Milyarderlerin parasını yöneten fakirler neden zengin olamıyor?
Patronlar Dünyası’nın patronu sevgili Toygun Atilla, bugün bir yazı kaleme almış. Neymiş efendim zengin aileler, paralarını yönetsinler diye aile ofislerinden çalışan ‘fakirler’den hizmet alıyormuş, bu ‘fakirler’ bu kadar biliyorsa neden kendileri zengin değilmiş…
Borsa DEDEKTİFİ
Yazının tamamını okumak isteyenler aşağıdaki linke tıklasın ve fikirlerini PD’nin sosyal medya hesaplarının altına yazsınlar…
https://www.patronlardunyasi.com/milyarderler-parasini-yonetsin-diye-neden-fakirlerden-hizmet-alir
Önce şunu söyleyeyim, uzun yıllar maaşla önemli gazetelerde çalışan Toygun Atilla, PD’yi alarak patron olmuş ama tam olamamış:) Neden mi? Hala ‘fakir’ gibi, düz mantıkla düşünüyor. Haa hakkını vereyim arada öyle şeyler söylüyor ki ‘tam patron’ olmuş diyorsunuz. Ama hala arafta bence.
Zenginlerin parasını yöneten fakirler, zengin olacak kadar akıllı değil mi? Sorumuz bu…
Bence soru yanlış olunca bunu cevap aramak için yapılan beyin jimnastiği de anlamsız bir sonuca götürüyor.
Türkiye’deki ya da uluslararası şirketlerdeki üst düzey yöneticileri düşünün. Hepsi çok çok iyi üniversitelerden mezun değil mi? Belki de o üniversitelere girmek için sınavlarda milyonlar arasında ilk 50’ye ilk 100’e girdiler…
Ama bu zekası ile diğerlerinden ayrılanların tamamına yakını patron olamamış!
Ben fikrimi borsadan yola çıkarak söyleyeyim, ne de olsa Borsa Dedektifi’yim…
Borsa yatırımcılarının profilleri aslında genel insanların profilinden farksız değil. Kimi risk almayı sevmez, ‘az olsun benim olsun’ diye köklü şirketleri tercih eder. Kimi kısa yoldan para kazanmak için ‘bu hisse uçacak, kaçacak’ dedikodularına inanıp sorgulamadan alacak risk profiline sahip. Bazıları da var tam garantici, hiç borsaya bulaşmaz, mevduattan ‘param tıkır tıkır gelsin’ der.
Gelelim çıkış noktasındaki sorumuza: Zenginlerin parasını yöneten fakirler, zengin olacak kadar akıllı değil mi?
Bir IQ testi yaptırsalar parayı yönetenler, paranın sahiplerinden daha zeki çıkabilir! Ama risk alma içgüdüleri yeteri kadar yüksek olmayabilir. Başkasının parasını yönetirken daha az strese girip daha doğru karar verebilirler.
Ama patronlara baktığınızda onların bakış açıları ‘fakirlerden’ farklı.
Hep deriz ya ‘ticari zeka’ işte o IQ’dan farklı bir kavram, farklı bir yetenek.
Patronların burnu büyük paranın kokusunu alıyor. Bu kokuyu alınca da oyun planlarını hazırlayıp, aksiyon alıyorlar… Başarısız olunca da pes etmiyorlar, yeni bir kokunun peşine düşüyorlar. Bu istek, hırs ve azim sonunda onları zengin yapıyor.
Bunları yazarken aklıma Hüsnü Özyeğin geldi. Finansbank’ı kurup bugüne kadar en yüksek çarpanla yabancılara satmıştı. Finansbank’ı kurarken iki evini satıyor, biri patronunun hediye ettiği villa diğeri kendi adlığı ev. Yanına da birkaç hissedar bulup yola çıkıyor.
Baktığınız zaman Hüsnü Özyeğin Finansbank’ı kurmadan önce Yapı Kredi Bankası’nın Genel Müdürü. Yani zengin birinin şirketinde yönetici. Sevgili Toygun’a göre o dönem ‘fakir’.
Peki neden diğer genel müdürler aynı başarıyı yakalayamadı? Ama dediğim gibi ticari zeka ve yetenek O’nu Türkiye’nin en zenginleri listesinde üst sıralara kadar taşıdı.
Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonra Svensson’un söylediği konumuzu özetliyor aslında, “Yetenek yok, o yüzden mücadele etmem lazım.”
Ticari zekanız yoksa, zenginlerin parasını yönetmek için mücadele etmeniz lazım. Gerçi ‘fakir’ dediğimiz kişilerin kazancı Türkiye’deki milyonlarca kişinin hayalini kuramayacağı kadardır ama neyse bu başka bir konu…
İşin özü; sevgili Toygun Atilla doğru yoldasın… Yetenek var, mücadele hırsın da var. Olacak bence…
patronlardunyasi.com
