Putin açıkladı: Brics'e girmek için 30 ülke sırada 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, BRICS’in önde gelen medya kuruluşlarının yöneticileri ile bir araya geldi. Putin’in konuşmasından öne çıkanlar ise şu şekilde oldu: 

“BRICS ÜLKELERİNDE POİZİTİF BÜYÜME BEKLENİYOR” 

“Çin, Hindistan, Rusya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde pozitif büyüme bekleniyor. Aynı zamanda, Güneydoğu Asya ve Afrika daha iyi bir büyüme performansı sergileyecek. Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika gibi BRICS üyelerinin ekonomik potansiyellerinin büyümesine, dünyadaki etkilerinin büyümesi de eşlik edecek. 

BRICS ülkelerinin dünya ekonomisindeki payı 1992-2023 döneminde iki katına çıkarken G7 ülkelerinin performansı düştü. Gelecekte bu farkın daha da açılma eğilimi olduğu aşikâr. Bazı alanlarda, BRICS ülkeleri olmadan insanlığın var olması mümkün değil, örneğin tarım alanında. 

“BATI KARŞITI BİR BİRLİK DEĞİL” 

BRICS, Batı karşıtı bir birlik değil. Peki BRICS'i diğer örgütlerden ayıran nedir? Bu birlik hiçbir zaman kimseye karşı kurulmadı ve kimseye karşı olmadı. Birlikte çalışan ve birbirlerinin çıkarlarını dikkate alan ülkelerin oluşturduğu bir ittifak. 

BRICS'e olan ilgi daha da artacak, bundan eminiz. 

“YENİ ÜYELERE SAYGI GÖSTERMEK ÖNEMLİ” 

BRICS şu anda on ülkeden oluşuyor. Bu ülkelerin her birinin kendi kültürü, tarihi ve küresel iş bölümünde avantajları var. Uluslararası örgütün yeni üyeleri, örgüte katılırken kendilerinden bir şeyler katıyorlar. BRICS ilkelerini dikkate almaları ve birliğin diğer üyelerinin de yeni üyelere saygı göstermesi çok önemli. 

Tek bir organizasyon çerçevesinde yeni katılımcılarla çalışmak yeni ortak projelerin geliştirilmesine yardımcı oluyor ve kültür, gençlik değişimleri ve benzeri alanlarda bağlar gelişiyor. Tüm bu alanlarda çok çalışıyoruz ve uygulamalar da bunun başarılı olduğunu gösteriyor. 

“BRICS ÜYELERİNİN ARKASINDA MÜTTEFİKLERİ VAR” 

BRICS'in yeni üyelerinin her birinin arkasında en yakın müttefikleri var. Bu ülkeler birliğe girdiğinde, dostları da bir şekilde katılmak istiyor. 

Rusya ve Çin birçok açıdan benzersiz ilişkiye sahip. Uluslararası arenada bu ülkeler arasındaki iş birliği dünya istikrarının temel faktörlerinden biri. İş birliği, birbirlerinin çıkarları temelinde inşa ediliyor. 

Çin günümüzde satın alma gücü paritesi bakımından en büyük ekonomi. ABD ikinci, Hindistan üçüncü ve Rusya dördüncü sırada yer alıyor. Pekin, Moskova'nın en büyük ticaret ortağı, ancak Moskova şimdiden Pekin'in dördüncü en büyük ticaret ortağı haline geldi. 

“ÇİN VE ABD ARASINDAKİ İLİŞKİDE ABD’NİN DÜŞÜNMESİ GEREKİYOR” 

Çin ve ABD arasındaki ilişkiye bakacak olursak, ABD'nin bu konuda düşünmesi gerekiyor. Rusya ile ilişkileri zaten bozmuş durumdalar ve bunun kendileri, özellikle de para birimleri üzerinde olumsuz etkileri var. Washington'un geleneksel müttefikleri bile dolar rezervlerini azaltıyor. ABD'nin Çin'e yönelik yaptırımları siyasi amaçlı ve ekonomik büyümeyi yavaşlatmayı amaçlıyor. Aynı zamanda ABD, 15 yıl geç kaldı ve artık Çin'in gelişimini durduramayacak. 

“ABD VERİMSİZ HAREKET EDİYOR” 

ABD günümüzde verimsiz hareket ediyor. Özellikle de Tayvan ile ilgili sürekli provokasyonlarından bahsediyoruz. ABD aynı zamanda Avrupalıları da NATO yapıları aracılığıyla Asya bölgesine aktif bir şekilde çekiyor. Üstelik Avrupa ülkelerine sormadan bunu yapıyorlar. Washington, Çin ve Rusya'yı tehdit eden silahlar taşıyarak ek gerilim noktaları yaratıyor. Moskova müdahale etmiyor ama yakından izliyor. 

SSCB'den beri Filistin Devleti'nin kurulmasını söylüyoruz. Tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadan bu olaylar sonlanmayacak. 

“İSRAİL VE FİLİSTİN OLMAK ÜZERE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM” 

Moskova, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail ve Filistin olmak üzere iki devletin kurulmasına ilişkin kararlarını her zaman destekledi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Kazan'daki zirveye davet edildi. Moskova, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail ve Filistin olmak üzere iki devletin kurulmasına ilişkin kararlarını her zaman destekledi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Kazan'daki zirveye davet edildi. 

Moskova hem İsrail hem de Filistin ile temas halinde. Filistin sorununu çözmenin ana yolu tüm haklara sahip Filistin devletinin kurulması. 

“BRICS BANKASI KURDUK” 

Çin ile ticaretimizin yüzde 95'inde Yuan kullanılıyor ve gayet iyi bir şekilde gidiyoruz. Biz Yuan ile ticaret yapmayı daha hesaplı görüyoruz. Ve şimdi de bir BRICS bankası kurduk. 

BRICS konusunda, her şeyi 1 günde yapmak mümkün değil. Konuşarak ve emin bir şekilde ilerlememiz gerekiyor. Her yıl çok önemli adımlar atıyoruz. İslam, Çin ve Hristiyan kültürünün hepsini birleştirirsek hepsinin aynı değerler olduğunu görürüz. Bunu eğer anlarsak, ortak bir kültür oluşturmuş olacağız. 

“DÜNYA DÜZENİNİN DEĞİŞMESİ KAÇINILMAZ SÜREÇ” 

Rusya dünya düzenini değiştirmeyi amaçlamıyor. Bu doğal bir süreç. Bu kaçınılmaz ve zamanında harekete geçilmeli. Dünyadaki değişimler uzun zaman önce başladı ve bu çok kutuplu bir dünyanın oluşumuna işaret ediyor. Moskova bunun yıkıma değil, tam tersine yapıcılığa yol açmasını sağlamaya çalışıyor. 

“BRICS’TE İNSANLAR DÜŞMAN DEĞİL” 

Ekonomik alanda etkin bir şekilde çalışabilmek için insanları birbirine yakınlaştırmak gerekiyor. BRICS ülkelerinin tüm kültürleri birbirine çok yakın ya da diplomatların dediği gibi 'tamamen örtüşüyor'. İnsanların düşman olmadıklarını, ancak benzer düşünen insanlar olduklarını anlamaları gerekiyor. 

BRICS ülkeleri kültürel iş birliğine büyük önem veriyor. Bu da güven inşa ediyor ve faydalı iş birliği ve güvenlik için bir temel oluşturuyor. 

Rusya'nın ticari ortaklarıyla olan anlaşmalarının yüzde 95'i halihazırda ABD doları yerine ulusal para birimleriyle yapılıyor. 

“BRICS’İN KENDİ PARASINI ÇIKARTMASI İÇİN ZAMAN VAR” 

Kripto para birimlerini de kullanmak ve bunun için gerekli kurumları kurmak istiyoruz. Çünkü Batı'nın yaptırımları serbest ticaret terimlerini ihlal ediyor. Bu nedenle BRICS bankasını güçlendirmemiz gerekiyor fakat BRICS'in kendi para birini çıkartması için daha zaman var. Mesela AB'de tek döviz getirildiği zaman küçük ülkeler için bu tam bir darbe oldu. BRICS ülkeleri için de biz şu anlık bu adamı gerekli görmüyoruz. Ortak para biriminin oluşturulmasından söz edebilmek için ekonomilerin yüksek derecede entegrasyona sahip olması gerekiyor. Aynı zamanda ekonomiler, yapıları ve verimlilikleri açısından da eşdeğer olmalı. 

BRICS ortak para birimine gelince, bu konu henüz olgunlaşmadı. Bu alanda dikkatli hareket edilmeli. Moskova ayrıca elektronik araçların kullanımını da değerlendiriyor ve merkez bankaları arasında iş birliğinin kurulması da gerekiyor. 

“BRICS’E KATILMAK İSTEYEN ÜLKELER ARTIYOR” 

BRICS'e her sene katılmak isteyen ülkeler artıyor ve biz de bunun için yol haritaları oluşturuyoruz. 

BRICS'in genişlemesiyle ilgili olarak, yeni üyelerin adaptasyonu da zaman alıyor. 30 devlet bu örgütle çalışmaya istekli olduğunu beyan etti. Bu nedenle “BRICS ortağı ülkeler” kategorisi geliştiriliyor ve Rusya için bu kategori öncelikle BDT ülkeleri ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkeleri demek. 

BRICS çalışmaları çok taraflılık ve verimlilik ilkelerine dayanıyor. Üye sayısı arttırılırken bu iki parametre de göz önünde bulundurulmalı. Birliğin beklentileri ve geleceğine gelince, yeni güç ve kalkınma merkezleri ortaya çıkıyor ve bunların neredeyse tamamı BRICS'te temsil ediliyor. Örgüt aynı zamanda diğer bölgesel birliklere de saygı duyuyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi evrensel bir öneme sahip değil. Rusya bu mahkemenin yargı yetkisini tanımadığı gibi ABD, Çin, Türkiye gibi dünyada pek çok ülke de tanımıyor. Bu örgütün kararlarını “yan geçmek çok kolay”. Rusya ve Brezilya arasındaki iyi ilişkiler göz önüne alındığında, hükümetler arası bir hukuk anlaşması imzalanabilir ve bu sorun çözülebilir. 

“UCM, EVRENSEL BİR ÖNEME SAHİP DEĞİL” 

Uluslararası Ceza Mahkemesi evrensel bir öneme sahip değil. Rusya bu mahkemenin yargı yetkisini tanımadığı gibi ABD, Çin, Türkiye gibi dünyada pek çok ülke de tanımıyor. Bu örgütün kararlarını “yan geçmek çok kolay”. Rusya ve Brezilya arasındaki iyi ilişkiler göz önüne alındığında, hükümetler arası bir hukuk anlaşması imzalanabilir ve bu sorun çözülebilir. Bu temelde, kendi kendine yetmeyen ve evrensel olmayan bu kuruma olan saygı "düşük profilde”. 

G20 platformu da ancak siyasallaşmadığı sürece faydalı olur. G20 Zirvesi'nin yapılacağı Brezilya'ya gitmeyeceğim, ama uygun bir temsilci göndereceğiz.” 

patronlardunyasi.com