Balkanlar bunu tartışıyor: Fiyat artışlarına karşı boykotlar işe yarıyor mu?

Balkanlar bunu tartışıyor: Fiyat artışlarına karşı boykotlar işe yarıyor mu?

Yüksek enflasyonla karşı karşıya olan ve fiyatlardaki sürekli yükselişten rahatsız olan Balkan ülkelerinin vatandaşları bir süredir çeşitli boykot çağrıları ile tepkilerini ortaya koymaya çalışıyor. İlk olarak 24 Ocak’ta Hırvatistan’da başlayan boykotlar kısa süre içerisinde Bosna Hersek ve Karadağ gibi Balkan ülkelerine de yayıldı. Boykot akımına katılan son ülke Sırbistan oldu. Fakat birkaç haftadır devam eden boykotlara ilgi giderek düşerken, satışlarda artış kaydediliyor. Balkan ülkelerinde vatandaşlar ve uzmanlar ise şu soruya cevap arıyor: Perakende sektörüne yönelik boykotlar bir işe yarıyor mu ya da yarayabilir mi?

Balkanlar bunu tartışıyor: Fiyat artışlarına karşı boykotlar işe yarıyor mu?
16px
24px
09.02.2025 09:46Güncelleme: 09.02.2025 10:03
ABONE OLgoogle

Mustafa Ali AYKOL

2024 yılının Nisan ayının son günlerinde Türkiye’deki gündem kafe ve restoranlardaki ‘fahiş’ fiyatlardı. Sosyal medya kullanıcıları hem fiyat artışlarından hem de fiyatların Avrupa ülkelerinden daha fazla olmasından dert yanarken, suçlu olarak kafe ve restoranları görüyor ve onlara bir ’ders vermek’ için boykot çağrıları yapılıyordu.

Aralarında Türkiye’nin tanınan ekonomistlerinin de bulunduğu pek çok kişinin destekleri ile 20-21 Nisan tarihlerinde kafe ve restoranların boykot edilmesine karar verildi. 

Sosyal medyada bazı kullanıcılar bu boykotun yanlış olduğunu, kafe ve restoranların enflasyonu yaratan değil ondan tüketiciler gibi mağdur olan kesimler olduğunu söylese de bu görüş daha az kişi tarafından benimsendi.

20-21 Nisan tarihleri geldiğinde herkes mekanların bu boykot çağrısından nasıl etkileneceğini merak ediyordu. Fakat hesaba katılmayan bir gelişme oldu: Hava çok bozuktu ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. 

Hava o kadar kötüydü ki, mekanların doluluk oranı doğal olarak düşük kaldı. Hatta bazı işletmecilere göre diğer yağmurlu günlere göre mekanları daha kalabalıktı.  

Sonuç olarak sosyal medyada örgütlenen boykotun ne kadar etkili olduğu da, buna bağlı olarak bir sonuç yaratıp yaratmadığı da anlaşılamamış oldu. Ve o hafta sonundan itibaren boykot kampanyası sona erdi, bir daha da bu tür bir boykot girişimi olmadı. Kafe ve restoranlardaki fiyat artışları ise benzer hızda devam etti.

HIRVATİSTAN’DA BAŞLAYAN MARKET BOYKOTLARI, KISA SÜREDE DİĞER BALKAN ÜLKELERİNE DE YAYILDI

Tarihler 2025’in Ocak ayının ikinci yarısını gösterdiğinde, Türkiye’dekine benzer bir boykot çağrısı bu kez Doğu Avrupa ülkesi Hırvatistan’da gerçekleşti. 

Hırvatistan’daki bu boykot çağrısı ilk haftasında gözle görülür bir sonuç verdi ve 24 Ocak’taki ilk Cuma boykotunda ülkedeki marketlerin çoğu boş kaldı. 

Hırvatistan Maliye Bakanı Marko Primorac de hükümetin halka boykot çağrısında bulunamayacağını belirterek, "Ancak bir vatandaş ve tüketici olarak yapılanları anlıyorum ve ben de bugün markete gitmeyeceğim" dedi.

2024’ün ilk aylarında yüzde 4.1 enflasyonla mücadele eden Hırvatistan’da Nisan 2024’te enflasyonda düşüş başlamış ve eylül ayında yüzde 1.6’ya kadar düşmüştü. Fakat ekim ayıyla birlikte yeniden yükselişe geçen enflasyon Aralık 2024’te yüzde 3,4’ü Ocak 2025’te ise yeniden yüzde 4’ü gördü. 

Enflasyonda yeniden gözlemlenen bu sert yükselişle birlikte boykot çağrısına vatandaşların katılması, fiyat artışlarından muzdarip olan diğer Balkan ülkelerinde de benzer boykot hareketlerinin doğmasına yol açtı. 

Hırvatistan’daki ilk boykotun gerçekleştiği 24 Ocak tarihinden bir sonraki Cuma günü olan 31 Ocak için Kuzey Makedonya, Karadağ, Bosna-Hersek, Slovenya ve Karadağ gibi diğer Balkan ülkelerinde boykot çağrıları yapıldı. 

