25
0,00%

Küçüklere ‘az riskli’ 14, büyüklere ‘riskli’ 5 hisse

Analistlere göre, küçük yatırımcılar için riskler eskisi kadar yüksek değil. Dengeli bir portföyle az risk alarak yüksek kazançlar sağlamak mümkün...

24.12.2010 20:57
Haberi paylaşın
Küçüklere ‘az riskli’ 14, büyüklere ‘riskli’ 5 hisse
16px
32px

İdil Taraklı'nun haberi/Para Dergisi

2010, kayıtlara para piyasalarının nispeten daha rahat olduğu, borsalar ve başta altın olmak üzere emtia piyasalarının parladığı bir yıl olarak geçecek. Geriye dönüp baktığımızda, İMKB Ulusal-100 Endeksi’nin 2010 yılına 52 bin 818 puandan başladığını hatırlıyoruz. Yıl içindeyse seans arasında en yüksek 71 bin 776 seviyesi görüldü kadar çıktı. Yılın en yüksek kapanış değeri ise 71 bin 543 puan oldu.

Son bir yıldır gelişmekte olan piyasalar arasında cazip konumunu koruyan İMKB’nin 2011’de izleyeceği seyrin de olumlu olması bekleniyor. Bu olumlu beklentiler, büyük ölçüde 2011’de Türkiye’ye kredi notu artırımı gelebileceği tahminine dayanıyor. Ayrıca dış piyasalarda artık global krizin etkilerinin hafifleyeceği öne sürülüyor.

2011, Türkiye’de genel seçimlerin yapılacağı yıl olması nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Bunun bir anlamda borsanın önündeki en büyük risklerden biri olduğunu düşünen analistler, ancak yine tek parti iktidarı beklentisiyle bu riskin göz ardı edileceğini öngörüyor. Piyasada seçimlere yönelik beklentilerdeki değişikliklere göre zaman zaman dalgalanmalar yaşanacağı göz ardı edilmiyor elbette. Analistler, yine dış piyasaların seyrinin de İMKB üzerinde etkili olacağına dikkat çekiyor.

MİNİMUM 70 BİN-MAKSİMUM 95 BİN

Özellikle büyük halka arzların yapılacağı dönemlerde piyasada daralma öngören analistler, her şeye rağmen paranın gidebileceği en iyi adreslerden birinin yine borsa olacağı konusunda hemfikir. 2011 tahmini şirket kârlarıyla hesaplanan fiyat/kazanç (F/K) değerine göre İMKB-100 endeksinin yüzde 9 yükselme potansiyeli taşıdığı hesaplanıyor. Analistler, endekste 12 aylık hedef fiyatı ise minimum 70 bin-76 bin 500, maksimum ise 85 bin-95 bin aralığı olarak belirliyor.

2011 yılında gösterge faizde bir değişiklik beklenmiyor. Dolarda maksimum 1.56 TL, mevduat faizinde ise yüzde 7.5’ler öngörülüyor.

Bu beklenti tablosuna bakıldığında İMKB’nin 2011’de de cazibesini sürdüreceği görülüyor. Artık endeksin her seviyesinde ve her koşulda borsaya yatırım yapılabileceğini düşünen borsacılar, mevcut koşullarda 3-5 bin TL’si olan tasarruf sahiplerinin bile artık borsayı göz ardı etmemesi gerektiğini savunuyor. Bu borsacılar, yatırımcılara 2011 yılında portföylerinin yüzde 25 ile 55’ini borsaya ayırmalarının öneriyor. Analistler, özellikle artık küçük yatırımcıların da borsayla ilgilenme zamanlarının geldiğini ifade ediyor. Genel olarak 50 bin TL’nin altındaki bir miktarla bir yıldan kısa süreli yatırım yapanlar, piyasada küçük yatırımcı sınıfında değerlendiriyor. Bunun üzerindeki miktarlarda ve vadelerdeki yatırımcılar ise büyük yatırımcı olarak tanımlanıyor.

Bu hafta biz de 2011’in de borsa yılı olacağı beklentisinden yola çıkarak, borsacılardan hem küçük hem de büyük yatırımcılar için iki farklı portföy oluşturmalarını istedik. Küçük yatırımcılar için “az riskli”, büyük yatırımcılar içinse daha “riskli” olarak ayrılan bu hisse önerilerinin yatırımcılara yol göstereceğini düşünüyoruz. Yaptığımız çalışmaya göre belirtilen hisselerden 12’si az riskli olarak tanımlanarak, küçük yatırımcılara öneriliyor. Bunun dışında kalan 5 hisse ise daha riskli olan ve büyük yatırımcılara tavsiye edilen hisseler...

