Saffet Paşa Yalısı’nın satışı için 3.5 yılda bilirkişi raporu çıkmadı, Zafer Toksöz HSK’ya şikayet etti

Necla DALAN

Sanovel İlaç’ın küçük hissedarı Ahmet Toksöz geçtiğimiz günlerde, şirketin İK Direktörü Derya Oral hakkında savcılığa yaptığı suç duyurusuyla gündeme geldi. Toksöz, Derya Oral hakkında, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirme’, ‘ticari sırların açıklanması’, ‘iftira’ suçlarından savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikâyetin ardından, Oral’ın evine polis gitti. Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifadesi alınan Derya Oral, Ahmet Toksöz’ün kendisine ve diğer kadın çalışanlara psikolojik ve sistematik tacizde bulunduğunu iddia etti. 

ESKİ AVUKATI BEYKOZ’DAN

Derya Oral, şirketin, kendisinin ve Ahmet Toksöz’ün Avrupa yakasında yerleşik olmasına rağmen, Anadolu yakasındaki Beykoz Savcılığı’nca soruşturma açılmasının yasaya aykırı olmasına dikkat çekti. Sonrasında da Ahmet Toksöz’ün avukatı Alp Tekin Yıldırım’ın Beykoz Savcılığı’nda daha önce görev yapmış eski bir savcı olduğu ortaya çıktı. İddialara göre, soruşturmaya bakan savcı Toksöz’ün avukatı ile arkadaştı ve işlemler bu yüzden hızlandırıldı. 

DERYA ORAL HSK’YA ŞİKÂYET ETTİ

Bu gelişmeler üzerine Derya Oral Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyette bulundu ve HSK süreç hakkında inceleme başlattı. Duydum ki, Beykoz Adliyesi bir kez daha HSK’ya şikâyet edilmiş. Bu kez şikâyet eden kişi ise Ahmet Toksöz’ün kardeşi Zafer Toksöz olmuş. 

YALI SATIŞI YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ

Zafer Toksöz HSK’ya yaptığı başvuruda, kendilerine miras kalan ve en az 100 milyon dolar edeceği konuşulan Saffet Paşa Yalısı’nın satışını ağabeyinin Beykoz Adliyesi’ndeki ilişkileri sayesinde sürüncemede bırakıldığını iddia etmiş. 

SORUŞTURMAYLA HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK

Konuyu Zafer Toksöz’e sordum. Şu bilgileri verdi:

“Yalının dörtte üçü zaten abim ve benim adıma kayıtlıydı. Annemin Nisan 2021’de vefatından sonra annemin dörtte bir bir payı da ikimize intikal etti. Saffet Paşa Yalısı’nın yarısı abimin yarısı benim dolayısıyla… Abim Ahmet Toksöz, yalının satışı olursa benim nakde erişeceğimi, dolayısıyla şirketlerime sermaye aktaracağımı bildiği için, yalının satışına karşı çıktı. Şirketlerimin zarar görmesini istedi, ben de mahkemeden yalının satışını (izale-i şuyu) istedim (2021 yılında Beykoz 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi, 20.09.2021 tarih ve 2021/1207 Esas No.lu Dosya) Üzerinden yaklaşık 3,5 sene geçti, bilirkişi raporu bile çıkmadı. Birkaç kez yalının değer tespiti için görevlendirilme yapılmasına rağmen, üstelik daha önce görevini yapmayan ve muhtıra çıkarılan, uyarılan bilirkişilere ikinci kez görevlendirme yapılarak… Mevzuata göre görevini yerine getirmeyen bilirkişilere tekrardan görev verilmesi de yasakken… Avukatım, tüm bu durumu belgeleriyle açıklayan şikayet başvurusunu HSK’ya yaptı, soruşturma devam ediyor halen… Yalının başkaca resmi değerleme raporları da (100 milyon dolar) Beykoz 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sunulmuşken. Amaç; hâkimin ve bilirkişilerin görevlerini kolaylaştırmak… Ama belli ki görevlerini yapmaktan imtina ediyorlar, hangi motivasyonla adaletin geciktirilmesini sağladılar artık HSK soruşturmasıyla ortaya çıkacaktır.”

“AĞABEYİM YÜZÜNDEN KONKORDATO İLAN ETTİM”

Ağabeyi Ahmet Toksöz yüzünden konkordato ilan ettiğini, 350 çalışanının işsiz kaldığını da öne süren Zafer Toksöz, şöyle devam etti:

“1 Temmuz’da konkordato ilan ettim. Hissedar olduğum şirketteki hisselerimi satarak, çalışan maaş borçlarım gibi bir kısım borçlarımı ödedim, kalan borçlarımı da yine varlık satarak ödeyeceğim. Enteresan gelecektir biliyorum ama gerçek bu: Annemden kalan nakit paraya da erişemedim annemin vefatının üzerinden 3,5 yıl geçmesine rağmen… Garabet bir uygulama var: Bankalar her iki mirasçıyı bankada görmeden, imzalarını almadan, miras payınızı size vermiyor. Ahmet Toksöz’de imza vermiyor tabi ki nakitlere benim erişimimi engellemek için… Yanlış anlaşılmasın; annemin ne vasiyeti var ne de başka bir mirasçı var. Mahkemeden veraset ilamı çıkardım, mirasın yarısı benim, yarısı abimin yazıyor veraset ilamında… Abim beni buradan da kilitledi. Bu konuyu da yargıya taşıdım, dosya yine Beykoz Adliyesi’nde. (Beykoz 2.nci Sulh Hukuk Mahkemesi, 2023/33) İstinye’de annemden miras kalan yönetim binası var. Abimin bir yandan şirketleri orada faaliyet gösteriyor, bir yandan da Hakiki Murat Nakliyat firması da kiracı olarak binaya alınmış, abim kira gelirlerini de cebine atıyor, ben 5 kuruş kira geliri elde etmedim bu binadan… Nakliyat firması, şirket genel merkezi yapmış İstinye Binayı ve bunu Ticaret Sicil Gazetesi’nde de (Benim kiralamaya rızam yok diyerek ihtar da çekmeme rağmen) cesurca ilan ettirmiş. Belgesi var bu işlemin. Mahkeme dosyasına sundum bu ticaret sicil gazetesini…Mevzuata göre; abim de ben de tasarruf da bulunamayız miras kalan gayrimenkul hakkında, ikimiz de kira geliri elde edemeyiz, tereke temsilcisi tek yetkili… Abim hukuk tanımadan İstinye binaya çökmüş diyebiliriz özetle… Tereke temsilcisi de tüm olan biteni belgeleriyle görüyor, gözünü kapatıyor anladığım tüm olan bitene…
Mahkemeye mirasın bölünmesine yönelik adil bir teklifi de yazılı olarak sundum. Teklifimde; abim tüm gayrimenkulleri ve varlıkları kendisi iki parçaya bölsün, abimin kendince değer atfedip iki parçaya böldüğü varlıklardan birini de ben seçeyim dedim. Abim cevaben ‘Ben böler ben seçerim’ dedi. Yorum yapmayayım ben bundan sonrasına…”

patronlardunyasi.com