İçişleri Bakanlığı’nın yakın koruma kararlarını iptal ettiği 300 patron şimdi nasıl korunacak
Türkiye, İçişleri Bakanlığı’nın 300 patronun yakın koruma kararını iptal ettiğini PD’de Eyüp Serbest’in haberinden öğrendi. O patronlar şimdi nasıl korunacak?
Feramuz ERDİN
Üretim olmazsa gelir, gelir olmazsa vergi ve vergi olmazsa da kamu hizmeti olamaz. Yani üretim bir ülkenin hayat damarıdır. Mavi yakalısından beyaz yakalısına, yöneticisinden patronuna kadar üretimin her bir paydaşı olan insan kaynağı ise üretim ekonomisinde en önemli değer olarak kabul edilir.
PATRONLARA ŞOK
Bugün PD’den öğrendiğimize göre İçileri Bakanlığı kendilerine bir tebliğ göndererek, haklarında yakın koruma kararı bulunan 300 patronun koruma kararlarının iptal edildiğini ve bundan sonra yanlarında resmi polis koruması bulunmayacağını bildirdi. Polis korumaları ellerinden alınan bazı patronlar, ciddi risk altında olduklarını belirterek İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşme talep etti. Patronların, görüşme sağlanırsa, bakanlık yetkililerinden polis korumalarının iade edilmesini talep edecekleri belirtildi.
SEBEP TEHDİT YOKLUĞU
Patronların yakın koruma kararlarının iptaline gerekçe olarak ise son bir yıl içinde herhangi bir tehdit almamaları gösterildi. Ancak seçimden sonra, belediye başkanları da dahil olmak üzere neredeyse hemen hiçbir yakın koruma talebinin onaylanmadığı biliniyordu. Buna neden olarak da yetkililerin masasının üstünde, çakarlı lüks araçların iktidar partisine yüzde 2 veya 3 oranında bir oy kaybettirdiğine dair bir araştırmanın varlığından söz ediliyordu.
KURUNUN YANINDA YAŞ DA MI YANACAK?
Çakarlı lüks araçların trafiğin yoğun olduğu saatlerde mütecaviz şekilde trafikte yol almalarının, bazen de diğer arabaların üzerine sürmelerinin, aralarında benim de olduğum birçok insanı rahatsız ettiği muhakkaktır. Açıkçası bu durum bazı kişilerce suistimal dahi edilmektedir. Ancak bu uygunsuz durumun varlığı gerçekten korunma ihtiyacı olan kişilerin koruma şemsiyesi dışına çıkarılması için bir neden olmamalıdır.
TUSAŞ OLAYI
Hiç beklenmedik bir anda gelen TUSAŞ saldırısı sonrasında PKK terör örgütü genel tehditlerini sürdürmektedir. Bunun yanında sermaye ile sorunu olduğunu her zaman beyan eden DHKP/C ve ne zaman nasıl bir eylem planlayacağı belli olmayan DAEŞ hücrelerine genel kolluk tarafından sürekli operasyonlar yapılmaktadır.
ÇETELERİN KULAĞI HAVAYA DİKİLDİ
Organize suç çetelerinin ilk hedefinde olanlar doğal olarak patronlardır. Patronların bir organize suç çetesinden korunmak üzere bir diğer organize suç şebekesine sığınması gibi bir durum asla yaşanmamalıdır. Hele ki yerli veya yabancı sermaye sahipleri ile şirket üst düzey yöneticilerinin, güvenlik endişesiyle ülkeyi terk etmeye karar vermesi bambaşka sonuçlara bile yol açabilir.
ŞİMDİ NE YAPILMALI?
Dünyanın neresinde olunursa olunsun, iş insanları ve şirket üst düzey yöneticilerinin ve hatta bunların yakın akrabalarının dahi terör, kaçırılma, suikast gibi birçok suçun hedefi olabileceği değerlendirilir. Yani özel bir tehdit almalarına gerek yoktur. Eğer özel bir tehdit varsa bilakis alınan koruma tedbirleri daha da sıkılaştırılır. Mevzuatta değişiklikler yapılarak patronların kendi yakın koruma ekiplerini kurmasının önündeki bürokratik engeller acilen kaldırılmalıdır. Özel koruma ekiplerine verilen eğitimler bir standarda bağlanmalı ve bu ekiplerin genel kolluk ile yakın iş birliği kurması sağlanmalıdır. Polis tarafından korunması şart olan patron ve yöneticilere ise yeniden polis koruma tahsis edilmelidir.
İLGİLİ HABER
300 holding patronunun polis korumaları iptal edildi
patronlardunyasi.com