ENDEKSLE KORELASYONA DİKKAT!

Bu hisseleri belirtmeden önce analistlerin genel değerlendirmelerine bakmakta da yarar var. Mevcut koşullarda İMKB’ye yüzde 55, dolara yüzde 10, altına yüzde 35 pay ayrılmasını öneren Piramit Menkul Kıymetler Araştırma Müdürü Belgin Maviş, ortalama vadeyi ise 1 yıl olarak belirliyor. Mevcut tasarrufların en fazla yüzde 50’sinin borsaya ayrılmasını tavsiye eden Maviş, “Yatırımcılar bunu da en az iki hisseye dağıtmalı. Seçilen bu hisselerin birinin endeksle korelasyonu yüksek olmalı. Diğerinin de yakın bir zamanda temettü dağıtımı, yeni bir ihale, sermaye artırımı gibi kuvvetli bir beklentisi olup olmadığına bakılmalı” diyor.

Bin ile 20 bin lira arasında tasarrufu olan yatırımcıları, küçük yatırımcı olarak tanımlayan Maviş, küçük yatırımcıların öncelikle hiçbir duyuma ve tüyoya rağbet etmemeleri gerektiğini hatırlatıyor.
Galata Menkul Değerler Araştırma Müdürü Polat Yaman ise mevcut koşullarda portföylerin yüzde 25’inin euro-dolar, yüzde 25’inin hisse senedi, yüzde 25’inin bono, yüzde 25’inin de repo alarak dağıtılmasını öneriyor. Alternatif piyasaların getirisinin çok düşük olduğuna dikkat çeken Yaman, önümüzdeki dönemde de borsayı tercih edenlerin çok daha iyi getiri elde edeceği kanısında. Bu nedenle 3-5 bin TL’si olan tasarruf sahiplerinin bile artık borsayı göz ardı etmemesi gerektiğini düşünen Yaman, “Bence 50 bin TL altında ve bir yıldan kısa süreli yatırım yapanlar, küçük yatırımcılar olarak adlandırılabilir. 50 bin TL’nin üzerinde yatırımı olanlar ise bence orta ölçekli yatırımcılardır” diyor.
Küçük yatırımcılara fiyatı uygun hatta dip seviyelerde olan karlı şirketleri tercih etmelerini öneren Yaman’a göre, önemli olan şirketin büyüme potansiyeli. Yaman, büyük yatırımcı içinse temettü politikası başta olmak üzere şirketin sürdürülebilir bir karının olması, büyüme perspektifi tabii yine teknik olarak dip seviyelerden alınabilmesini önemli buluyor.

Genel olarak işlem hacmi sınırlı portföye sahip olan tasarruf sahiplerini küçük yatırımcı olarak değerlendiren Gedik Yatırım Araştırma uzmanı Tuğba Saygın, bu yatırımcılar için yatırım süresinin minimum 6 ay olması gerektiğine dikkat çekiyor. Küçük yatırımcıların pozisyon yenilerken zamanlamaya çok dikkat etmesini gerektiğini vurgulayan Saygın, hisse seçiminde de faaliyet karlılığı yüksek ve mali durumu sağlıklı, işlem hacmi yüksek, likit şirketlerin seçilmesini tavsiye ediyor.
Saygın’ın “daha az riskli” bir portföy için genel önerisi yüzde 50 faiz, yüzde 30 döviz, yüzde 20 hisse şeklinde. “Riskli’ bir portföy içinse yüzde 55 hisse, yüzde 20 faiz, yüzde 25 dövizden oluşan bir sepet öneriyor.

Belgin MAVİŞ / Piramit Menkul Kıymetler Araştırma Müdürü

Küçük yatırımcılara (Az riskli)

Bagfaş: Kimyevi gübre, sülfürik ve fosforik asit üreten Bagfaş, 2010 yılının dokuz aylık döneminde 49 milyon TL brüt kar açıkladı. Şirket, geçen yıl aynı dönemde 3 milyon TL kar bildirmişti. Bagfaş, bazı hammadde kaynaklarına sahip olması nedeniyle sektörde önemli derecede maliyet avantajı ve en yüksek marjlarla faaliyet gösteriyor. 2009 yılının ilk üç ayında yüzde 1.7 kar marjıyla çalışan şirket, 2010’un eş döneminde bu oranı yüzde 34’e çıkardı. Türkiye’de hektar başına gübre tüketiminin 80 kg ile Avrupa ortalamasının (250 kg) altında olması, sektörün ileriye dönük potansiyelini ortaya koyuyor. Ayrıca Türkiye’de tarım yapılan toprakların çoğu yüksek verimle kullanılamıyor. Teknolojik yenilikler ve devlet destekleriyle bu durumun değişmesine bağlı olarak sektörün ciddi büyüme potansiyeli olacağını düşünüyoruz. Bagfaş hisselerinde hedef fiyatımız 220 TL.

Batısöke Çimento: Türkiye çimento sektörü, 2010 yılının dokuz aylık döneminde üretimde yüzde 9 büyüdü. Aynı dönemde Batısöke ise çimento üretimini yüzde 19 artırarak 484 bin ton seviyelerine ulaştırdı. Şirket böylece sektör ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı sergiledi. Yine aynı dönemde klinker üretiminde ise yüzde 13 düşüş oldu. Batısöke Çimento, Söke’de bulunan fabrikasında modernizasyon ve çevre koruma yatırımları için 6 Aralık 2010’Da 18.5 milyon TL’lik vergi muafiyeti ve KDV istisnası unsurlarını kapsayan yatırım teşvik belgesi aldı. Dünyada üretilen çimentonun son yıllarda ortalama yüzde 51’ini tüketen Çin gibi ülkelere yapılan ihracatlar, doların yukarı yönlü hareketini sürdürmesiyle pozitif etkilenebilir. Son bir yılda İMKB-100 Endeksi’ne göre yüzde 55 korelasyon ile hareket eden hisse, piyasaların sert düşüşünden fazla etkilenmedi. İşlem hacmi eşliğinde yukarı yönlü hareket bekliyoruz. Hissede hedef fiyatımız 2.04 TL.

Ereğli Demir Çelik: Erdemir Grubu, 2009 yılında gerçekleştirdiği 6.5 milyon ton ham çelik üretimiyle dünyada 30’uncu, Avrupa’da ise 10’uncu sırada yer aldı. Türkiye’de artan yassı çelik talebine bağlı olarak şirket, bu yılın 3’üncü çeyrek döneminde geçen yılın eş dönemine göre yassı ürün fiyatlarını yüzde 44 oranında yükseltti. Bu da Ereğli’nin net satış gelirine olumlu katkı sağladı. Şirketin 2010 yılının dokuz aylık döneminde kar marjı yüzde 13.9 oldu. Bir önceki yıl bu oran -8.1 idi. Şirketin Borçelik’te sahip olduğu yüzde 9.4 payını 46 milyon TL karşılığında Kerim Çelik’e devretmesi, yıl sonu bilançosuna katkı sağlayacak. Ereğli’nin piyasa beklentisinin üzerinde gösterdiği 3’üncü çeyrek performansını son çeyrekte de sürdürmesini bekliyoruz. Öte yandan Moody’s, Erdemir’in kredi notları görünümünü bu yıl 24 Eylül’de ‘negatif’ten ‘durağan’a yükseltmişti. Hissenin endekse göre bir yıllık verilerini incelediğimizde yüzde 3 civarında primli işlem gördüğü dikkat çekiyor. Hedef fiyatımız 6.70 TL.

Netaş: Şirket, yurtiçinde başta Aselsan, Türk Telekom, Vodafone ve Avea servis sağlayıcıları ile kamu ve özel kuruluşlar için ağ ve iletişim çözümleri, modern iletişim altyapıları kuruyor. Yüzde 32’si halka açık olan Netaş, 2010 yılının 3’üncü çeyreğinde 102 milyon TL satış geliri ve yüzde 11 brüt kar marjı elde etti. Yakın zamanda RHEAG tarafından bir kısım hissesi satın alınan şirket, pazarda 2008 yılından bu yana satış gelirlerini ciddi ölçüde artırdı. Türkiye’de cep telefonu abone sayısı her yıl ortalama yüzde 20 artış gösteriyor. Netaş’ın mobil iletişim sektöründeki sürekli büyüme, teknolojik yenilik ve rekabet ortamıyla birlikte yıllar içinde satışlarını ve karlarını artırmasını bekliyoruz. Hissede ara hedef fiyatımız 72 TL.

