Dünya Bankası adına bir çalışma yürüten Uluslararası Finans Kurumu'na (IFC) göre Türkiye, “Yükselen Piyasa” ve AB'ye aday ülke olmasına karşın, aynı kategorideki ülkelere kıyasla çok yetersiz oranda Doğrudan Yabancı Sermayeye sahip bulunuyor.

Türkiye, AB'ye katılma yolundaki diğer ülkeler olan Hırvatistan, Romanya ve Bulgaristan kadar doğrudan yabancı sermaye çekemiyor.

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) temelinde, Hırvatistan'ın, GSYİH'sinin yüzde 50'si kadar, Romanya'nın yüzde 23'ü kadar, Bulgaristan'ın yüzde 29'u kadar doğrudan yabancı sermaye çekmesine karşılık, Türkiye'nin sadece yüzde 7.6'sı oranında bir doğrudan yabancı sermaye çekebildiği vurgulandı.

Makro ekonomik ve siyasi istikrara paralel, yabancı doğrudan yatırımlarda bir artış olduğu ve geçen yılki doğrudan yabancı sermaye girişinin 2.8 milyar dolara çıktığı ifade edildi.

YILLIK 5 MİLYAR DOLARIN ÜSTÜNDE SERMAYE GİRİŞİ

IFC'nin tespitlerine göre, bu yıl da dahil olmak üzere, önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye'ye yıllık ortalama 5 milyar doların üstünde doğrudan yabancı sermaye girişi beklenirken, bu rakamın AB ile müzakereler çerçevesinde, her yıl düzenli olarak artış göstereceği ifade ediliyor.

TÜRKİYE'DEKİ YABANCI SERMAYE KENDİ KAYNAKLARINI KULLANIYOR

FIAS'in bir başka tespitine göre Türkiye'deki yabancı sermaye, yeni veya ilave yatırımlarında, ağırlıklı olarak kendi iç kaynaklarını kullanıyor. Türkiye'deki yabancı sermayenin, yeni ve ilave yatırımlarda kendi iç mali kaynaklarını kullanma oranı yüzde 82.46 düzeyinde iken, bu oran Rusya'da yüzde 77.08, Polonya 66.73, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 54.29, Romanya'da 75.10, Slovenya 72.05 düzeyinde bulunuyor.