Gülhane'deki ağaçların envanterinde Nazım Hikmet detayı
Gülhane Parkı’nın çıkarılan ağaç envanterine göre parkta çeşitli türlerde 1173 ağaç bulunuyor. Nazım Hikmet’in şiiriyle meşhur olan ve yüz yaşına yaklaşan ceviz ağacından ise o dönemden sadece bir tane kaldığı ortaya çıktı.
Gülhane Parkı’nın ağaç envanteri çıkarıldı. Parkta çeşitli türlerde 1173 ağaç var. Nazım Hikmet’in şiiriyle meşhur olan ceviz ağacından ise o dönemden sadece bir tane kalmış. Yüz yaşına yaklaşan ağaç, bütün heybetiyle yaşamaya devam ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Ekolojik Sistemler Müdürlüğü’nün listesine göre 163 dönümlük parkı, 24 ayrı türde toplam 1173 ağaç süslüyor. Listenin başında çınar var. Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, parktaki 419 çınar ağacı “Doğu çınarı” ve “Londra çınarı” olmak üzere iki türe ayrılıyor. Listenin ikinci sırasında ise 101 adet ile çitlenbik ağacı yer alıyor. Manolya, sedir, selvi, kestane, defne ve porsuk gibi ağaçlar da diğer ağaçlardan bazıları. Envanterdeki en dikkat çeken ağaçlar ise ceviz ağaçları. Parkta toplam 5 ceviz ağacı var.
BULGARİSTAN’DA YAZDI
Bu ceviz ağaçlarından dört tanesi 10 ile 40 yaş arasında, biri ise yaklaşık 100 yaşında… Bu ağaç Nazım Hikmet’in meşhur “Ceviz Ağacı” şiirini yazdığı dönemden kalan tek ceviz ağacı...
Şair Nazım Hikmet, “komünizm” suçlamalarıyla 12 yıl hapis yattıktan sonra 1950’de afla tahliye olmuş, bir yıl sonra da yurtdışına çıkmıştı. Nazım Hikmet, 1957’de Bulgaristan’ın Balçık şehrinde olduğu dönemde “Ceviz Ağacı” adlı şiirini yazmış ve bir mektupla İstanbul’da bıraktığı sevgilisi ve çocuğunun annesi Münevver Andaç’a göndermişti. Daha sonra Cem Karaca’nın besteleyerek şarkıya dönüştürdüğü şiir, daha da meşhur olmuştu. Kime yazıldığı konusunda birçok efsaneler de üretilen şiir, Nazım Hikmet’in en bilinen eserlerinden biri olarak ilgi görmeye devam ediyor. Genel kabul, bu şiirin Nazım Hikmet’in İstanbul’a özlemini anlattığı yönünde…
Gülhane Parkı’ndaki yüz yaşına yaklaşan bu ağaç ise Nazım Hikmet’in bu şiiri yazdığı dönemde de şiirde tasvir edildiği gibi heybetli. Ağaç aynı heybetiyle yapraklarını rüzgârda savurmaya devam ediyor.
GÜLHANE’NİN AĞAÇLARI
Çınar: 419
Çitlenbik: 101
Yalancı akasya: 67
Gladiçya: 4
Laz kirazı: 50
Ihlamur: 35
At kestanesi: 69
Sofora: 7
Manolya: 11
Palmiye: 3
Akçaağaç: 21
Dişbudak: 10
Defne: 14
Sakız: 1
Pırnal meşesi: 6
Ceviz: 5
Kızılçam-Karaçam-Sahil çamı:17
Gürgen-Sığla-Ginko-Karaağaç: 220
Sedir: 60
Ladin:8
Porsuk: 9
Göknar: 2
Servi: 33
‘CEVİZ AĞACI’ ŞİİRİ
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında.
patronlardunyasi.com