Petkim: 2010 yılının 3’üncü çeyreğinde 29 milyon TL net kar açıkladı. Bu rakam, piyasa beklentisi olan 38 milyon TL’nin altında kalsa da 9 aylık net kar geçen yıla göre yüzde 45 artışla 94.5 milyon TL oldu. Bu yılın 3’üncü çeyreğinde 740 milyon TL satış geliri elde eden şirket, böylece satış gelirinde geçen yılın eş dönemine göre yüzde 31 artış sağladı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, 15 Haziran 2010 tarihinde Petkim’in AA eksi olan ulusal uzun vadeli kredi notunu ‘A Tur’ (durağan) olarak revize etti. Bu arada şirket, 22 Kasım 2010 tarihinde Petkim limanını geliştirmek ve gelir artırıcı faaliyetlerde bulunmak için tüm hisseleri Petkim Petrokimya Holding’e ait olacak “Petlim Limancılık Ticaret A.Ş.” unvanlı bir şirket kurulmasına karar verdi. Şirket hisselerinde hedef fiyatımız 3.12 TL.

Garanti Bankası: Dünyanın önde gelen finans dergisi The Banker tarafından, uzman bankacı ve analistlerin görüşleri doğrultusunda Türkiye’nin en iyi bankası seçildi. Öte yandan Garanti Bankası, 1 milyar dolar tutarında bir yıl vadeli sendikasyon kredisi aldı. Bu krediyle beraber bankanın vadesi dolmakta olan yaklaşık 626 milyon dolar Libor/Euribor +200 baz puan maliyetli kredisinin yerini Libor/Eulibor +120 baz puan maliyetli 316.4 milyon dolar ve 513.5 milyon euro’luk yeni kredi almış oldu. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, geçenlerde kamu bankalarının özelleştirilmesinde fırsatlar çıkarsa ilgileneceklerini açıkladı. 2011’de bankacılık sektöründe karlılık daha düşük beklense de genel beklenti Garanti Bankası’nın pazardaki payını artıracağı yönünde. Garanti Bankası bilançolarının 2011 yılının ilk yarısında da beklenenden iyi geleceğini düşünüyoruz. Banka hisseleri için hedef fiyatımız 9.70 TL.

Büyük yatırımcılara (Riskli)

Doğan Yayın Holding: Holding, 2010 yılının 3’üncü çeyreğinde piyasa beklentisi olan 48 milyon TL’nin altında (16 milyon TL) net kar açıkladı. Vergi davaları, vergi affı ve olası varlık satışları, hisse üzerinde bilanço performanslarından daha etkili oluyor. Holdingin vergi affından yararlanma potansiyeli de bulunuyor. Öte yandan Doğan Yayın Holding hisselerinin Axel Springer’e satışı konusunda usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla yürütülen dava beraatle sonuçlandı. Hissenin üzerindeki ağır vergi cezası değerinin altında işlem görmesine neden oluyor. Holding yetkilileriyle yapılan bir röportajda, tüm satış sürecinin 3 ayı bulmasının beklendiği ve 2-3 şirketlik kısa bir liste hazırlanacağı belirtilmişti. Olası vergi cezalarının affı ve gündeme gelmeye başlayan varlık satışı haberleriyle hissenin ciddi yönde yukarı yönlü potansiyel taşıdığını düşünüyoruz. Hissede hedef fiyatımız 2.70 TL.

İhlas Ev Aletleri: Temizlik robotu, şofben, soba, terazi gibi küçük ev aletleri pazarında ciddi pazar payına sahip. 2010 yılı 3’üncü çeyreği itibariyle şirketin 191 milyon TL’lik sermayesinin yüzde 78’lik bölümü halka açık işlem görüyor. 2010 yılının dokuz aylık döneminde 2009’a göre vergi öncesi karını yüzde 280 oranında artırarak 7.2 milyon TL kazanç sağladı. Şirket, 24 Temmuz 2009’da sona eren bir opsiyon sözleşmesi için teminat olarak yüzde 4.18’lik hissesini Lehman Brothers’a vermişti. İhlas, Lehman Brothers’ın iflas açıklamasıyla hisselerin geri alınması için müracaatlarda bulundu. Şirketin gelir ve giderleri arasında bir çeşit kur dengesi bulunduğu için parite hareketlerinden ciddi boyutlarda etkilenmiyor. Son bir yılda endekse göre geride kalan hissede hedef fiyatımız 1.47 TL.

