Longevity Derneği Başkanı Dr. Ercüment İlgüz, uzun sağlıklı yaşamın sırlarını anlattı

Longevity Derneği Başkanı Dr. Ercüment İlgüz, uzun sağlıklı yaşamın sırlarını anlattı

Uzun ve sağlıklı yaşam anlamına gelen longevity kavramı her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Longevity Derneği Başkanı Ercüment İlgüz, bu kavramın anlamını ve uzun – sağlıklı yaşamın sırlarını PD’ye anlattı. İlgüz’e göre iş dünyasında uzun ve sağlıklı yaşamın yolu 4 noktadan geçiyor: Uyku, sağlıklı beslenme, meditatif çalışma, egzersiz.

Longevity Derneği Başkanı Dr. Ercüment İlgüz, uzun sağlıklı yaşamın sırlarını anlattı
16px
24px
28.07.2024 16:30Güncelleme: 28.07.2024 18:04
ABONE OLgoogle

Mustafa Ali AYKOL 

Dr. Ercüment İlgüz, 34 yıllık hekim, biyokimya uzmanı. Geçmişte de fonksiyonel tıp ve sağlıklı yaşam üzerine muayenehane işletmiş.

Longevity Derneği’nin kurucu başkanı.

LONGEVİTY: SAĞLIKLI UZUN YAŞAM

Evet farkındayım, Longevity bu ara her yerde karşınıza çıkan bir cümle. Longevity kelimesini Türkçeye çevirmek istersek sağlıklı uzun yaşam diyebiliriz. Ömrü nasıl uzatabiliriz ve uzatırken de nasıl sağlıklı kalabiliriz?

Dr. Ercüment İlgüz ve hekim arkadaşları, “ömrü nasıl uzatabiliriz ve uzatırken de nasıl sağlıklı kalabiliriz” kavramını sorgulayan ve anlatmaya çalışan bir ekip…

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN LONGEVİTY DERNEĞİ  KURDULAR

Bu yüzden de bu yılın başında bir dernek kurmuşlar ve adına da Longevity Derneği koymuşlar.

Dernek yönetim kurulunda ise farklı branşlarda ve disiplinlerde doktorlar olduğu gibi, bir diyetisyen ve bir eczacı da bulunuyor.

Peki bu derneğin amacı ne ? Amaçları doğrultusunda ne gibi faaliyetlerde bulunuyorlar.

Bu sorunun yanıtını Dr.Ercüment İlgüz’den dinleyelim:

“Dernek olarak amacımız hem sağlıklı ve uzun yaşam konusundaki yeni gelişmeleri topluma yaymak yani sadece bilimsel bir tarafta tutmamak, hem de bu konuyla ilgilenen hekim, diş hekimi, diyetisyen, psikolog gibi sağlık profesyonellerini de konu hakkında bilgi sahibi yapmak.  Teknolojinin sağladığı yeni ürünleri ve uygulamaları bu profesyoneller nezdinde yaymaya çalışmak. Derneğimizin amacı bu.
Her dernekte olduğu gibi kongre, sempozyum gibi planlamalarımız var. Bu konuda da yoğun çalışıyoruz. İnşallah 2025 yılının ilk aylarından itibaren bunlara da başlanacak.

Bildiğiniz gibi dünya genelinde ömür uzuyor. Bu yüzyılın başlarında ortalama ömür 50-60 yıl iken şu anda 80’lere ve hatta 90’lara yükseldi. 25-30 yıl sonra ya da 50 yıl sonra 100 yaşın altında kimse ölmeyecek. Hedefimiz o. Ama bu uzayan ömürde bu kişileri nasıl daha sağlıklı tutabiliriz?

Birçok kronik hastalık yaşla direkt ilgili. Yaş arttıkça hastalık riskleri artıyor. Diyabet, şeker, Alzheimer, MS gibi hastalıklar direkt yaşla ilgili. Bunların hepsi önlenebilir hastalıklar. Öncesinde birtakım yaşam faktörlerini değiştirdiğimizde bu kronik hastalıkların tamamına yakınını ortadan kaldırabiliriz”

YAŞLANMAYI YAVAŞLAT, KRONİK HASTALIKLARI DURDUR 

Longevity, multidisipliner bir kavram. Yani hem modern tıp, hem bütünsel tıp hem fonksiyonel hem de geleneksel tıbbın ilgi alanı içinde.

Burada temel prensip yaşlanmayı yavaşlatmak.

Çünkü, yaşlanma yavaşlatılırsa bu dönemde oluşan kronik hastalıkların da üstünden gelinebileceği düşünülüyor.

İşin başlangıç noktalarından biri de tam bu…

PATRONLAR İÇİN UZUN YAŞAMIN 4 SIRRI 

Şimdi gelelim herkesin merak ettiği soruya.

Bu kadar yoğun gündemdeki bir ülkede stres altında 24 saat geçiren Türk iş insanları, yöneticilerin 24 saati nasıl geçmeli.

Sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarı ne ?

Dr.Ercüment İlgüz’e göre bunun 4 sırrı var: “Uyku, sağlıklı beslenme, meditatif çalışma, egzersiz”

Bundan sonrasını Dr.Ercüment İlgüz şöyle açıklıyor:

“Bu sorunun cevabı çok geniş ve kişiye göre de değişiyor. Ancak temel olarak anlatılmak istenirse, en başta uyku çok önemli. Biyolojik saatimize uygun olarak, çok geç yatmayıp, yeterince uykumuzu almamız gerekiyor. Bu, stres yönetimi, metabolizmanın düzgün çalışması ve beyin sağlığı açısından da önemli.

Güne bir kahvaltı ile başlanıyorsa, hafif sağlıklı bir öğün mutlaka olamalı. Yoğun çalışan yöneticiler, gün içerisinde en az bir kez de olsa, en az 5 dakika meditatif bir çalışma yapmalı. En azından 5 dakika, gözlerini kapayarak kendine bir ara vermeli.

Egzersiz çok önemli. Çoğumuz artık vaktin büyük kısmını masa başında geçiriyoruz. Bu yüzden, mümkün olduğunca hareket etmeli, gün içerisinde kısa da olsa yürüyüşler yapmalılar.

Tüm bu yaşam faktörlerinin dışında, yılda en az 1 kez check-up yaptırım, var olan durum üzerinden bir sağlık profesyonelinden destek almalılar.

Daha önce bahsettiğim gibi yeni moleküler biyolojik tabanlı testlerimiz var. Bu testler, hücresel yaşı, yaşlanmanın daha fazla olduğu sistemi belirleyebiliyor. Hatta genetik yatkınlık testlerimiz var artık.

Daha hastalık gelişmeden, riskleri tespit edip önlem alabiliyoruz. Ailede birçok kişide olan bir hastalığın sizde de olup olmayacağını yada riskini tespit edip, olmasını engelleyebiliyoruz. Kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, obezite, Alzheimer gibi hastalıklar buna örnek" 

SİNGAPUR'DA DEVLET POLİTİKASI: LONGEVİTY 

Sağlıklı yaşam bir devlet politikası haline gelebilir mi ?

Bu soruyu sorduğum anda benim için çok yeni bir şey öğreniyorum.

Meğer bunu dünyada uygulayan bir ülke varmış: Singapur

Bakın Singapur bunu nasıl başarmış:

“Devletlerin burada katkısının olması gerekiyor. Tabii ki şimdi yeme alışkanlığını biz bireysel olarak değiştirebiliriz. Sağlıklı beslenebiliriz. Veya stres yönetimi için meditatif uygulamalar yapabiliriz. Sinirlenmeyebiliriz. Doğada yürüyüş yapabiliriz. Ama bizim elimizde olmayan noktalar için devletin politikasının olması gerekiyor.

Peki “Bu başarılabilir mi?” diye sorarsanız bunu başaran bir ülke var: Singapur. Singapur devlet politikası olarak sağlıklı uzun yaşama destek veren bir ülke. Her türlü uzun yaşam, longevity çatısı altındaki bütün şeylere, faktörlere destek veriyor devlet olarak. İnsanları daha fazla egzersiz yapmaya teşvik ediyor. Araba fiyatlarını artırıyor ki insanlar bisiklete binsin veya yürüyerek gitsin, toplu ulaşım kullansın. Devlet yaptığı siteleri veya yapılacak olan siteleri öyle bir dizayn ediyor ki burada yaşamış kişiler birbirlerini görsünler, sosyal etkileşim yapsınlar gibi.

Dünya üzerinde blue zone dediğimiz, yani mavi bölgeler dediğimiz bir hat var. Bu noktalardan bir tanesi Singapur. Singapur'da insanlar hem sağlıklı, kronik hastalıklar çok az...”

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde