Belkıs Balpınar’ın 60’larda başlayan yolculuğu: Halı ve kilim sanatıyla buluşan özgün bir sanat pratiği
Türkiye’de tekstil sanatının öncü isimlerinden Belkıs Balpınar… Tasarımcı, müzeci, antik kilim araştırmacısı Balpınar’ın ‘60’larda başlayan yolculuğu, 1986’da kendi sanat pratiğine dönüşerek halı ve kilimlerin diliyle kendini buldu.

Yaklaşık 40 yıla yayılan sürecin verimi Anna Laudel’deki sergide bir araya geldi. 20 eserlik seçki, “Zamanla Dokunanlar” sergisinde izleyiciyle buluştu.
Sergi; renkler, sembolik motifler ve dokuma tekniği konularındaki uzmanlığıyla tekstil sanatına hem biçimsel hem de teorik yöntemler sunan sanatçının kimliğine vurgu yapıyor. Sanatçı, Anadolu kültürünün en eski sanatlarından olan kilim dokumasını geleneksel formlarından uzaklaştırarak zaman, mekân, boyut ve uzam anlamında özgürleştiriyor.
Balpınar’ın halıyla başlayan ve kilimle yönelen yolculuğunun başlangıcını 1968’e kadar Sümerbank’ta tasarımcı olarak çalışması oluşturuyor. Sanatçı bu yolculuğu şöyle anlatıyor:
“Burs aldığım için Sümerbank’ta çalışmak zorundaydım ve eğitimim bir yerde Sümerbank’ta oldu. Kendimi ifade edebilecek ipler, renkler, yünler buldum. Gittikçe değişe değişe, çağdaşa ayak uydurabilmek için çalıştım. Artık her şey var sanatçılar için, ben tekstil ile kısıtlanmış durumdayım ve bunun içinde kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Türkiye halı-kilim ülkesi olmasına rağmen tekstil sanatı diğer ülkelere göre çok yoktur. Halbuki dünyada ilk tekstil buradan çıkmıştır. MÖ 10 bin küsur yıl öncesine gider tekstilin izleri. Karahantepe’nin üzerinde bir yerlerde üretilmiştir. Tekstil sanatının ilk Türkiye’den ortaya çıktığını ortaya koymamız lazım. 10 bin küsur yıl önce burada vardı ben de şimdi, 2025’te bunu yapıyorum.”
patronlardunyasi.com