Bosch Fren Sistemleri: 2009 yılında uygulanan ÖTV indirimiyle beraber binek otomobil satışlarında fark edilir bir artış sağlandı. 2010 yılı ocak-eylül döneminde bankaların cazip kredi koşullarıyla beraber toplam pazar yüzde 2.4 büyüdü. Bu hareketlenmeyle global ve iç pazarda talep artışı yaşanırken, otomotiv ana sanayiinde 2010 yılında 2009’a oranla üretim artışları yaşandı. Bu olumlu veriler Bosch Fren Sistemleri’ne yurtiçi satışlarına yüzde 27, yurtdışı satışlarında ise yüzde 20’lik artış olarak yansıdı. Şirket, Türk parasının değerlenmesi nedeniyle karında gerileme yaşasa da satış gelirlerini artırdı. Almanya Bosch’un 24 Eylül 2010 yılındaki açıklamasına göre Bosch Fren Sistemleri, Türkiye faaliyetlerine 2013 itibariyle 500 milyon euro’luk yatırım yapacak. Bosch Grubu’nun Amerika’daki disk ve kampanya fren işini satmasının ardından bu işin kalan kısmıyla ilgili stratejik seçeneklerin gözden geçirilmeye başladığı açıklandı. Disk ve kampana fren işinin gelecekteki yapılanmasının 2011’in ilk yarısında netleşmesi bekleniyor. Bosch Fren’in aynı zamanda 12 Kasım 2010’de “Akebono” Brake Industry Co. şirketine satışı konusunda incelemelerde bulunduğu da bildirildi. Endeksle korelasyonu düşük olan hisse 148-156 bandında hareket ediyor. 188 seviyeleri hedef konumda. 156’daki direncini kırması durumunda 175-185 seviyelerine doğru para girişi desteğiyle sert hareket etmesi beklenebilir. Hissede hedef fiyatımız 205 TL.

Afyon Çimento: 1954 yılından bu yana Afyon il merkezinde faaliyetlerini sürdüren Afyon Çimento, Italmobiliare’nin ortak olduğu Çiments Francais S.A’nın Türkiye’deki kuruluşu Set Grup Holding tarafından yönetiliyor. Şirket, 2010 yılının dokuz aylık döneminde 2009’un eş döneminde göre klinker üretimini yüzde 30, çimento üretimini ise yüzde 22 artırdı. Afyon Çimento, 2007 yılından bu yana her yıl temettü dağıtıyor. Şirket, yakın zamanda 120 bin TL olan sermayesini 3 milyon TL’ye çıkardı. 248 TL’yi test eden hisse, bu haberlerle beraber sert bir düşüşle 150-155 TL seviyelerine indi. Ardından da toparlanma hareketine başladı. Endekse göre fiyatının düşük olduğunu ve 177-188 TL seviyesine doğru tepki alımlarının geleceğini düşünüyoruz. Hissede hedef fiyatımız 352 TL.

Polat YAMAN / Galata Menkul Değerler Araştırma Müdürü

Küçük yatırımcılara (Az riskli)

Latek Lojistik: Sektörünün önemli oyuncularından Latek Lojistik, bu yılın dokuz aylık bilançosunda satışlarını yüzde 15 artırdı. Ancak kar marjlarındaki gerileme nedeniyle karlılık geçen yılla aynı seviyelerde (4.2 milyon TL) kaldı. Mayıs ayında imzalanan sözleşmeyle Bandırma Limanı operasyonlarının şirketin de içinde bulunduğu konsorsiyum tarafından yürütülmesi konusunda anlaşılmıştı. Bu projenin beş yıllık cirosunun 75-80 milyon dolar düzeyinde olması bekleniyor. Geçen ağustos ayında tamamlanan Bandırma Limanı’na yapılan yatırım 10 milyon dolar tutarında. Bu arada Latek’in İstanbul Ambarlı Limanı projesi de yakında faaliyete geçecek. Bu projenin yıllık ciroya etkisi 12-15 milyon dolar seviyesinde olacak. Şirket hakkında önemli bir olumsuzluk olmamasına rağmen hisseler son iki ayda yüzde 50’nin üzerinde değer kaybederek halka arz fiyatı seviyelerine geriledi. Bunda şirket ortaklarının satışlarının etkili olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu satışların geride kalmış olacağını düşünüyoruz. Hissenin bulunduğu fiyat seviyeleri yatırımcılar için alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Hissede yüzde 30 yükseliş potansiyeliyle “alım” öneriyoruz.
 
