Finansman kolaylaşacak, yabancı ayrımı kalkacak
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Sanayi Strateji Belgesi’nin en önemli ayaklarından birini, finansmana erişimi kolaylaştırmak olduğunu kaydetti.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Strateji Belgesi'nin en önemli ayaklarından birisi; evet finansmana erişim herkes için kolay olsun, makro dengeleri sağlayalım ama KOBİ'ler için de ayrıca özel yöntemlere başvuralım'' dedi.
Ergün, Sanayi Stratejisi Belgesinin tanıtıldığı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, büyüme rakamlarının, Orta Vadeli Program hedefleri çerçevesinde ele alındığını ve yıl içinde revize edilebildiğini hatırlatarak, ''Eğer Orta Vadeli Programlarda, Strateji Belgesindeki uygulamaları dikkate alarak yeni büyüme rakamları ortaya koymak gerekirse, onu, o belgelerde ortaya koyacağız'' dedi.
Eleştirileri dikkate alıp almayacaklarına ilişkin bir soru üzerine de Ergün, bakanlık koordinasyonunda, alt sektörlerle ilgili çalışmaları da yürüten başkanlıklar ve İzleme Değerlendirme Kurulu bulunduğuna ve burada kamu ve sivil toplum örgütlerinin birlikte çalıştığına işaret ederek, şöyle devam etti:
''Strateji Belgesi, dinamik bir süreç ve esnek bir model olduğu için uygulama sırasında tabii ki eleştiriler olacak, bazı eylemlerin uygulanmasında ortaya çıkan aksaklıklarla ilgili yeni öneriler, eleştiriler olduğunda İzleme Değerlendirme Kurulu tam da söylediğiniz şeyi gerçekleştirmek için olan bir kuruluş. Eleştiriler var mı, uygulama aksaklıkları var mı veya yeni bir eylem koymak gerekiyor mu? Bu belgenin içerisine veya bir eylemi gündemden düşürmek mi gerekiyor, buna İzleme Değerlendirme Kurulu karar verecek. Dinamik bir süreç, eleştirilere de açık bir süreç.''
Bakan Ergün, finansmanın, büyük veya küçük ölçekli işletmeler açısından zaman zaman sorun içerdiğine değinerek, şu bilgileri verdi:
''Finansmana erişimi düşündüğümüzde, elbette büyük sanayi kuruluşlarımız, büyük yatırımcılarımız için de KOBİ'ler için de birlikte düşünmemiz lazım. Büyük yatırımcılar için makro ölçekte dengeler, Türkiye'de büyük çapta sağlandı. Faiz oranları aşağı iniyor, kamunun borçlanma ihtiyacı azaltılıyor ve büyük yatırımlar için finansman kolaylıkları daha fazla olabiliyor. Ama KOBİ'ler bu konuya erişmekte daha büyük sıkıntı yaşıyorlar. Dolayısıyla Strateji Belgesi'nin en önemli ayaklarından birisi; evet finansmana erişim herkes için kolay olsun, makro dengeleri sağlayalım ama KOBİ'ler için de ayrıca özel yöntemlere başvuralım.''
Bir gazetecinin, ''Kamu, KOBİ'lerden yaptığı alımlarda ilk önce KOBİ'lerin parasını mı ödeyecek?'' sorusu üzerine Ergün, ''Evet, KOBİ'lerin parasını ödeyecek'' yanıtını verirken, bunun vadesine ilişkin olarak da, bu konuda AB'nin küçük işletmelerle ilgili ödemeler direktifi bulunduğunu ve genel uygulama olduğunu kaydetti. Ergün, ''60 günü geçmeyen ödemeler şeklinde genel bir uygulama var fakat yine de sözleşmelerle belirlenmektedir'' dedi.
''YABANCI-YERLİ AYRIMI YOK''
Ergün, bir soru üzerine, Gelir Vergisi Kanunuyla ilgili, vergiyi tabana yayan, oranları yeniden düzenleyen çalışmayı Maliye Bakanlığı'nın yürüttüğünü hatırlattı.
Açıklanan strateji belgesinde yabancı sermayenin durumuna ilişkin bir soru üzerine Ergün, yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili çalışmaların yabancı sermayeyi de içeren nitelikteki eylemlerle dolu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Dolayısıyla yabancı sermaye yok değil. Türkiye eğer sanayileşmesini gerçekleştirecekse, bunu sadece kendi sermaye birikimiyle yapmayacağını bilen bir ülke. AB sürecindeki bir ülke yabancı sermayeyi strateji belgesinde ihmal edebilir mi? Dolayısıyla yabancı-yerli sermaye diye bir ayrım yok artık. Aynı şartlardan yararlanabilir seviyeye getirmişiz. Önemli olan bir yabancıya, yabancı olduğu için bir ayrımcılık yapılıyor mu, özel engeller çıkarılıyor mu? Bunlar varsa sorun. Yabancı yatırımcı, yerli yatırımcıyla aynı şartlarda yatırım yapabiliyorsa zaten şartlar sağlanmış demektir.''
Bakan Ergün, olası bir depremde sanayinin risk altında olduğuna yönelik haberler hatırlatılarak, strateji belgesi hazırlanırken bunun dikkate alınıp alınmadığına ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
''Sanayi ya da konut... Eğer depremle ilgili risklerin olduğu bir ülkeyseniz, yapılaşmanızı buna göre planlamanız lazım. Sanayi bölgeleri tespit edilirken yer seçiminde zaten teknik şartlardan biri de bunlara dikkat etmektir. Onunla ilgili teknik altyapılar daha önce başka alanlarda hazırlanmış olduğu için bu belgenin bir unsuru olarak yer almasa bile zaten uygulanagelmektedir.''