Otomotiv sektörü temsilcileri 2025’e ait tahminlerini paylaştı: Türkiye'ye otomobil yağacak
Uzmanlara göre 2025 yılı yüksek rekabetten dolayı fiyatların sınırlı şekilde artacağı, vergi avantajlı elektrikli araçların patlama yapacağı, Avrupa’daki talep düşüşünden dolayı adeta Türkiye’ye otomobil yağdırılacağı hareketli bir yıl olacak. Döviz kurlarında ciddi bir artış veya ek vergi artışları olmazsa satışlar üst üste üçüncü yılında da 1.2 milyonun altına düşmeyecek.
Otomotiv pazarı 2024 yılını tüm beklentileri alt üst ederek 1.2 milyon otomobil ve hafif ticari araç satışıyla kapatmaya hazırlanıyor. Sıfır otomobil fiyatlarının yaklaşık yüzde 25 (A,B,C ve D segmentlerinde), ikinci el otomobil fiyatlarının yaklaşık yüzde 17 artarak enflasyonun altında kaldığı 2024’te, satışların artmasının birçok nedeni var. GSR 2 yönetmeliği nedeniyle markaların yaptığı agresif kampanyalar satışları arttıran en önemli neden olarak öne çıkarken; kur ve ÖTV artışı beklentileri ve pandemiden sonra artan bireysel mobilite ihtiyacı da pazarı büyüttü. Yüzde 10 ÖTV avantajı bulunan elektrikli otomobillerin pazar payı bu dönemde yüzde 10’a ulaştı.
OTOMOBİL YAĞACAK
2025 yılı ise daha şimdiden hem tüketiciler hem de sektör için çok hareketli bir yıl olmaya aday. Sektör temsilcilerinin paylaştığı tahminlerine göre, 2025 yılı artan rekabetten dolayı fiyatların sınırlı şekilde artacağı, vergi avantajlı elektrikli otomobillerin patlama yapacağı, Avrupa’daki talep daralmasından dolayı adeta Türkiye’ye otomobil yağdırılacağı bir yıl olacak. Hürriyet'ten Taylan Özgü Dil'in haberine göre, Tüketiciler için yıl boyu alım fırsatları doğması beklenirken otomotiv markalarının kârlıkları azalmaya devam edecek. Ciddi bir döviz kuru artışı veya vergi düzenlemesi olmaz ise; faiz oranlarındaki düşüşle de birlikte pazar 1.2 milyonun altına düşmeyecek.
‘ELEKTRİKLİLERİN PAYI YÜZDE 30’U BULABİLİR’
Doğuş Otomotiv İcra ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu: Yeni oyuncuların pazara girmesi, özellikle fiyat politikalarında agresif stratejilerin benimsenmesine yol açıyor. Bu da sektördeki kâr marjlarını baskı altına alıyor. Agresif fiyat politikaları genellikle iki yılı aşmıyor. Dolayısıyla 2025’te de bu trendin devam edeceğini, ancak bu dönemin ardından fiyatların daha stabil bir noktaya ulaşacağını düşünüyoruz. 2025 yılında ve önümüzdeki yıllarda da elbette ekonomik dalgalanmaları da göz önünde bulundurarak otomotiv pazarının yükselme trendinde olacağına inanıyorum. Elektrikli ve hibrit araç satışlarının 2025 yılında önemli bir artış göstermesini bekliyoruz.Yüzde 10’a yaklaşan pazar payının, 2025’te yüzde 30 seviyelerine ulaşabileceğini öngörüyoruz. Grup olarak 2025’te 15 yeni elektrikli modelimizi pazara sunmayı planlıyoruz.
‘SATIŞ RAKAMLARI ARTACAK’
MAİS Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş: 2025’in özellikle ilk yarısında, enflasyonla mücadele programı kapsamında faiz oranlarında bir düşüş yaşanacağına inanıyorum. Hem faiz oranlarındaki düşüşle hem de güncel fiyatlamalarla piyasaya yeni sürülen modeller sayesinde satış rakamlarının daha da artacağını düşünüyorum. Tüm faktörler göz önüne alındığında, yıl sonu satış rakamlarının 1 milyonun altında beklememek gerektiğini açıkça görebiliriz. Avrupa’da son 4 yılda elektrikli modellerin pazar payı neredeyse 3 katına çıktı. Türkiye’de 2023 yılında HEV ve PHEV modellere yönelim yüzde 3 iken, 2024 yılında bu oran yüzde 5.8’e ulaştı. Bu da gösteriyor ki 2025 yılında elektrikli modellere olan yönelim daha da artacak.
‘ÇİNLİLER KÂRLILIKLARI BASKILIYOR’
Honda Türkiye Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer:
Çinli üreticiler, uygun fiyatlı modelleri ve geniş elektrikli araç portföyleriyle Türkiye pazarında rekabeti artırarak, markaların kârlılıklarını baskı altına alıyor. 2025 yılı için fiyat odaklı rekabetin sürdürülebilirliği, uzun yıllardır satış faaliyetlerini sürdüren oyuncuların maliyetlerini optimize etme ve farklılaşma stratejilerine bağlı. Matrah düzenlemelerinde yapılabilecek güncellemeler ve finansmana erişim koşulları, 2025’te satışları doğrudan etkileyecek faktörler arasında. Türkiye’nin üretim üssü olma potansiyelini daha fazla kullanarak yerel üretimi artırması, ihracat fırsatlarını da genişletebilir. Pazarın 1.1-1.3 milyon adet bandında kapanabileceğini öngörüyoruz.
‘FİYAT REKABETİ YOĞUN YAŞANACAK’
Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin:
Yeni oyuncuların pazara girişi, agresif fiyatlama stratejileri ve indirim kampanyaları kârlılıkları ciddi şekilde baskıladı. Yüksek vergiler, sektörün uzun yıllardır mücadele ettiği bir sorun olarak, marjlar üzerinde kalıcı bir baskı oluşturuyor. Bu nedenle 2025’te kârlılıkların baskı altında kalması muhtemel görünüyor. Avrupa’daki atıl kapasite problemi, Türkiye’de fiyat rekabetinin daha da yoğunlaşmasını tetikleyecek. Bu durum tüketiciler için avantaj sağlarken, üretici ve distribütörler açısından sürdürülebilir bir iş modeli yaratmayı zorlaştırıyor. Karlılığın korunabilmesi için, markaların operasyonel verimliliği artırmaya ve farklılaşmaya odaklanması gerekecek. 2025 elektrikli araç pazarında önemli bir dönüm noktası olacak. Tamamen elektrikli araçların 2024’te yüzde 10’a yaklaşan pazar payının 2025’te yüzde 15 bandını aşması bekleniyor. Uygun fiyatlı modellerin ve teşviklerin etkisiyle bu oran yükselebilir. Grubumuz için 2025 yılında elektrikli araç tarafında Suzuki markamızın e-VITARA’sını bekliyor olacağız.
‘2. ÇEYREKTEN SONRA KREDİ MUSLUĞU AÇILABİLİR’
Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel:
2025 yılının ikinci çeyreğinden itibaren kredi faiz oranlarında aşağı yönlü bir düşüş bekliyoruz. Bu da doğal olarak satışların olumlu seyretmesine ve 2024 yılına paralel bir şekilde gerçekleşmesine neden olabilir. Kısaca özetlemek gerekirse; şartlar çok değişmediği sürece 2025 yılında pazarın 1 milyon adetin üzerinde kapanabileceğini ön görüyoruz. 2025 yılında elektrikli araç pazarında 100 bin adetin üzerinde bir satışın gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
‘PAZAR 2025’E BENZER OLABİLİR’
Yüce Auto-Škoda Genel Müdürü Zafer Başar:
Pazara yeni oyuncuların katılması, rekabeti artırarak hem şirketler hem de tüketiciler için dinamik bir ortam yaratıyor. Rekabet, şirketleri yenilikçi olmaya ve süreçlerini daha verimli hale getirmeye teşvik ederken, tüketicilere daha geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi sunuyor. 2025’te de bu trendin devam edeceğini ön görüyoruz. 2024; jeopolitik riskler, hareketli ülke gündemi ve otomotiv sektöründe yaşanan gelişmelere rağmen otomotiv pazarının rekor kırdığı bir yıl oldu. 2025’te pazarın bu yıla paralel rakamlarla seyredeceğini tahmin ediyoruz. Ekonomi yönetiminin alacağı finansmana erişimi kolaylaştıracak kararların satış adetleri üzerinde etkisi olacağını ön görüyoruz. 2025 yılı, elektrikli araçların pazar payının hızla arttığı bir yıl olacak. Elektrikli araçların toplam satışlardaki payının yüzde 10’lar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz.
TEK KELİMEYLE 2024
SENE boyunca birçok kuralın değiştiği 2024 yılı, otomotiv sektörü açısından belki de son yılların en hareketli ve öngörülemez dönemlerinden birini yaşadı. Otomotiv sektörü temsilcileri 2024 yılını Hürriyet için tek kelimeyle şu şekilde özetledi:
Albert Saydam, TAYSAD Başkanı: Kaygılı.
Ali Bilaloğlu, Doğuş Otomotiv İcra ve YK Başkanı: Hareketli.
Berk Çağdaş, MAİS Genel Müdürü: Denge.
Bülent Kılıçer, Honda Türkiye Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı: Tek bir kelimeyle özetlemem biraz güç. Zor ama tatmin edici bir yıldı.
Şükrü Bekdikhan, Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı: Sürprizlerin şaşırtmadığı pazarın dönüşümünü iliklerimize kadar hissettiğimiz fırsat ve tehditlerin kaosunu, öngörülemezliklerin stresini pozitife çevirdiğimiz başarılı bir yıl.
Hakan Tiftik, Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı: Değişken.
Kağan Dağtekin, Doğan Trend Otomotiv CEO’su: Öngörülemez.
Murat Berkel, Hyundai Assan Genel Müdürü: Beklentilerin ötesinde.
Zafer Başar, Yüce Auto-Škoda Genel Müdürü: Dönüşüm.
patronlardunyasi.com