31 Ocak’ta gerçekleşen ve marketlerin yanı sıra restoran-kafeleri de hedef alan bu boykot çağrısı tıpkı ilk hafta Hırvatistan’da olduğu gibi bu dükkanlarda gözle görülür bir müşteri düşüşüne yol açtı. 

İLK HAFTA YÜKSEK OLAN BOYKOTLARA KATILIM SONRAKİ HAFTALARDA DÜŞTÜ

Bu hafta Cuma ve Cumartesi günleri (7-8 Şubat) Hırvatistan’da 3., diğer balkan ülkelerinde ise 2. kez boykot çağrısı yapıldı. Fakat bu ülkelerden gelen haberlere göre boykotlar, ilk haftalarındaki kadar etkili olmamaya başladı.

Bosna-Hersek’te yayın yapan Klix.Ba sitesinde yer alan haberlere göre bu hafta ikinci kez düzenlenen boykotta Saraybosna’daki bazı market ve alışveriş merkezlerinde diğer günlere oranla daha az müşteri olduğu gözlenirken bazılarında ise tam tersi daha yoğun bir kalabalık olması dikkat çekti. 

Bir diğer Balkan ülkesi Kuzey Makedonya’da sekiz büyük perakende zincirine karşı boykotun ikinci haftasında açıklanan veriler, boykota katılımın neredeyse yarı yarıya düştüğünü gözler önüne serdi. 

Politika.Rs haber sitesinde yer alan habere göre Kuzey Makedonya Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "7 Şubat Cuma günü, bir önceki Cuma günü olan 31 Ocak'a göre yüzde 36,95 daha fazla ciro elde edildi" denildi.

İlk boykotun 31 Ocak’ta yapıldığı Karadağ’da beş büyük perakende zincirinin cirosu boykotun yapılmadığı 24 Ocak tarihine göre yüzde 56 düşmüştü fakat RTHN’nin haberine göre bu hafta cuma ve cumartesi günleri için yapılan yeni boykot çağrısında söz konusu marketlerin geçtiğimiz kadar boş kalmadığı görüldü. 

İKİ TARTIŞMA: BOYKOTLAR GERÇEKTEN İŞE YARIYOR MU VE SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ?

Hırvatistan’da başlayan ve hızla diğer Balkan ülkelerine yayılan market - kafe/restoran boykotlarının ilk haftalarında etkili olması fakat sonraki haftalarda etkisini kaybetmesi bu ülkelerde iki konunun tartışılmasına yol açtı:

1- Market ve restoran boykotları gerçekten fiyat artışlarının önlenmesi konusunda işe yarıyor mu?

2- Bu boykotlar ne kadar sürdürülebilir?

"MARKET BOYKOTLARININ ENFLASYONA KARŞI BİR FAYDASI YOK"

Hırvatistan Ticaret Odası Başkanı Luka Burilović’e göre boykot çağrıları ile ekonomiyi durdurmanın enflasyona karşı bir faydası yok.

Luka Burilović, President of the Croatian Chamber of Economy : Our biggest  concern is the job market — Diplomacy&Commerce Croatia

Pogled.hr'ye röportaj veren Burilovic, “Piyasa ekonomisi  karmaşık bir ekosistemdir ve kontrendikasyonları olan bir ilaç gibi, her tedbir veya piyasa müdahalesi çoğu zaman istenmeyen sonuçlar doğurur” dedi.

Enflasyona en çok hizmet fiyatlarının katkısı olmasına rağmen tüketicilerin öfkesinin perakende sektörüne yöneldiğine de değinen Burilović, “Tüketicilerin, zincirin son halkası olan, kendilerine en çok maruz kalan ve tüketicinin kanaatine göre fiyat artışlarından en fazla sorumlu olan tüccar ve perakendecilere odaklanması anlaşılabilir bir durumdur. Üreticilerden (üretim sektörünün birçok kolunda enerji ve hammadde fiyatlarına bağımlıdırlar), ithalatçılara, dağıtımcılara ve son olarak perakende zincirlerine kadar, fiyat artışlarını etkileyebilecek zincir boyunca çok sayıda faktör bulunmaktadır. Daha kısa tedarik zincirleri aynı zamanda daha düşük maliyetler anlamına geliyor, bu da yerli üretimin önemini bir kez daha ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. 

"İNSANLAR HER CUMA BOYKOT EDEMEZ"

Hırvat ekonomist Prof. Dr. Marijana Ivanov ise market ve restoran boykotlarının sürdürülebilir olmadığına dikkat çekerek, "İnsanlar her Cuma boykot etmeyi göze alamaz" dedi. 

HRT’ye konuşan Ivanov, perakende zincirlerini boykot etme isteğinin azaldığını belirterek, “İnsanlar her cuma mağazaları boykot etme lüksüne sahip değil. Zaman en kıt kaynaktır ve insanlar ihtiyaç duyduklarında, imkânları olduğunda ve istedikleri zaman satın alırlar” ifadelerini kullandı.

"MAĞAZALARA 100 MİLYON EURO ZARAR ETTİRDİK, AZ MI?"

Hırvatistan’da boykotları örgütleyen tüketici platformu "Hello, Inspector"ın danışmanı Josip Kelemen ise oldukça iyimser. Kelemen’e göre tüketiciler güçlerinin farkına vardı ve bu da sonuç veriyor:

“Mağazalardaki üçüncü boykottan sonra 100 milyon avronun üzerinde kaybolan, kasadan geçmeyen paranız var. Yani bu az mı? Daha ne isteyebilirsiniz ki? Bu bile bir işaret. Alışveriş merkezleri ve zincirlerde oluşan panik, tüketici boykotlarını korkuttuklarını gösteriyor.”

"MARKETLER SADECE ZİNCİRİN BİR PARÇASI, ONLARI BOYKOT ETMEKLE ENFLASYONLA MÜCADELE EDİLEMEZ"

Libertas Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Luka Brkić ise bu boykotların enflasyona karşı bir faydası olmayacağı görüşünde. 

Brkić, boykotun fiyatlarda ciddi bir düşüşe yol açamayacağını düşünüyor: 

“Enflasyon makroekonomik bir olgudur ve enflasyonla mücadele veya mücadelenin makroekonomik politikalar, parasal ve mali politikalar, antitröst politikaları, piyasa düzenlemeleri, piyasa kontrolleri yoluyla yapılması gerekir. Sadece perakende zincirlerini boykot ederek değil, çünkü onlar bu zincirin sadece bir halkasıdır.”

"BU BOYKOTLAR TÜKETİCİLERİN MEMNUNİYETSİZLİĞİNİ GÖSTERMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ"

Saraybosna Ekonomi Fakültesi Pazarlama Bölümü Doçenti Denis Berberovic, Al Jazeera Balkans'a yaptığı açıklamada, tüketici boykotunun en önemli sonucunun mesaj iletimi olduğunu söyledi:

“Bir veya daha fazla gün süren kısa süreli boykotlar, tüketicilerin tekliften memnun olmadıklarına dair şirketlere geri bildirim gönderir; tüketiciler teklifin fiyatından, kalitesinden veya başka herhangi bir yönünden memnun değillerdir.”

BALKAN ÜLKELERİNİN VATANDAŞLARI DA İKİYE BÖLÜNDÜ: HERKES ALIŞVERİŞİNİ PERŞEMBE GÜNÜNDEN YAPIYOR

Restoran-market boykotları konusunda Balkan ülkelerinin vatandaşlarının da ikiye bölündüğü görüldü. 

Sosyal medyada ve ilgili haberlerin altında görüşlerini paylaşan vatandaşlardan bazıları bu boykotları sonuna kadar desteklediğini ve ürünlerde gözle görülür düşüş yaşanana kadar devam etmesi gerektiğini söylerken bazıları ise bunun beyhude bir çaba olduğunu ve tepkinin yanlış yere kanalize edildiğini iddia ediyor. 

Bazı sosyal medya kullanıcıları boykot konusunda ülke olarak birlik olamamaktan yakınırken, bazıları ise boykot ilan edilen cuma ve cumartesi günleri alışveriş yapmayan birçok kişinin perşembe günü tüm alışverişini yapıp eve gittiğini iddia ederek bu boykotların sonuç vermeyeceğini öne sürüyor. 

HÜKÜMETLER NE YAPIYOR? 

Tüm bu tartışmalar devam ederken, bazıları iki bazıları üç haftadır Cuma ve Cumartesi günleri boykota giden vatandaşlarının talepleri konusunda Balkan ülkelerinin hükümetleri de bazı adımlar atmaya hazırlanıyor.

Boykotun ve tartışmaların ilk başladığı Hırvatistan’da hükümet sınırlı fiyatla ürün sunma zorunluluğu getiren yeni Olağanüstü Fiyat Kontrol Tedbirleri Kanunu'nu duyurdu. Ayrıca hükümet 70 yeni üründe daha tavan fiyat uygulamasına geçti. 

Bosna Hersek’te de federal hükümet en az 50 temel gıda maddesinin fiyatlarını eski haline getirme veya düşürme ve marjları kontrol etme için çalışmalar yürüttüğünü söylüyor.

Makedonya Başbakanı Christian Mickovski ise serbest piyasa vurgusu yaparak hükümetinin şu anda fiyatlar üzerinde bir adım atmayacağını söyleyerek, “Korkularımız gerçeğe ve realiteye dönüşür, bu yüzden hareket ederiz ve hareket etmeye devam ederiz. Hükümet olarak vatandaşlarımızın yaşam standartlarını koruma yükümlülüğümüz var. Aynı zamanda piyasa ekonomisinin ilkelerinden sapmamasına dikkat edilecek” dedi.

Diğer Balkan ülkelerinin hükümetlerinden ise şimdilik atılmış bir adım ya da yapılmış bir açıklama yok. 

Hükümetler ve perakende zincirlerinin atacakları adımlar ile boykotların sürekliliği ve sonuçlarının ne olacağını izleyerek göreceğiz. 

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde