Tekstil, parakende ve hazır giyimin ağabeyi Abdullah Kiğılı PD'ye konuştu...

Toygun ATİLLA'nın söyleşisi

80 YAŞINDA İŞİNİN BAŞINDA

Cuma günleri dostlarını ağırladığı toplantılarını yaptığı Zorlu'daki ofisinde ağırlıyor beni. 
80'li yaşlarının başında, ağır bir bel ameliyatı geçirmiş olmasına rağmen haftanın beş günü işinin başında. 
Haftanın dört gününü Gebze Şekerpınar'daki fabrikasında mesai yaparak geçiriyor, Cuma günleri Zorlu'daki ofisinde toplantılarını yapıyor, hafta sonlarını dostlarına ve ailesine ayırıyor. 

TUTKU VE HEYECANI İLK GÜNKÜ GİBİ

Yaşama sevincini de, işine olan tutkusunu da konuştuğumuz saatler boyunca sesininin tonundan, heyecanından ve mimiklerinden hissediyorum. 

Her başarılı insan gibi, yaptığı herhangi bir işi, yapmak için değil, tutku ile yapıyor. Formül aslında bu kadar basit ama o derece derin...

DOBRA, AÇIK SÖZLÜ, SAMİMİ

Hayattan, ekonomiden, iş dünyasından, siyasetten, spordan konuşuyoruz. Söyleşiden ziyade samimi bir sohbet havasında saatleri deviriyoruz. 
Dobra, açık sözlü, samimi... 
Sadece bir yerde "off the record" diyerek sözlerini kısıtlıyor. Onda da kaygısı başka insanları üzmemek... 

"MEHMET ŞİMŞEK TÜRKİYE'NİN CAN SİMİDİ"

Türkiye'nin gündemi ekonomi...
Piyasalardaki sıkışma, zamlar, geçim sıkıntısı, yüksek enflasyon, yükselen faizler, heterodoks, nas derken ortodoks ekonomik politikalara geçiş. 
Soruyorum, "Mehmet Şimşek'in ekonomin başına geçmesini ve uyguladığı politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz" 
Düşünmeden yanıt veriyor: "Mehmet Şimşek, şu anda Türkiye'nin yegane can simididir" 

ÜLKENİN EKONOMİK KURTULUŞ REÇETESİ

Devam ediyor: "Bu adam kendini ispat etmiş, dünyanın en iyi yerlerinde çalışmış bir isim. Keza Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da öyle. Bu iki isim de dünyada kendilerini ispat etmiş, değerli ekonomistler. Ülkenin ekonomik kurtuluş reçetesi bunlarda" 

"ENFLASYONU ÇÖZMEDEN HİÇBİR ŞEYİ ÇÖZEMEZSİN"

Mehmet Şimşek'in ekonomik politikalarını sıkı sıkıya sürdürmenin gereklilik olduğunu savunan Abdullah Kiğılı: "Enflasyonu çözemezsen Türkiye'de hiç bir şeyi çözemezsin. Hele kur korumalı da daha en aşağı 8 ay falan sürdürmek zorundasın. Orada çok ciddi bir borç var, korkunç bir şey yani" 

Devam ediyor: "Türkiye'nin neresinden baksan yarısı hakikaten ihtiyaç sahibi. Yani kolay değil insanların hayatı. Bu ekonomik politikalar devam ederse Türkiye'nin kurtuluşu olur. Bu politikalar giderse, Türkiye'nin kurtuluşu olur. Gelecekte de bizim gibiler hiç olmazsa işlerini büyütebilir" 

EN BEĞENDİĞİ SİYASETÇİ: TURGUT ÖZAL 

Ekonomiden siyasete geçiyor sohbetimiz. 
Karşımda Cumhuriyetin yaşayan bir tarihi var. 
Soruyorum: "Bu güne kadar en beğendiğiniz siyasetçi ? " 

Düşünmeden yanıt veriyor: "Turgut Özal" 

İkisi de Malatyalı, hemşehri... 

Beğenmesinin sebebi ise hemşehrilik bağlarından öte Turgut Özal'ın uyguladığı politikalar. 
Türkiye'ye önemli katkıları olduğunu, ülkeye vizyon kattığını düşünüyor. Tüm bunları kendine has coşkulu üslubuyla anlatıyor. 

SİYASETTE GEÇEN 5 YIL

Abdullah Kiğılı'nın siyaset deneyimi de Turgut Özal döneminde olmuş. 
Turgut Özal tarafından kendisinin haberi bile olmadan partiye üye yapılmış, bir anda kendini siyasetin içinde bulmuş. 

1984-1989 yılları arasında aktif siyaset yapmış. 

SİYASETİN KİRLİ TARAFINI GÖRDÜM

Siyasetin kendisine göre olmadığını ise şu sözlerle anlatıyor: "Ahlaki boyutları gördüm. Ben beceremeyeceğim, devam edersem olmayacak, kendi sağlığımı da kaybedeceğim. Çünkü işin içerisinde yani siyasetin o kirli tarafını görüyorum. Gördüm bana göre değil yani" 

ÖZAL ZENGİNİ DEĞİLİM

Siz Özal zenginlerinden misiniz diye soruyorum ? 
"Asla ve kata" diye yanıtlıyor. 

Siyaset ile zenginleşmeye de siyaset ile bir yerlere gelmeye de karşı olduğunu vurguluyor: "Siyaset dünyanın en güzel şeyi, siyaset ahlaklı insanların yeri. Yani eğer sen kendine bir yol çizmişsen, "Ben ülkeme vatandaşa hizmet etmek istiyorum" diye yola çıkıp da devam ediyorsun. Buna tamam" 

SEN ORAYA PARA TOPLAMAK İÇİN Mİ GELDİN

Ama 

İşte cümlenin devamına yakın dönemden bir örnek vererek devam ediyor. 
AK Parti Sakarya milletvekili Lütfi Bayraktar'ın, milletvekillerine 73 bin lira maaş yetmediği şeklindeki sözlerine atıfta bulunuyor. 

" Geçen gün bir tanesi çıkmış, ayda 73 bin para alıyor. "Bu yetmiyor" diyor. Sen oraya para toplamak için mi geldin arkadaş. Ben anlamadım ki" 

ÖZAL ZENGİNLERİ DE YILMAZ ZENGİNLERİ DE GİTTİ

Tekrar sohbeti iş dünyasının siyaseten zenginlerine getiriyorum. 

Özal, Yılmaz dönemini ve Türkiye'nin son 20 yılında AK Parti dönemindeki zenginlerine getiriyorum. 
Dobra yanıtlıyor: 

"Mesut beyin de zenginleri, Turgut beyin de zenginleri vardı. Hepsini tanıyorum. Turgut beyin zenginleri de Mesut beyin zenginleri de hepsi gitti" 

HERKES KENDİ KADERİNİ ÇİZİYOR

Peki ya şimdikiler diyorum 

"Şimdiki zenginleri de biliyorum. Çoğu dostumuz arkadaşımız, merhabamız var. Onları da bilemem. Kendi kaderlerini herkes kendi çiziyor yani...Yapacak bir şey yok. Onların yolu öyle benim yolum böyle" 

KAZANDIĞININ KIRKTA BİRİNİ FAKİRE DAĞITMAK ZORUNDASIN

"Sizin yolunuz zor bir yol mu ? "

"Yoo çok kolay bir yol. Düzgün çalışmayı gerektiriyor, ahlaklı çalışmayı gerektiriyor. Vicdanlı çalışmayı gerektiriyor. Bir de çalıştığının kırkta bir zekatını vermeyi gerektiriyor. Bunlara dikkat edersen mesele yok. Hayır, gayet basit çalışıyorsun, kazanıyorsun, bunun kırkta  birini de zekat olarak ülkenin fakirine dağıtmak mecburiyetindesin" 

YARIN: ALİ KOÇ, AZİZ YILDIRIM, FENERBAHÇE VE BAŞARININ SIRRI

Abdullah Kiğılı ile sohbet oldukça keyifliydi. Sohbetimizden taşanların ilk bölümünü bugün okudunuz. 
Yarın da spor dünyasından, gönül verdiği sarı lacivert renklerden, Fenerbahçe'den, Ali Koç'tan Aziz Yıldırım'dan ve kendisinin başarı hikayesinden konuştuğumuz bölümleri okuyacaksınız. 
Kendi adını ve soyadını marka yapan Abdullah Kiğılı'nın sırrına tanıklık edeceksiniz. 

patronlardunyasi.com