Datagate Bilgisayar: Indeks Bilgisayar’ın iştiraki olan Datagate Bilgisayar, bitmemiş ürünler ve orijinal bilgisayar parçaları alanında Türkiye’nin en büyük dağıtım şirketi konumunda. Satışlarında yıllar boyu istikrarlı bir büyüme yakalayan şirket, bu yıl 2009’a paralel sonuçlar açıkladı. Kar majlarında gerileme olsa da bunun büyük ölçüde yönetim giderlerindeki artıştan kaynaklandığı görülüyor. Bu da karlılığın kontrol edilebilirliğinin artması açısından olumlu. Ayrıca şirketin likit yapısı da bir avantaj. Datagate, dünyaca ünlü ‘Transcend Information’ ve ‘Gigabyte Technology’ şirketleriyle bu yıl distributörlük anlaşmaları yaparak konumunu güçlendirdi. 2011 yılında şirketin daha başarılı finansal rakamlar açıklamasını bekliyoruz. Öte yandan şirket hisseleri her ne kadar önce sert bir yükseliş yaşasa da son iki ayda yüzde 50 civarında değer kaybetti. Kısa vadede bu seviyelerden teknik anlamda tepki alımları gelebileceğini düşünüyoruz. Hisse için yüzde 20 yükseliş potansiyeliyle 5 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
 
Tire Kutsan: Uzun süredir zarar eden Tire Kutsan, bu yıl ilk çeyrekten itibaren kar açıklamaya başladı. Satışlarda ve dolayısıyla faaliyet karında sağlanan artış dikkat çekiyor. Endüstriyel torba üretiminde pazar lideri olan şirket, geçen yıl yapılan bedelli artırımlarla kaynak yaratmayı başardı. Kısa ve uzun vadeli borçlardaki düşüş ve dolayısıyla finansal giderlerdeki gerileme bilançoyu olumlu etkiliyor. Şirketin Ülker Grubu’ndan çıkıp Mondi Packaking’e geçmesi ve sonrasında alınan modernizasyon ve yatırım kararları geçen yıllarda ek maliyet oluşturmuştu. Ancak yatırımlar neticesinde üretim kapasitesi artacak ve yüksek verimlilik sağlanacak. Mondi Grubu 34 ülkede yatırım kısma yoluna giderken, Türkiye’de işi genişletme yönünde bir strateji izliyor. Makine yatırımlarına devam eden şirketin uzun vadeli planları olduğu belirtiliyor. Ambalaj sektörü tüketime çok bağımlı ve bu alanda olumlu sinyaller alınıyor. Öte yandan, Tire Kutsan hisselerinin 2009 yılında endeksteki ciddi yükselişten hiç pay almaması dikkat çekici. Hisseler hala borsada yükselişin başladığı 2009 mart fiyatlarından işlem görüyor. Şirket hisseleri için yüzde 50 yükseliş potansiyeliyle “alım” öneriyoruz.
 
Büyük yatırımcılara (Riskli)

Alarko Holding: Alarko Holding’in özellikle satışlar kaleminde kaydettiği gelişme dikkat çekiyor. Holdingin 2010 yılı dokuz aylık bilançosunda satışlarını geçen yıla göre yüzde 60 artırdığı görülüyor. Ancak artan maliyetler nedeniyle bu artış karlılığa şimdilik yansımıyor. Net kar marjı bu dönemde yüzde 4.5 olarak gerçekleşti. Buna rağmen holdingin işini ve müşteri potansiyelini artırması olumlu. Önümüzdeki dönemde daha iyi kar marjları yakalanmasıyla karlılığın artabileceğini düşünüyoruz. Taahhüt tarafında Umman, Yemen, Cezayir, Tunus, Libya, Rusya ve Kazakistan’da büyük projelerin ihalelerine katılan Alarko başarılı sonuçlar aldı. Önümüzdeki dönemde bu bölgeden ciddi bir iş potansiyeli beklenebilir. Ayrıca enerji alanında mevcut santrallerin kapasite artırma çalışmalarının yanı sıra yeni inşa edilecek santraller için de proje çalışmaları devam ediyor. Ancak holding hisseleri İMKB’de özellikle bu yılın ikinci yarısında çok yatay seyretti ve primsiz kaldı. Hem endekse hem de finansallarına göre ucuz kaldığını düşünüyoruz. Yüzde 25 yükseliş potansiyeliyle “alım” öneriyoruz.

