Dolar
38,4535
0,06%
Euro
43,9075
0,02%
Sterlin
51,5851
-0,14%
Bitcoin
3.660.964
0,72%
BİST-100
9.224,84
-0,88%
Gram Altın
4.108,628
-0,56%
Gümüş
33,3
0,43%
Faiz
48,24
-0,21%

AB'den Zengin Türkler’in ikinci vatanı Malta’da parayla vatandaşlığa fren

Avrupa Birliği Adalet Divanı, 29 Eylül 2022'de AB Komisyonu tarafından açılan davada Malta'nın altın pasaport dağıtma uygulamasını sonlandırması gerektiği yönünde karar verdi. İş dünyasında Suzan Sabancı’dan Emine Sabancı Kamışlı’ya, Nezih Barut’tan vergi rekortmeni avukat Gönenç Gürkaynak’a birçok Türk’ün Malta vatandaşlığı bulunuyor. 

29.04.2025 16:24Güncelleme: 29.04.2025 17:09
AB'den Zengin Türkler’in ikinci vatanı Malta’da parayla vatandaşlığa fren
16px
32px

Avrupa Birliği (AB) Adalet Divanı, Malta'nın "altın pasaport" olarak bilinen "yatırım karşılığı vatandaşlık" uygulamasını sürdüremeyeceğine karar verdi. AB'nin en üst mahkemesi, 29 Eylül 2022'de AB Komisyonu tarafından açılan davada Malta'nın altın pasaport dağıtma uygulamasını sonlandırması gerektiği yönünde karar verdi.

Gerekçeli karara göre mahkeme, "bir üye devletin vatandaşı olma statüsünün ve dolayısıyla birlik vatandaşlığının verilmesinin ticarileştirilmesi anlamına geldiğini ve bunun AB Anlaşmalarından kaynaklanan temel statü kavramıyla bağdaşmadığını" tespit etti.

750 BİN EURO BAĞIŞ YAPMAK, KONUT ALMAK VEYA KİRALAMAK GEREKİYOR

Mahkeme, ödeme yapmanın vatandaşlık verilmesi için temel bir ölçüt oluşturmadığını vurguladı. Böylece para karşılığı AB vatandaşı olmanın yolu hukuken kapatılmış oldu.

Malta’nın altın pasaport uygulamasında 750 bin euro bağış yapmak gerekiyor. Her bir aile bireyi için 50 bin euro ekleniyor. Ayrıca konut almak veya kiralamak gerekiyor. 

YAKLAŞIK 22 MİLYAR EURO GELİR ELDE EDİLDİ

AB'ye üye bir ülkenin vatandaşlığını elde eden kişi, aynı zamanda "AB vatandaşı" sayılıyor. AB ülkelerinden birinin pasaportuna sahip olan kişiler, AB içinde serbest dolaşım, AB iç pazarına erişim ve Avrupa Parlamentosu ile ülkelerin seçimlerine katılma ve oy kullanma haklarını ediniyor.

AB içinde Bulgaristan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Malta'nın "altın pasaport", 12 ülkenin ise farklı koşullarda yatırım karşılığı oturum izni uygulaması bulunuyordu.

Zaman içerisinde diğer ülkeler bu uygulamaya son verirken, Malta sürdürmeye devam etmişti. AB içinde 2011-2019 döneminde 130 bin kişinin bu iki uygulamadan faydalandığı, bu ülkelerin 21,8 milyar euro elde ettiği belirtiliyor.

TÜRK İŞ DÜNYASINDAN BİRÇOK İSİM VATANDAŞLIK ALDI, BAŞI SABANCI AİLESİ ÇEKİYOR

Malta, Türk iş dünyasından birçok ismin de vatandaşlık aldığı ülkeler arasında… Bu isimlerin başında da Sabancı Ailesi’nin fertleri geliyor. Suzan Sabancı ve iki çocuğu, Çiğdem Sabancı ve iki çocuğu, Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, Şevket Sabancı’nın torunları Can Köseoğlu, Kazım Köseoğlu, Zeynep Köseoğlu ve Irmak Köseoğlu ailenin vatandaşlık alan isimleri… 

Sabancılar dışında da ünlü isimler Malta vatandaşlığı aldı. Gelir vergisi rekortmeni avukat Gönenç Gürkaynak ve avukat eşi Serra Ayşe Başoğlu Gürkaynak da Malta vatandaşlığını alanlar arasında.

