Google'dan sonra hayatımızda neler değişti, Google dijital bir diktatöre mi dönüşüyor?
İzlediğim bir filmde, başrol oyuncusu kadın elindeki makasla gazete küpürünü kesip, defterine yapıştırdığında yıllar öncesine gittim. Annem de gazetelerdeki yemek tariflerini keser, defterine yapıştırırdı. Bütün bunlar teknolojinin bu kadar yoğun olmadığı, gazetelerin okunduğu ve Google'ın henüz hayatımıza girmediği yıllardı...
17.11.2024 09:03Güncelleme: 17.11.2024 09:32
ABONE OLToygun ATİLLA
Bir zamanlar kullandığımız Milattan Önce ve Milattan Sonra kavramının yerini Google'dan önce (G.Ö) ve Google'dan sonra (G.S) almış olabilir mi, yoksa yeni Milat, Google mı?
Aslında tüm bunlar teknolojinin adeta ışık hızıyla yol alışının hikayesi...
Mesleğe ilk başladığım yıllara gittim.
Yıl: 1991
33 yıl öncesi
Haberlerin daktilo ile yazıldığı, iletişimin telsizle olduğu yıllar.
Hayatımızda google diye bir şey yok.
Teknoloji fukarası yıllar.
O yıllarda iyi gazeteci demek biraz da arşivi iyi olan gazeteci demek.
O gazetecilerin kara kaplı defterleri, bugünün arama motoru google...
O defterlerde olaylar, insanlar, kim kimdirler yazılı.
Arşivi iyi olan gazeteci, olayları birbirine bağlamakta mahir, fark yaratıyor.
İşte o yıllar, annemin de yemek tarifler içeren gazete küpürlerini kesip defterine yapıştırdığı yıllar.
Yani
Google'dan önce...
GOOGLE İLE OLUŞAN SİCİL KAYDI
O yıllarda "unutulma hakkı" diye bir şey yok.
Sicil kaydı sadece adli.
Google'dan sonra ise oluşan ayrı bir sicil kaydı.
ARŞİV TUTAN GAZETECİLER VARDI
Artık arşiv tutan gazeteciler yok. Arşiv google'da.
Kim kimdir ? Olaylar, insanlar... Ne ararsan orda.
Kimi doğru kimi yanlış bilgilerle.
Öylesine enteresan ki,
Bu yazıya başlamadan önce googleda arama yapayım diyorum.
Google'dan önce google'dan sonra diye yazıyorum.
Pat karşıma bir makale çıkıyor.
Burak Kaya kaleme almış, calakalem.com da.
Hay bin kunduz diyorum, başlığım gitti :)
Google işte öyle bir yer...
Dijital, teknoloji çağını yaşıyoruz. Hem de ne yaşamak. Işık hızıyla hayat evriliyor.
Her sektörde bu çağı yakalayanlar ayakta kalacak yakalayamayanlar ise kaybolup gidecek.
TEKELLEŞEN GOOGLE VE DİJİTAL DİKTATÖRLÜK
Şimdi gelelim Google'dan sonra olan başka bir vakaya.
O da Google'in tekelleşmesi ve dijital diktatörlüğü.
ABD'de federal yargıç Amit Mehta'nın Google'a karşı açtığı dava geçtiğimiz Ağustos ayında sonuçlandı. Bu davanın sonuçlanması ile de google'ın bir tekel olduğu hükme bağlandı.
Karar şu ifadeleri içeriyordu: "Google bir tekeldir ve bu tekelini korumak üzere hareket etmiştir. Bu da Sherman Yasası'nın 2.maddesini lhlal etmektedir"
Amerikan Adalet Bakanlığı, internet aramasının yüzde 90'ından, mobil arama motoru olarak da bu kategoride yüzde 95'inden fazlasını kontrol ettiği gerekçesi ile Google'a karşı iki kez antitröst davası açmıştı.
Google, Fransa'da da medya şirketlerine içeriklerini çevrimiçi olarak yeniden üretmeleri karşılığında ödeme yapılmasına ilişkin bir anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesi ile 250 milyon euro para cezasına çarptırılmıştı.
TÜRKİYE'DE GÜNDEM
Google bugünlerde Türkiye'de de gündemde.
Yaptığı algoritma değişikliği ile kimi internet haber siteleri öne çıkartan kimi internet haber sitelerinin haberlerini sansürlüyor.
Raconu kesiyor, buraların ağası benim diyor.
Kimi ve hangi haberi istersem onu öne çıkarırım diyor. Kuralları kendi belirliyor.
DİJİTAL ÇAĞDA TAŞ DEVRİ YAŞAMAK
Türkiye ise kendi içinde siyasi kavgalara devam ediyor. Teknoloji ve bilimle ilgili kelam edilmiyor.
Teknoloji ve dijital çağda onlar oynuyor biz seyrediyoruz.
Onların ürettiği sosyal medya platformlarına içerik üretip, hayatımıza yeni infulencerlar katıyoruz.
Dijital çağda, taş devrini yaşıyoruz.
Bilime entegre olup teknolojik üretimi yakalamayan ve strateji üretmeyen uluslar kaderlerini yaşayacaklar.
O kaderi yaşamayalım...
patronlardunyasi.com