Dolar
38,4641
0,08%
Euro
44,0422
0,27%
Sterlin
51,6556
-0,03%
Bitcoin
3.664.372
0,86%
BİST-100
9.224,84
-0,88%
Gram Altın
4.110,292
-0,53%
Gümüş
33,26
0,27%
Faiz
48,24
-0,21%

İngilizlerin yenilgiye uğratıldığı büyük zafer: Kut'ül Amare

 Birinci Dünya Savaşı'nın Çanakkale'den sonra en büyük zaferi olarak kabul edilen, Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz birliklerinin Irak Cephesi'nde Türk Ordusu tarafından teslim alınmasıyla kazanılan Kut'ül Amare Zaferi'nin 109. yıl dönümü kutlanıyor.

29.04.2025 12:34Güncelleme: 29.04.2025 12:39
İngilizlerin yenilgiye uğratıldığı büyük zafer: Kut'ül Amare
16px
32px

Tümgeneral Townshend komutasındaki İngiliz 6. Tümeni Bağdat'a ilerlerken, 22-23 Kasım 1915'te Selmanı Pak Muharebesi'ni kaybedip geri çekildi ve 3 Aralık'ta Irak'ın doğu kesiminde, Dicle Nehri kıyısında yer alan Kut kasabasına sığındı.

Bunun üzerine 6. Ordu'nun komutanlığına atanan Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Albay Sakallı Nurettin Paşa'nın birlikleri, 27 Aralık'ta Kut'u kuşattı.

İngilizler, Kut'u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris Kolordusu ile hücuma geçti. Ancak 6 Ocak'ta Şeyh Saad Muharebesi'nde 4 bin askerini kaybederek geri çekildi. Bu muharebede Türk ordusuna "geri çekilme" emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay Nurettin Paşa ise görevinden alındı, yerine Halil Paşa getirildi.

İngiliz ordusu, 13 Ocak 1916'da Vadi Muharebesi'nde 1600, 21 Ocak 1916'da Hannah Muharebesi'nde de 2 bin 700 asker kaybıyla geri püskürtüldü.

Mart başında tekrar taarruza geçen İngilizler, 8 Mart 1916'da Sabis mevkisinde Albay Ali İhsan Bey komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum etti, fakat 3 bin 500 asker kaybederek geri çekildi. Bu yenilgiden dolayı General Aylmer azledildi.

19 Nisan 1916'da Bağdat'taki karargahında tifüsten ölen Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın yerine 6. Ordu komutanlığına atanan Halil Paşa, 29 Nisan'da General Charles Townshend komutasındaki 13 general, 481 subay ve 13 bin 300'den fazla İngiliz askerini teslim aldı.

İngiliz tarihçi James Morris'in "Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi" olarak tanımladığı "Kut'ül Amare Zaferi, Çanakkale'nin ardından Birinci Dünya Savaşı'nın "en büyük zaferi" olarak kayda geçti.

 İNGİLİZLERİN PARA TEKLİFİ REDDEDİLDİ

Kut'ül Amare Zaferi'nin ardından Halil Paşa, Osmanlı Genelkurmayına bir telgraf göndererek, İngiliz General Townshend'in "1 milyon İngiliz lirası karşılığında, 13 bin 300 kişiden oluşan ordusuyla Hindistan'a gitmesine izin verilmesini" teklif ettiğini bildirip, devletin bu konudaki emrini sordu.

Osmanlı Genelkurmayı ise "Siyaseten İngilizlerin hoşuna gidecek işler yapma mecburiyetinde olmadığımız gibi, paraya da ihtiyacımız yoktur. Orduyu kamilen teslim etmek üzere yalnız Tümgeneral Townshend'e şahsen müsaade edilebilir. Bundan başka hiçbir şart kabul olunamaz." yazılı cevabı, Halil Paşa'ya iletti.

Başka bir yazıda da "Tümgeneral Townshend'in, ordusuyla teslim olup harp boyunca Türk ordusuna hiçbir hasmane harekette bulunmayacağına söz verirse serbestçe istediği yere gidebileceği." belirtildi.

Bu emir, Halil Paşa tarafından Tümgeneral Townshend'e bildirildi. Townshend, bunun üzerine Halil Paşa'ya gönderdiği telgrafta, "Yalnız bir şey isteyeceğim, o da şehrin tesliminden sonra yaverim ve 3 emir erimle İstanbul'a naklimi Enver Paşa hazretlerinden istemenizdir. Müsaade edildiği takdirde ziyadesiyle minnettar olacağım." dedi.

İNGİLİZ TÜMGENERAL TOWNSHEND: "ASKERLERİMİ SİZE TESLİME HAZIRIM"

Tümgeneral Townshend, kuşatma sürerken Halil Paşa'ya gönderdiği mektupta ise ordusunu teslime hazır olduğunu ve açlığın kendilerini silah bırakmaya zorladığını belirterek, "Zatıalilerinin, 'Sizin cesur askerleriniz bizim samimi ve kıymettar misafirlerimiz olacaktır.' sözlerinize istinaden kahraman askerlerimi size teslime hazırım." ifadelerini kullandı.

Mektubunda, askerlerinin verilen görevi yaptıkları için onlara iyi davranıldığını, icap eden şartların yerine getirilmesinden sonra da Halil Paşa'nın karargahına gidip Kut'ül Amare'yi teslim etmeye hazır olduğunu bildiren Townshend, teslim olduktan sonra İstanbul'a, oradan da Londra'ya geçeceğini ifade etti ve zaferinden dolayı Halil Paşa'yı kutladı.

Bu arada, İngiliz Avrupa Kuvvetleri Karargahına gönderdiği mesajda, Kut'taki muhafızları almak üzere bir Türk alayının kasabaya yaklaştığını, hem kale hem de şehrin üzerine beyaz bayrak çektiğini, bazı belgelerle telsizi imha edeceklerini bildiren Townshend, mesajının sonuna, "Kut'tan bütün gemilere ve istasyonlara, elveda ve hepinize iyi şanslar." notunu ekledi.

KUT HÜKÜMET KONAĞI'NA OSMANLI BAYRAĞI DİKİLDİ

6. Ordu Komutanı Halil Paşa, 16 Nisan'da Enver Paşa'ya geçtiği mesajda, "Mahsur Tümgeneral Townshend, ordusunu harp esiri olarak bu sabah teslim almaya başladığımızı arz eyler ve yüce muvaffakiyetini tebrik ederim." ifadesine yer verdi.

Halil Paşa, daha sonra Başkomutanlık vekaletine gönderdiği bir başka mesajda da silahlarını gece tahrip ederek teslim olan İngiliz askerlerinin sabahtan itibaren harp esiri olarak teslim alınmaya başlandığını bildirerek, "Tümgeneral Townshend'in kılıcını almadım ve kendisiyle yaverinin ve 3 hizmetçisinin harp esiri olarak Dersaadet'e sevk edileceğini vadettim. Esirlerin 5 general, 277 İngiliz zabiti, 274 Hintli neferi ve 3 bin 400 gayri muharip ki toplamı 13 bin 300 küsurdur. Daha sonra dahile sevk olunmak üzere zabıtan Bağdat'a, efrad Samarra'ya sevk olunacaktır." ifadelerini kullandı.

Kesin Türk zaferiyle biten kuşatmanın ardından 3. Alay Komutanı Binbaşı Nazmi, Kut'taki hükümet konağına Osmanlı bayrağı, Tümgeneral Townshend'in karargahına da alayın sancağını dikti.

Savaşın seyrine ilişkin Osmanlı Genelkurmayına iletilen bir başka mesajda da "Takriben 5 aydan beri kahraman askerlerimizin kuşatması altındaki Kut'ül Amare'de mahsur kalan İngiliz ordusunun nihayet Orduyu Hümayun'a teslime mecbur olduğu" belirtilerek, şu bilgiler verildi:

"Nihayet İngilizler, Çanakkale'de aldıkları ders ve tecrübeyi bir kere daha aldılar. Osmanlı mukavemetini kıramayacaklarını, Osmanlıların elinden ganimetleri alamayacaklarını anladılar. Hücumları kesildi. İngilizler bu sefer kuşatma altındaki kaleye erzak sokmaya teşebbüs ettiler. Önce uçaklar ile un çuvalları attılar. Osmanlı silahı bu ümidi de kırdı. Harp tayyarelerimiz bu bakkal tayyarelerini birer birer sükut ettirmeyi başardılar. Düşman başka bir çare buldu. Vapurla gece karanlığından istifade ederek zahire sokmaya teşebbüs ettiler. Her zaman müteyakkız bulunan kahraman askerlerimiz yüzlerce ton erzak yüklü bu vapuru derhal müsadere ettiler.

Artık Tümgeneral Townshend için hiçbir kurtuluş umudu kalmamıştı. 13 Nisan'da Tümgeneral Townshend, Irak Ordumuzun kumandanına müracaat edip, ordusuyla beraber serbest çıkmasına müsaade edilmek şartıyla, Kut'ül Amare'yi teslim etmeye razı olduğunu bildirdi. Kendilerine kayıtsız şartsız teslim olmaktan başka çareleri olmadığı bildirildi. İngiliz kumandanı bu sefer yeni şerait ortaya koydu. Ordumuzun üstün ve mutlak galip vaziyetini bilmiyormuş gibi Osmanlı kumandanlarını para ile alt edebileceğini sanıp, tüm toplarını teslim etmeyi ve 1 milyon lira takdim etmeyi teklif etti. Aynı cevap verildi. Nihayet her taraftan ümidi kesilen Townshend, bugün Kut'ül Amare'de bulunan bütün İngiliz ordusunu muzaffer Osmanlı kumandanına teslim etti."

"OSMANLI SEBATININ, İNGİLİZ İNADINI KIRDIĞI BİRİNCİ ZAFERİ ÇANAKKALE'DE, İKİNCİ ZAFERİ BURADA GÖRÜYORUZ"

Kut'ül Amare Zaferi'nin ardından Halil Paşa, 6. Ordu'ya yayımladığı mesajda, "Arslanlar, bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum." ifadelerine yer verdi.

Halil Paşa, ordusunun gerek Kut karşısında gerek Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit verdiğini, buna karşılık Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 erin teslim aldığını, bu teslim aldığı orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetlerinin de 30 bin zayiat vererek geri döndüklerini belirtti.

Halil Paşa mesajında, "Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte 'Osmanlı sebatının, İngiliz inadını kırdığı' birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

18. Kolordu Komutanı Miralay Kazım Karabekir de "Tarihimizin 200 seneden beri yad etmediği böyle bir zaferi bize lütfeden Cenabıallah'a şükredelim" ifadesini kullandığı emir yazısında, "Bu zaferin en büyük şan ve şerefi, böyle bir vakayı İngiliz tarihinde ilk defa Türk süngüsünün kaydetmesindedir. 18. Kolordu'nun aslan yürekli erleri, Cenabıallah'a secdeye kapanalım." ifadelerini kullandı.

patronlardunyasi.com