Türkiye’nin sanayi devleri hidrojen tesisi kurarak yeşil dönüşümü gerçekleştirecek

Türkiye’nin sanayi devleri hidrojen tesisi kurarak yeşil dönüşümü gerçekleştirecek

Geçen yıl 36 milyar euro ciro yapan Schneider Electric, yeşil dönüşümü sağlamaya çalışan Türk sanayi devleriyle görüşüyor. Türkiye’nin en önemli pazarlarından biri olduğunu söyleyen Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, “Bugün yeşil cam gündemde. Demir çelik sektörüne yeşil çelik konuşuluyor. Demir çelikte dönüşüm hidrojenle sağlanacak. Türkiye’de hidrojen konusunda çalıştığımız firmalar var. Türkiye içinde veya dışında hidrojen tesisi kurup yeşil hidrojen üretmek istiyorlar” dedi.

Türkiye’nin sanayi devleri hidrojen tesisi kurarak yeşil dönüşümü gerçekleştirecek
16px
24px
24.09.2024 00:17Güncelleme: 24.09.2024 00:22
ABONE OLgoogle

Necla DALAN

Binaların, fabrikaların ve altyapı tesislerinin enerji yönetimi ve otomasyonunun dijital dönüşümünde uzmanlaşan Schneider Electric, geçen yıl 36 milyar euro ciro yaptı. Şirketin Türkiye’deki faaliyetleri 160 yıl öncesine dayanıyor. Dünyanın en eski ikinci metrosu olan ve Tünel’de kullanılan yolcu vagonu ile güç sistemi 1873’te Schnieder Creusot Iron Steel Works şirketi tarafından Fransa’da üretildi. Bu vagon ve güç sistemi şu anda Rahmi Koç Müzesi’nde sergileniyor.  Türkiye’deki şirketleşme hikayesi ise 1980’lerin başına dayanıyor. 1980’lerin başında İzmir’de ODTÜ’lü bir mühendisin kurduğu şirkete ortak oluyor birkaç sene sonra şirketi bünyesine katıyor. Grup şirketinin kuruluş tarihi ise 1988. Bugün Türkiye’de iki üretim tesisi var ve 1.500 kişiye istihdam sağlıyor. İstanbul, Türkiye ile birlikte Orta Asya’daki 7 ülkenin dahil olduğu toplam 8 ülkeden oluşan bölgenin yönetim merkezi.

Şirketin en büyük tesisi Manisa’da orta ve alçak gerilimde enerji altyapısı ile ilgili üretim yapıyor. Dijitalleşme, yapay zeka ve makine öğrenmesine uygun ürünler üretiyor. İkinci tesis ise İstanbul Sancaktepe’de. Günsan firmasının satın alınmasıyla edinilen bu tesiste de evlerde kullanılan anahtar prizler, sanayi veya binalarda kullanılan kablo kanalları gibi tesisat ürünleri üretiliyor. Burada hedef sadece Türkiye pazarı değil. Tesiste üretilen ürünlerin Avrupa, Kuzey Afrika, Türki cumhuriyetler gibi bölgelere satılması hedefler arasında. 2025 başında fabrika Dilovası’nda daha büyük bir yere taşınacak. 20 milyon dolarlık yatırımla hem kapasite hem ürün çeşidi artırılacak.

Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil ile yeni yatırımlarını, Türkiye pazarını ve şirketlerin gündemindeki konuları konuştuk.

“ÇİNLİ ŞİRKETLERİN SEKTÖRE İLGİSİ VAR”

Türkiye’de en büyük iş hacimlerinin enerji altyapısından geldiğini anlatan Yamangil, “Sonra endüstriyel otomasyon geliyor. Türkiye, Schneider için endüstriyel otomasyon konusunda çok önemli bir ülke. Türkiye’de çok fazla makine imalatçısı KOBİ var ve bizim onlara dönük çok sayıda çözümümüz var. Avrupa’da ilk üçte bu anlamda Türkiye. Data center konusunda Türkiye’de büyük şirketlerin yatırımları var. Biz bu konuda çok çözümleri olan bir şirketiz. Güç ürünleri, tesisat ürünleri ve servis önemli iş hacmine sahibiz. Türkiye’de satın almalarla büyüdük ama artık satın almaların sonuna geldik. Organik büyümeye odaklandık. Türkiye pazarında güzel bir yerimiz var. Globalde de önem atfettiğimiz bir pazar ve büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Türkiye’de trafo işinden çıktıklarını söyleyen Yamangil, “Biz net ihracatçıydık Türkiye’de. Trafo işinden çıktık. Şu anda bir kademe net ithalatçıyız. Yüzde 55-45 gibi. Birçok grup da trafo şirketini sattı. Satılan trafo şirketlerinin çoğunu Çinliler alıyor. Çinli üreticilerin genelde de sektöre ilgisi var” dedi.

TÜRKİYE ŞARJ ÜNİTESİ SATIŞLARINDA DÖRDÜNCÜ SIRADA

Elektrikli araç şarj sistemleri ürettiklerine de değinen Yamangil, “130 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Türkiye şarj ünitesi satışında Amerika, Çin ve Fransa’nın ardından dördüncü sırada bizim ekosistemimizde. Güçlü lokal rakiplerimiz var. Geçen yıl 4 binin üzerindeydi Türkiye’de satışlarımız. Şimdi buna hızlı şarjlar da ekleniyor” dedi.

İsmail Yamangil, dünya genelinde yeşil bir gelecek için atılması gereken adımlar olduğunu da vurguladı. Artık yeşil cam, yeşil çelik gibi konuların konuşulduğunu anlatan Yamangil, bu konuda hidrojenin öne çıktığını dile getirdi. Globalde ve Türkiye’de sanayi devleriyle bu konuda çalışmaları olduğunu belirten Yamangil, şunları söyledi:

DÖNÜŞÜMÜ HİDROJENLE SAĞLAYACAKLAR

“Dünya genelinde toplam enerjinin sadece yüzde 30-35 fabrikalarda kullanılıyor. Geri kalanı ulaştırmada, yaşadığımız evlerde, ofis binalarında kullanılıyor. Kalan yüzde 65’te bir devrim olmazsa konuştuğumuz net sıfır hedeflerine ulaşamayız. Bu nedenle enerji kullanılan her yerde bir devrime ihtiyaç var ve bunun da adını Elektrik 4.0 koyduk. Birleşmiş Milletler raporlarında da var, emisyonların yüzde 70’i bugünkü teknolojilerle sıfırlanabilir. Yani yeni teknolojileri beklememize gerek yok. Schneider Electric de diyor ki 3 devrimi eş zamanlı yapmamız lazım. Biri, daha fazla elektrik. Mesela yollarda gördüğümüz elektrikli araçlar. Bu dönüşümün ikinci bacağı, daha fazla yenilenebilir enerji. Üçüncü olarak da daha fazla dijitalleşme diyoruz.  Elektrikli araçlara geçiyoruz ama aracınızı şarj ettiğiniz elektrik hala karbon kaynaklardan kömürden, petrolden elde ediyorsanız sıkıntı var. Her şeyin elektriğe dönmesi lazım. Bu sadece araçlar için geçerli değil. Bugün yeşil cam gündemde. Demir çelik sektörüne giderseniz orada da yeşil çelik konuşulmaya başladı. Demir çelik şirketlerinin fırınları var ve en büyük enerjiyi onlar tüketiyor. Fırınları fosil yakıtlardan elektriğe dönüştürmeye çalışıyorlar. Isıtma soğutmada birçok yer elektriğe dönüyor. Demir çelikte dönüşümü hidrojenle sağlayacaklar. Demir çelikte yüksek sıcaklıklara erişmek için buna mecburlar. Globalde de Türkiye’de de hidrojen konusunda çalışma yaptığımız firmalar var. Ancak gizlilik anlaşması imzaladık. Hidrojen tesisi kurup yeşil hidrojen üretmek istiyorlar. Bizim de bu konuda bir ekspertizimiz var. Avrupa’da kurulumlarımız var. Bundan faydalanıp Türkiye içinde veya dışında bu yatırımı yapmak isteyen firmalar var.  Bu firmaların bir kısmı ağır sanayide. Üçüncü bacak da şebekenin dijitalleşmesi. Türkiye’de şebekenin modernize edilmesi lazım. 1950’lerin ortalarında kalma santraller ve iletim hatları var. Türkiye’de şebekede sadece altyapının dijitalleşmesi için 2 milyar dolar civarında bir yatırım gerektiği söyleniyor.  Türkiye’nin altyapısı müsait değil ama Fransa ve Almanya gibi sanayi devlerinin altyapısı bile hazır değil.”

İNOVASYON ZİRVESİ 7-8 EKİMDE İSTANBUL’DA DÜZENLENECEK

Bu arada Schneider Electric, İstanbul’da önemli bir etkinliğe imza atmaya hazırlanıyor. İsmail Yamangil, 7-8 Ekim tarihlerinde Zorlu PSM’de düzenlenecek ve 1500 metrekarelik inovasyon merkezinin kurulacağı Innovation Summit Istanbul ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Bu yıl zirveyi Paris, Vietnam ve Kolombiya’nın ardından İstanbul’da gerçekleştiriyoruz. İstanbul, Schneider Electric için son derece stratejik bir öneme sahip ve bölgesel bir yönetim merkezi olarak konumlanan bir merkez. İki gün boyunca sürecek olan zirvede 40’ın üzerinde oturumda 65’ten fazla konuşmacı yer alacak. İnovasyon kelimesi çok kullanılıyor. Biz de dedik ki biz bu inovasyonu nasıl verimliliğe, sürdürülebilirliğe dönüştürüyoruz onu gösterelim. İnsanların bununla ilgili ilham alacağı bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Elektrik 4.0 hayatımıza girince ne değişiyor, daha önce nasıl, insanların zirvede bunları görmesini istiyoruz.”

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde