Hem alaylı hem diplomalı Bilgisayar Mühendisi Ozan Akçora’nın geliştirdiği yerli ve milli yazılım, küresel devleri nasıl geride bıraktı
Şirketlerin stok programlarını, insan kaynakları bilgilerini, satılığa çıkan ürünlerini ve diğer tüm bilgileri içinde barındırabilen bir yazılım düşünün. Üstelik yapay zeka desteği ile, rakip küresel şirketlerden çok daha hızlı ve çok daha ucuza çözüm üretildiğini söylesem. Benim gibi bir teknoloji fukarasına bile yapay zekayı anlatması için, hem alaylı hem de diplomalı Bilgisayar Mühendisi olan RG LABS’ın kurucusu Ozan Akçora’yla buluştum.

Eyüp SERBEST
Yazı yazmaya daktilo döneminde başlamış bir gazeteci olarak, elektrikli daktiloyu ilk gördüğümde büyük bir devrim olarak kabul etmiştim. Öyle ya, artık tuşlara sert basmak zorunda değildim. Üstelik satır sonuna geldiğimde elektrikli daktilo hiçbir el hareketi yapmadan beni yeni satırın başına götürüyordu.
Sonrasında siyah ve yeşil ekranlı bilgisayarlar, internet, cep telefonları ve son olarak akıllı cihazlar peş peşe geldi. Hele dijital fotoğraf makinelerinin ne ara bu kadar yaygınlaştığını anlayamadık bile. Bendeniz ise, her ne kadar meraklı olsam da hep birkaç adım gerisinde kaldım bu zamansal ışınlanmanın.
YAPAY ZEKAYLA YAŞAMAYA ALIŞACAĞIZ
Benim gibi teknolojinin birkaç adım gerisinde kalmayanlar da vardı elbette. Ozan Akçora da onlardan biri. Henüz çocukken tanışmış bilgisayarla, sonra da üniversite ve yüksek lisans eğitimini de bilgisayar mühendisliği üzerine tamamlamış. Şu an yapay zekayla o kadar haşır neşir ki, kendi ürettiği yazılımın her bir yerinde yapay zeka adeta bir işçi gibi çalışıyor. Üstelik hem işler hızlanıyor, hem de kolaylaşıyor. Ben de bu işin sırrını merak ettim ve ‘Yapay zekayla yaşamaya alışmam lazım” diyerek Ozan Akçora’yla buluştum ve neler olup bittiğini öğrendim.
SENİN, BENİM GİBİ BİR İNSAN
Aslında Matrix filminin başrolündeki Neo gibi siyah gözlükler takan, deri pardesü giyen ve gizemli sözcükler kullanan birini bekliyordum ama senin, benim gibi bir insan buldum karşımda. Üstelik de güler yüzüyle ve sabırla anlattı tek tek neler yaptıklarını.
STAJIMI KENDİ ŞİRKETİMDE YAPTIM
Ozan Akçora henüz çocukken başlamış bilgisayarla haşır neşir olmaya. Bilgisayar kitaplarını almış, dili çözmeye çalışmış ama ilk denemeleri hüsranla sonuçlanmış. Bilgisayarın ekranına “Hello World” yazdırmak tam iki yılını almış. Ancak sonrasında peş peşe gelmiş başarılar. Henüz liseye giderken kendi şirketini kurmuş, yazılımlar üretmiş. Sonrasında Yeditepe Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği okumuş. “Peki stajı nerede yaptın” diye sorunca yüzünde bir gülümseme beliriyor ve “Kendi şirketimde” deyiveriyor cevap olarak.
YAPAY ZEKA ŞİRKETLERİN KADERİNİ BAŞTAN YAZACAK
Yapay zekayı ve hayatımızı nasıl kolaylaştıracağını anlatıyor uzun uzun. Şirketlere getirisi ne olacak diye soruyorum. Başlıyor anlatmaya:
“Yapay zeka ile her şey baştan yazılacak. Yapay zeka kullanmayan şirketler işe yaramayacak gelecekte. İş yapmak istiyorsanız bu teknolojiyi kullanmak zorundasınız. Örneğin, siz tüketici olarak ne istediğinizi söyleyeceksiniz, yapay zeka bulup o ürünü önünüze getirecek. Hem üretici hem de tüketici için süreç hızlanacak.
HAFTALAR SÜREN İŞLER BİRKAÇ DAKİKAYA İNDİ
Örneğin şirketler için haftalarca toplantı süreçleri yaşanmasına neden olan ya da ekip içinde iş bölümü yapmadan halledilemeyen işler artık birkaç dakikada halledilebiliyor. Örneğin raporlamalar ya da internet sitelerinden yapılacak değişiklikler artık çok daha kolay.”
“Peki ya vatandaşa ne kazandıracak bu yapay zeka” sorusunun cevabı ise adeta bilim kurgu filmi gibi:
“Yapay zeka artık son kullanıcıya kadar indi. Ulaşmak çok kolay. İnsanlar artık yapay zekayla sohbet edebilecek. Görmek istemediği şeyler olursa, mesela olumsuz haberler gibi, yapay zeka bunların tümünü bir süzgeçten geçirip öyle gösterecek. Artık bir şey satın almak için internet sitesinde arama yapmaya da gerek yok. Yapay zeka onu bulup sizin önünüze getirecek.”
RİSKLERİ DE BERABERİNDE GETİRİYOR
Ozan Akçora’ya göre, yapay zekanın en kötü yanı, yapay zeka şirketlerinin büyük bir bilgiyi elinde tutması. Kullanıcılardan toplanan bu kişisel bilgiler şirketlere çok büyük bir aksiyon gücü sağlayabilir. Bu bilgiler kötü amaçlarla kullanılırsa kitleleri yönlendirebilir ve maniple edebilir. Sorularımı derinleştirmek istiyorum ama Ozan’ın anlattıkları da derinlere doğru iniyor. Mecburen burada konuyu kapatıyoruz.
19 YILDIR ADIM ADIM GELİŞEN YAZILIM
Ozan Akçora’nın anlatırken gözlerinin en fazla parladığı şey ise, 19 yıldır üzerinde çalıştığı ve adeta bir bebek gibi büyütüp Butterfly ismini verdiği yazılımı. Şu an Türkiye’nin en büyük birkaç şirketinde bu yazılım kullanılıyor. Bunların arasında mobilya üretip satan da var, Telekom sektörünün en büyüklerinden biri de, bir ayakkabı devi de, haber sitesi olanı da. Yapay zeka butterfly’ın her bir köşesinde çalışıyor. Hatta, “Bak diyor, bir ürün tanıtımı yazdıralım.” Bir sandalye fotoğrafını yazılıma birlikte yüklüyoruz. Yapay zeka onun neden yapıldığını, nasıl üretildiğini ve tüm detaylarını bir tanıtım yazısı olarak önümüze çıkartıyor. Eskiden bunları yazmak için bir değil, birkaç adam istihdam etmek gerekirdi.
Global şirketlerin ürettiği, kullananı kendisine uydurmaya çalışan yazılımlar yerine artık yerli ve milli yazılımın tercih edildiğini anlatıyor. Üstelik de küresel şirketlerin istediği paraların 3’te birinden bile az bir paraya halledilebiliyor her şey.
DÜNYA DEVİNİN DİZE GELDİĞİ TOPLANTI MASASI
Ozan Akçora’nın küresel bir yazılım devinin elinden işi nasıl aldığıyla ilgili güzel bir anısı da var. Bir gün Ozan’ı arayan bir şirket, küçük bir yazılım için toplantı istiyor. Ozan tek başına toplantıya katılıyor. Toplantıda Ozan Akçora’dan bir internet sitesi için yeni bir sayfa tasarlanmasını istiyorlar ve ne zaman yapılabileceğini soruyorlar. Ancak rakip de var. Başka firmalardan da teklif alınmış. Ozan da ‘hemen’ diyerek kolları sıvıyor. Sayfa bittiğinde, toplantının dev bir telekomünikasyon şirketi için istendiğini öğreniyor ve şirketin tüm işleri ona veriliyor. İşi ellerinden aldığı, rakibi olan şirket ise yazılım konusunda bir başka dünya devi.
BİZ ARTIK YAZILIM YAPAN DEĞİL, GÖREV VEREN OLDUK
Yapay zekanın bilgisayar mühendisleri için ne gibi faydaları olduğunu ise şöyle yanıtlıyor:
“RG LABS isimli şirketimizde 19 kişi çalışıyoruz. Yapay zekadan sonra biz mühendisler artık yazılım geliştirmeyeceğiz. Görev veren olacağız. Görevi de yerine yapay zeka getirecek.”
patronlardunyasi.com