Katarlı QNB’nin Yapı Kredi Bankası’nı almak için görüştüğü iddiaları ayyuka çıktı
Geçtiğimiz aylarda Yapı Kredi Bankası’nın Birleşik Arap Emirlikleri’nden First Abu Dhabi Bank’a satışı borsa gündemine damga vurmuştu. ‘Görüşmeler başladı, ha satıldı, satılacak’ derken mayıs ayı sonunda Koç Holding, ‘Görüşmelerin sonlandırdığını’ açıkladı. Son 1 haftadır yine borsa kulislerinde Yapı Kredi Bankası dedikodusu yayılmış durumda. Türkiye’de Finansbank’ı alan Katarlı QNB’nin Yapı Kredi Bankası’nı almak için görüştüğü iddia ediliyor. Hatta Katar Emiri’nin Türkiye ziyaretini bu satışla ilgili iddiaları desteklemek için yorumlar da yapılıyor.
Yapı Kredi-QNB flörtü iddiası ilk olarak geçen hafta piyasalarda yankı bulmuştu. Hatta bu iddia nedeniyle Koç Holding ve Yapı Kredi Bankası hisselerinde yukarı yönlü hareketler olmuştu. 5 Kasım’da 23 TL’den işlem gören Yapı Kredi Bankası hisseleri hem borsadaki tepki alımları hem de dedikodularla 28 TL’nin üzerine çıktı.
Bu iddialar doğru mu değil mi bilmiyoruz. Zaman gösterecek. Ama hisseleri borsada işlem gören bir şirketin yatırımcıları korumak adına bu iddialara en kısa sürede yanıt vermesi en doğrusu. Şirket açıklama yapmadığı sürece yatırımcılar şu algıya kapılıyor: “Yalanlama gelmiyorsa, iddialar doğru demek!’
Bu açıklama ne kadar gecikirse yatırımcı için risk o kadar büyüyor. Dedikodu ile hisseler yükseldikçe yükseliyor, aradan günler, haftalar hatta aylar geçtikten sonra gelen ‘yalanlama’ haberleri hisse fiyatında sert düşüşe neden oluyor. Sonuçta olan dedikodulara inanan küçük yatırımcıya oluyor. Koç Holding gibi kurumsallaşma anlamında birçok şirketin önünde olan bir Grubun bu tür dedikodu ya da iddialara anında yanıt vermesi yatırımcı dostu olduğunu gösterir.
Benzer süreçler aslında First Abu Dhabi Bank görüşmelerinde de yaşandı. Önce dedikodular piyasaya yayıldı, sonra haber ajansları konuyu ve görüşme ayrıntılarını yazdı ardından şirketten açıklama geldi.
İşte bu süreç yatırımcıları yıpratıyor. Küçük yatırımcıyı korumak adına şirketlerin iddia ve dedikodulara en kısa sürede yanıt vermesi gerekir. Evet her dedikoduya yanıt vermeye kalksalar, bütün işleri açıklama yapmaya ayırabilirler. Ama sosyal medyaya girip bir baksalar (anlık raporlar kesin önlerine geliyordur) paylaşım sayısının ne kadar çok olduğunu görürler.
Her ne olursa olsun, eğer bir iddia kulaktan kulağa geniş kitlelere ulaştıysa halka açık şirketlerin yatırımcıları bilgilendirmesi onları kamuoyunda yüceltir. Artık günümüzün medyası sosyal medya! Açıklama yapmak için iddianın geleneksel medyaya yansıma beklenmemeli!