Tekfen Holding kurucu ortaklarından merhum Feyyaz Berker’in kızı Meltem Berker, Abdi İbrahim’in patronu Nezih Barut, kardeşi Nesrin Esirtgen ve oğlu İbrahim Barut, Orta Anadolu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Karamancı, Kurukahveci Mehmet Efendi’nin marka sahipleri Hulusi Kurukahveci, Nezlihan Akyürek Kurukahveci, Hulusi Doruk Kurukahveci de vatandaşlık için Malta’yı seçen iş dünyasından isimler.

MALTA’YA DANIŞMANLIK VEREN HENLEY & PARTNERS’DAN AÇIKLAMA GELDİ

Uluslararası yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık konularında Malta’ya danışmanlık veren Henley & Partners, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Malta’nın vatandaşlık programını AB hukukunun ihlali veya vatandaşlığın "ticarileştirilmesi" olarak nitelendirmesinden hayal kırıklığı duyduğunu bildirdi. 

Yazılı bir açıklama yapan şirket, mahkemenin oldukça zayıf gerekçelerle siyasi güdüler taşıyan bir hüküm verdiğini iddia etti. “Bu durum yargı tutarlılığını zedelerken AB’nin hukuk kurumlarının artan siyasallaşmasına yönelik ciddi kaygıları da doğrulamaktadır. Bu gelişme, AB’nin en temel değerlerinden olan demokratik meşruiyet ve hukukun üstünlüğünü baltalamaktadır” denilen açıklamada Henley & Partners CEO’su Dr. Juerg Steffen’in görüşlerine de yer verildi. Steffen kararla ilgili şunları söyledi:  

“AB’NİN ULUSAL YETKİLERE MÜDAHALESİNE KAPI AÇIYOR”

“Bu davanın merkezinde, vatandaşlık konularında egemenlik ve ulusal yetki ilkesi yer almaktadır. AB antlaşmalarında açıkça belirtildiği gibi, üye devletler vatandaşlık kazanım kriterlerini belirleme konusunda münhasır hakka sahiptir. Bu ilke ilk etapta Avrupa Birliği Adalet Divanı tarafından kabul edilmiş ancak nihayetinde göz ardı edilerek AB’nin ulusal yetkilere müdahalesine kapı açan bir karar alınmıştır.”

“AB YATIRIM GÖÇÜNÜ REDDETMEK YERİNE SIKI DENETİME ODAKLANMALI”

Henley & Partners Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Christian H. Kälin ise, “Yatırım göçünün AB içindeki dayanışmayı zedelediği düşüncesi temelsizdir ve bu programların sosyo-ekonomik rolüne dair ciddi bir yanlış anlamayı yansıtmaktadır. Malta’nın sistemi, sorumlu devlet inşasının bir örneğidir fırsatçılığın değil. AB, yatırım göçünü reddetmek yerine, sıkı denetim ve düzenleyici gözetimin uyumlaştırılmasına odaklanmalı, böylece birliğe önemli katkı sağlayacak doğru kişileri, özel yatırımcıları, yetenekleri ve girişimcileri çekebilmelidi. Bu, Avrupa için son derece acildir” değerlendirmesini yaptı. 

OTURUM HAKKI İLE ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDE VATANDAŞLIĞIN BİRLEŞİMİ ÇÖZÜM HALİNE GELEBİLİR

Açıklamada, Malta’nın vatandaşlık programının sona ermesinin özel danışmanlık hizmetlerine olan talebi artıracağı vurgulanarak, “Ancak Malta’daki gibi açık ve iyi yapılandırılmış vatandaşlık programlarının artık mevcut olmaması halinde, daha da uzmanlaşmış hukuki danışmanlık gerekli olacaktır. Örneğin, AB içinde oturum hakkı ile üçüncü ülkelerde vatandaşlığın birleşimi, Henley & Partners danışmanlığında varlıklı aileler tarafından giderek daha fazla tercih edilecek bir çözüm haline gelebilir” denildi.

patronlardunyasi.com