Opera sanatçısı Hicran Evşen'in 40 günlükken başlayan Maria Callas tesadüfü
Hicran Evşen, Devlet Opera ve Balesi sopranolarından. Onun sanata giden yolu ancak filmlerde görülecek bir tesadüfle daha 40 günlükken başlıyor. Hayatı filmlere konu olan dünyaca ünlü soprano Maria Callas’ın 1969’da ‘Medea’ filminin çekimleri için geldiği Türkiye’de kucağına alıp kulağına fısıldadığı Evşen, bugün 30’uncu sanat yılını tamamlayan bir duayen...
Devlet Opera ve Balesi’nin (DOB) sopranolarından Hicran Evşen’in opera sahnelerine uzanan yolculuğu doğduğu ve Maria Callas’ın Türkiye’ye geldiği 1969 yılında başlıyor. İşte Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin sopranosu Evşen’in hikâyesi...
Hürriyet’ten Umut Erdem’in haberine göre, Callas, eski dostu İtalyan sinemacı Pier Paolo Pasolini’nin ısrarı üzerine “Medea” filminde başrolü oynamayı kabul ediyor. Sanatçının kariyerinin ilk ve tek sinema filmi olan Medea’nın çekimleri ise Kapadokya bölgesinde yer alan Göreme Tarihi Milli Parkı’nda yapılıyor. Callas’ın film çekimi ulusal ve uluslararası basında da önemli yer ediniyor.
40 GÜNLÜKKEN SETTE
Çekimler sırasında, o yıllarda ülkeye gelen ünlü konuklar genellikle klasik Amerikan arabalarıyla ağırlanıyor. Bu dönemde, klasik araba tedariki ve ünlü sanatçıların taşınmasıyla ilgilenen Evşen’in ailesi Callas’a da eşlik ediyor. Baba Doğan Evşen, Callas’ı Nevşehir’e taşırken çekimlerin gizliliği için yoğun bir gayret gösteriyor. Evşen’in çekimler nedeniyle günlerce eve gelememesi evde sorun yaratıyor. Bunun üzerine anne Lütfiye Evşen, daha 40 günlük bir bebek olan çocuğu Hicran Evşen’i alarak sete ziyarete gidiyor.
KUCAĞINA ALIP ÖPTÜ
Baba Evşen’in kucağında bebek Hicran’ı gören Callas, bir an duraksıyor. Sonra onu sevgiyle kucağına alıyor, öpüyor, kulağına sevgi sözcükleri fısıldıyor. Callas’ın kucağına aldığı bebek Hicran, ailede sanatçı olmamasına rağmen bugün Devlet Opera ve Balesi’nin ünlü sopranoları arasında yer alıyor. Bu dokunaklı an Evşen Ailesi’nin hafızasında ölümsüz bir efsaneye dönüşüyor. Evşen’in opera sanatçısı oluşu ailede, “Maria Callas seni kucağına almıştı, nefesi sana geçti, ondan opera sanatçısı oldun” sözleriyle yıllarca sohbet konusu oluyor. Hikâyenin sanat yolculuğuna etkisi var mıydı bilinmez; ancak Hicran’ın azmi ve yeteneği, Callas efsanesiyle taçlanıyor.
MÜZİK YOLCULUĞUNDA OPERAYI SEÇTİ
- Evşen ilköğretim çağına geldiğinde yolu Mustafa Apaydın yönetimindeki TRT Çok Sesli Gençlik Korosu ile kesişiyor. Muzaffer Arıkan yönetiminde konservatuvarın yarı zamanlı gençlik korosuna devam ediyor. Hicran’ın sesindeki yeteneğin farkında olan ailesi, Cahit Ünyaylar aracılığıyla ona Türk sanat müziği eğitimi verilmesi için yoğun çaba harcıyor. Ancak bu müzik disiplinleri arasındaki farklılıklar nedeniyle mümkün olmuyor. Bu noktada Hicran Evşen operayı seçiyor. 1992 yılında Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin açtığı sınavı başarıyla kazanan Evşen, Mersin Operası’nın ilk sanatçı kadrosunda yer alıyor.
ÇAĞININ BİR NUMARASI
- Maria Callas’ın asıl adı Anna Maria Cecilia Sofia Kalogeropoulos. 1923 yılında doğan Yunan sanatçı, 1977 yılında 53 yaşında iken geçirdiği ani bir kalp krizi sonucunda hayata veda etti. 1950’li yılların ve belki tüm zamanların en çok tanınan ve başından geçen sansasyonel olaylarla ses getiren sopranolarından birisi oldu. New York’ta doğan Maria Callas, Atina’da İspanyol soprano Elvira de Hidalgo’nun öğrencisi oldu. Sanat yaşamına ise 15 yaşında başladı. Kariyerinin başında Wagner’in operalarını yorumlayan Maria Callas, çıktığı soprano ve mezzo-soprano rolleri ile çağının bir numaralı opera şarkıcısı durumuna geldi.
ONASSİS’LE AŞK
1957’de evli iken armatör Aristotle Onassis ile yaşadığı aşk ile adını skandallarla da duyurdu. Türkiye’de çekimini yaptığı ‘Medea’ ise ilk ve tek filmi oldu. Eski dostu İtalyan sinemacı Pier Paolo Pasolini’nin ısrarı üzerine başrolü oynamayı kabul etti. Daha önce de opera sahnelerinde defalarca ‘Medea’ rolünü canlandıran Callas, filmde hiç şarkı söylemiyordu. Film, mitolojik olaylara dayalı bir trajediyi içeriyor.
patronlardunyasi.com