Türkiye’nin mücevherdeki tasarım gücünü ‘miras’la dünyaya gösterecek

Necla DALAN

Fatoş Altınbaş, mücevher ve kuyum sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren Altınbaş Ailesi’nin üçüncü kuşak temsilcilerinden… 1977 yılında kurulan Altınbaş Mücevherat, bugün Türkiye, Kıbrıs, Ukrayna ve Arnavutluk’ta 270 perakende mağazası ile faaliyet gösteriyor. Ali Altınbaş’ın kızı olan Fatoş Altınbaş, 12-13 yaşında aile şirketinde çalışmaya başlamış. Bilkent Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okumuş, MBA programını İtalya’da tamamlamış. Londra’da Gemological Institute of America’da elmas derecelendirme eğitimi aldıktan sonra, Bedrettin Dalan’ın yönlendirmesiyle Yeditepe Üniversitesi’nde antropoloji alanında doktora yapmış. Doktora tezinde Kapalıçarşı zanaatkârları ve Kapalıçarşı’nın kültürel mirası üzerine yoğunlaşmış. 

KAPALIÇARŞI’NIN ZANAATKARLARI TEZDEN KİTABA DÖNÜŞTÜ, DÜNYADA SATILDI

Tezini daha sonra Kapalıçarşı zanaatkârlarının hikâyelerini ve 500 yıllık bu geleneğin inceliklerini anlattığı "Kapalıçarşı'nın Taşları" kitabına dönüştürmüş. Kitap, ünlü Rizzoli Yayınları tarafından global olarak yayımlanmış ve Milano’nun ünlü kitapçıları Rizzoli ve Armani Bookstore’da en çok satanlar listesine girmiş. 

Altınbaş Mücevherat’ın yönetim kurulunda olan Fatoş Altınbaş, kitabı için konuştuğu ustalardan 6’sını ve Altınbaş Üniversitesi’nden öğrencileri bir araya getirerek Mevaris markasını kurdu. Mevaris, Osmanlıca’da miras anlamına geliyor. 
Mevaris’i beş yıl önce kuran Altınbaş, kısa süre önce Cosmos adını verdiği koleksiyonunu Londra ve Paris’te tanıttı. Koleksiyonun tanıtım yüzü yapay zekayla yaratılan Iris isimli model oldu. Altınbaş ile Mevaris markasının doğuşunu ve hedeflerini konuştuk. 

Altınbaş, “Aslında marka yaratmak yoktu aklımda. Ama Ermeni ustalarla yaptığımız ilk koleksiyon çok beğenilince devam ettim. Devrim Erbil hocam da bu dönemde çok destek verdi. Aile mirasından esinlenerek markamın adını Mevaris koydum. Amacım Mevaris ile Kapalıçarşı’nın 500 yıllık mücevher sanatını modern bir estetikle harmanlayarak, el yapımı mücevherlerimizi küresel platformda tanıtmak” diye konuştu. 

LA FAYETTE KOLEKSİYONLARI SATILIYOR

2019 yılında ilk mağazasını Londra’da açtığını kaydeden Altınbaş, “Biz mağazayı açtık, pandemi oldu. Doğal olarak biz de o rüzgarla biraz savrulduk. Şimdi İstanbul’da showroom, Londra ve Paris’te satış noktalarıyla devam ediyoruz. Beymen’de de, La Fayette’de de varız. Koleksiyon hazırlarken Altınbaş Üniversitesi Takı Tasarım Bölümü öğrencileriyle iş birliği yapıyoruz” diye konuştu. 

HEDEF ORTADOĞÜ ÜLKELERİ

Markalaşma çalışmalarını ilerlettikten sonra Ortadoğu ülkelerine açılmayı planladığını da söyleyen Altınbaş, sözlerine şöyle devam etti: 

“Asıl amacım Türkiye’nin mücevher tasarımındaki gücünü de dünyaya tanıtmak. Türkiye üretimde iyi ama tasarımda biraz taklitçi olarak görülüyor. Ama öyle değil, bizim de tasarım yaptığımızı dünyaya göstermek istiyorum. Bunu misyon edindim.”

NE GEREK VAR, AİLE ŞİRKETİNDE ÇALIŞSAYDIN YA

Bu arada Altınbaş’a markalaşma sürecinde ailesinin desteğini alıp almadığını sordum, gülümsedi ve şu cevabı verdi:

“Aslında ailemin desteği çok yoktu. ‘Ne gerek var, Altınbaş’ta çalışsaydın’ diye anlamaya çalıştılar. Babalar da kızlarına kıyamaz ya biraz, ‘Kızım çok zor, uğraşabilecek misin’ dedi. Ama ben yeni nesil olarak yapılanların üzerine bir şeyler katmamız gerektiğini düşünüyorum. Ülkemi çok seviyorum, mücevherat daha iyi bir noktada olsun istiyorum. Ticari kaygıdan ziyade idealist bakıyorum.”

patronlardunyasi.com