Tuğba SAYGIN / Gedik Yatırım Araştırma uzmanı

Küçük yatırımcılara (Az riskli)

Türk Telekom: 2008’de İMKB’de işlem görmeye başlayan şirketin hisseleri geçen yıl yüzde 8.47 temettü verimi sağlamıştı. Son 4 yıllık veriler doğrultusunda ortalama yüzde 41.15 FAVÖK marjına sahip olan Türk Telekom, önümüzdeki yıllarda artırabileceği temettü verimiyle borsanın en cazip şirketlerinden biri olarak görünüyor. Şirket, 2010 yılı dokuz aylık dönemde 1 milyar 803 milyon TL net kar açıkladı. Böylece net kar geçen yılın dokuz aylık dönemine göre yüzde 46 yükselmiş oldu. Aynı dönemde şirketin FAVÖK’ü de yüzde 4 artışla 3 milyar 222 milyon TL’ye ulaştı. 2010 yılında satış gelirlerinin 2009’a göre yüzde 2 yükselerek 10 milyar 773 milyon, FAVÖK’ününse yüzde 17 yükselerek 4 milyar 636 milyon TL olmasını bekliyoruz. 2010 yılı net kar beklentimizse 2009’a oranla yüzde 33 artışla 2 milyar 205 milyon TL. Şirket için 2010 yılı tahmini rakamlarıyla hesapladığımız piyasa çarpanları 10.4 F/K, 4 PD/DD düzeyinde. Türk Telekom hisseleri için hedef fiyatımız 7.03 TL. Yüzde 7 yükselme potansiyeli doğrultusunda “endekse paralel getiri” bekliyoruz.

Trakya Cam: Son 10 yıllık verilerine bakıldığında, yüzde 30.5’le İMKB’de en yüksek FAVÖK (finansman giderleri, amortisman giderleri ve vergi öncesi kar) marjına sahip şirketler arasında. Son 10 yıllık ortalama temettü verimi ise yüzde 5.5. Şirketin FAVÖK marjı, 2009 yılında küresel krizin etkisiyle yüzde 19.4’e gerilese de 2010’da faaliyet karlılığında önemli bir toparlanma gösterdi. 2009 yılının dokuz aylık döneminde 24.7 milyon TL net kar açıklayan Trakya Cam’ın 2010’un eş döneminde ise net karı 168.2 milyon TL oldu. 2010 yılı dokuz aylık dönemde şirketin FAVÖK’ü geçen yılın eş dönemine göre yüzde 103 yükselerek 224 milyon TL’ye ulaştı. Trakya Cam’ın yılbaşında 103 milyon TL olan net borç pozisyonu, Eylül 2010 sonu itibariye önemli derecede iyileşme göstererek 84.6 milyon TL net nakit pozisyonuna dönüştü. Şirketin satış gelirlerinin 2010 yılında 2009’a oranla yüzde 15 yükselerek 1 milyar 16 milyon TL’ye, FAVÖK’ününse yüzde 75 yükselişle 301 milyon TL’ye çıkmasını bekliyoruz. 2010 yılı net kar beklentimizse 2009’a oranla yüzde 151 artışla 172 milyon TL. Şirket için 2010 yılı tahmini rakamlarıyla hesapladığımız piyasa çarpanları 10.5 F/K, 1.3 PD/DD düzeyinde. Trakya Cam için hedef fiyatımız 3.57 TL. Bu da yüzde 16 yükselme potansiyeline ve “endeksin üzerinde getiri”ye işaret ediyor.
 
Çelebi Hava Servisi: Çelebi de son 10 yıllık verilere bakıldığında ortalama yüzde 27.34’le İMKB’de en yüksek FAVÖK marjına sahip şirketler arasında yer alıyor. Şirket, 2010 yılı dokuz aylık döneminde 30.2 milyon TL net kar açıkladı. Net kar, geçen yılın eş dönemine göre yüzde 21 düşüşe işaret ediyor. Bu düşüşte, özellikle finansal gelirlerin azalmasının etkili olduğu görülüyor. Şirketin 2010 dokuz aylık cirosu ise geçen yılın eş dönemine göre yüzde 6 yükselerek 263 milyon TL oldu. 2010 dokuz aylık sonuçlarına göre şirketin FAVÖK’ü geçen yılın eş dönemine göre yüzde 18 düşerek 72 milyon TL olmuştu. Hisse, son bir ayda endeksin yüzde 1 altında, son üç ayda ise yüzde 22 üzerinde performans gösterdi. Çelebi Hava Servisi’nin 2010 yılında satış gelirlerinin 2009’a oranla yüzde 14 yükselerek 356 milyon TL, FAVÖK’ününse yüzde 8 azalarak 91 milyon TL olmasını bekliyoruz. 2010 yılı net kar beklentimizse geçen yıla oranla yüzde 37 yükselişle 39 milyon TL. Şirket için 2010 yılı tahmini rakamlarıyla hesapladığımız piyasa çarpanları 13.9 F/K, 4.8 PD/DD düzeyinde. Çelebi için hedef fiyatımız 23 TL. Yüzde 2 yükselme potansiyeli doğrultusunda “endekse paralel getiri” bekliyoruz.

Türk Traktör: 2009’daki düşüşten sonra bu yıl FAVÖK marjını en çok yükseltmeyi başaran şirketlerden biri. 2010 yılı 9 aylık sonuçlarına göre FAVÖK marjı yüzde 8.2’den 19.5’e ulaştı. Şirketin 2010 ilk dokuz aylık net karı geçen yılın eş dönemine göre 6 kat yükselerek 114.7 milyon TL oldu. Bu rakam beklentimiz olan 115 milyon TL’ye paralel gerçekleşti. Şirketin 2010 yılı 9 aylık FAVÖK’ü geçen yılın aynı dönemine göre 3 kat yükselerek 165 milyon TL oldu. Türk Traktör için 2010 yılı net kar beklentimiz, 2009 karına oranla yüzde 309 artışla 127 milyon TL. 2010 yılı tahmini rakamlarıyla hesapladığımız piyasa çarpanları 9.6 F/K, 3 PD/DD düzeyinde. Türk Traktör için hedef fiyatımız 25 TL. Yüzde 15 yükselme potansiyeli doğrultusunda hissede “endekse paralel getiri” bekliyoruz.
 
Aselsan: 2010’un dokuz aylık döneminde net karı, geçen yılın eş dönemine göre yüzde 6 yükselişle 177 milyon TL olarak gerçekleşti. Şirketin FAVÖK’ü ise geçen yılın eş dönemine göre yüzde 14 düşerek 162 milyon TL oldu. Aselsan, 2010’un ilk dokuz ayında da net nakit pozisyonunu korumayı sürdürüyor. 2010 yılında satış gelirlerinin, 2009’a oranla yüzde 9 artışla 1 milyar 130 milyon TL’ye, FAVÖK’ününse yüzde 7 artışla 249 milyon TL’ye ulaşmasını bekliyoruz. 2010 yılı net kar beklentimiz, 2009 karına oranla yüzde 28 yükselişle 236 milyon TL. Şirket için 2010 yılı tahmini rakamlarıyla hesapladığımız piyasa çarpanları 8.5 F/K, 2.6 PD/DD düzeyinde. Aselsan hisseleri, son bir ayda endeksin yüzde 1, son üç ayda ise yüzde 24 üzerinde performans gösterdi. Hisse için hedef fiyatımız 8.75 TL. Yüzde 3 yükselme potansiyeli doğrultusunda “endekse paralel getiri” bekliyoruz

Borsacılardan küçük yatırımcılara öneriler

* 3-5 bin TL’si olan tasarruf sahipleri bile artık borsayı göz ardı etmemeli. Çünkü alternatif piyasalardaki getiriler oldukça düşük kalıyor.
* Borsaya her seviyelerde ve her koşulda yatırım yapılabileceği kabul edilmeli. Bunu düşünerek pozisyon almaya çalışılmalı.
* 2011 yılında yapılacak büyük halka arzlar zaman zaman piyasada daralmaya neden olabilir. Bu dönemlerde yatırımcılar panik satışlardan uzak durarak serinkanlı hareket etmeli.
* Hisse senedi yatırımında ortalama vade bir yıl olarak alınmalı.
* Küçük yatırımcılar hiçbir duyuma ve tüyoya rağbet etmemeli.
* Mevcut tasarrufların en fazla yüzde 50’si borsaya ayrılmalı. Diğer yüzde 50 ise başka piyasalarda değerlendirilmeli. Bu, riskleri dağıtma açısından önemli bir strateji.
* Borsaya tasarrufların en fazla yüzde 50’si ayrılmalı. Bu oran da en az iki hisseye dağıtılmalı.
* Endeksle korelasyonu yüksek olan hisseler seçilmeli.
* Hisse seçiminde yakın zamanda temettü dağıtımı, yeni bir ihale, sermaye artırımı gibi kuvvetli bir beklentisi olanlara öncelik verilmeli.
* Fiyatı uygun, hatta dip seviyelerde ve kârlı şirketlerin hisseleri tercih edilmeli.
* Portföyde faaliyet karlılığı yüksek ve mali durumu sağlıklı, işlem hacmi yüksek ve likit hisselere ağırlık verilmeli.
* Pozisyon yenilerken zamanlamaya çok dikkat edilmeli...

benzer haberler
SPK'dan 3 şirketin borçlanma aracı ihracı başvurusuna onay
SPK'dan 3 şirketin borçlanma aracı ihracı başvurusuna onay