TÜSİAD'dan tarım raporu
TÜSİAD BAŞKANI SABANCI, TARIM RAPORU
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı'nın, 09 Şubat 2006 tarihli, “Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği’ndeki Gelişmeler Işığında 21. Yüzyılda Türkiye Tarımı ve İç Anadolu Bölgesi” semineri için hazırlanan konuşması yer almaktadır.
Ömer Sabancı, seminere hava muhalefeti nedeniyle katılamadı. Sabancı toplantıya katılsaydı, şu konuşmayı yapacaktı...
Sayın Vali, Sayın Milletvekili, Sayın Belediyebaşkanı, Değerli Konuklar ve Değerli Basın Mensupları,
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. “Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği’ndeki Gelişmeler Işığında 21. Yüzyılda Türkiye Tarımı ve İç Anadolu Bölgesi” başlıklı seminerimize hoş geldiniz.
Tarım sektörünü Türkiye’nin sosyal ve ekonomik istikrara ulaşmasındaki en öncelikli sektörlerden biri olarak gören TÜSİAD, tarım konusunda yapmakta olduğu çalışmalarla sürdürülebilir ve etkin bir tarımsal politikanın oluşturulmasına katkı sağlamayı ve Türkiye tarımında arzu edilen dönüşümü hızlandırmayı amaçlamaktadır. Tarımda arzulanan yapısal dönüşümün, bu yönde geniş bir toplumsal mutabakatın mevcudiyetiyle mümkün olacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede, hazırlamış olduğumuz raporu ve bu rapor ekseninde başlatmış olduğumuz tartışmayı tüm bölgelere yaymak ve tarımdaki dönüşümün bölgesel boyutunu geliştirmek üzere gerçekleştirmekte olduğumuz toplantıların ikincisini İç Anadolu Bölgesi’nde, Konya’da gerçekleştirmiş olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Türkiye’de tarım politikalarından söz edince, konu mutlaka bölgesel kalkınma konuları ile de örtüşüyor. Çünkü Türkiye’de ekonomik aktivitenin dağılımına baktığımızda, ancak bazı kentlerimizde bir çeşitlilik olduğunu görüyoruz. Konya ve İç Anadolu bölgemizde olduğu gibi bölgelerimizin çoğunluğunda tarım ve tarıma dayalı sanayiler ön planda. Bu da, tarım sektörünün bölgesel kalkınma politikalarının tasarımında da ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği’nde de son dönemde bölgesel ve kırsal kalkınma boyutunun daha da güçlendiğini biliyoruz.
Bölgesel Kalkınma Ajansları Yasası’nın Ocak ayı sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş olması, Türkiye’de bölgesel kalkınmanın yerel aktörlerin katılımı ve katkısıyla hızlandırılması açısından mutlaka önemli bir gelişme olmuştur. Bu yasa ile bölgelerde tek durak ofis tipi bir yapılanmanın da yolunun açılmış olduğunu görüyoruz. 1980’lerde Avrupa’da yaygınlık kazanmaya başlamış olan bu tür bölgesel girişimler, kalkınmada olumlu bir rol oynamıştır. Türkiye’de de bu ajansların daha yıllar önce uygulamaya geçmiş olması gerekiyordu. Anadolu için yeni bir dönemin başlangıcı olacak bu yasanın, asıl önemi, bölgesel bilgi birikiminin, bölgenin sivil toplum örgütleri vasıtasıyla kalkınma sürecine aktarılması yolunun açılmış olmasıdır. Hiç şüphesiz, kanunla getirilen yapı, gönüllü iş dünyası temsil kuruluşlarını ve sivil toplum örgütlerinin sürece yeterince dahil edilmesine olanak sağlamamaktadır.
Ancak, bunun bir başlangıç oluşturmasını ve zaman içinde bölgesel dinamiklerin harekete geçirilmesine zemin oluşturmasını diliyoruz.
TÜSİAD olarak, bölgesel gelişme ve bu süreçte yerel sivil toplum örgütlerinin rolüne olan inancımızla, 1996 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteren çeşitli Sanayici ve İşadamı Dernekleri ile bölgesel ve sektörel işbirliği amacıyla biraradayız. Bu birlikteliğin sonucunda, bölgesel ve sektörel sanayici ve işadamları federasyonlarının ortak sesi olarak bölgesel ve sektörel ekonomik politikaların oluşturulmasına katkıda bulunmak üzere, Kasım 2004’te, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) kuruldu. Konfederasyonun kurucularından SEDEFED’e üye olan TÜSİAD, katılımını bö