'Başbakan'ın giydiğinin benzeri olmaz'
Ramsey'in sahibi Remzi Gür'e Başbakan'ın üzerindeki takımları sorduk. Birkaç ipucu topladık. "Bir, boşuna aynısı bende de olsun diye uğraşmayın, aynı takımdan bir ikincisi yok, bulamazsınız. İki, başbakan parasını vermeden takım almıyor".
Stepevi'nin Londra mağazasının açılışında pek çok ünlü isim vardı. Onlardan biri de Ramsey'in sahibi Remzi Gür'dü... Hem İngiliz-Türk Ticaret Odası Başkanı, hem de tekstil sektöründen bir patron olarak bu açılışta olmasından doğal bir şey yoktu. Ben, onu gördüğümde, seksi halıları okşamaya dalmıştı. Bu dalgınlığından faydalanıp, yanında bittim. Kaçacak yeri yoktu, zaten diğer gazeteci arkadaşlarla birlikte çembere alıvermiştik. Ben sorulan sıraladım, o sorulara üç noktalı cevaplar vermekte direndi. Son yıllarda isminden çok, 'Başbakan'ı giydiren adam' lakabıyla anılır olmuştu. Ben de buradan girdim söze.
"Başbakan'a özel tasarım mı yapıyorsunuz?" sorularımdan en net cevabını aldığım cümleydi. Evet, özel tasarımmış. Hem kumaşı hem de kupuyla. Peki kendisi mi mağazaya gelip ahrmış? Orasını netleştiremedik. Önce öyleymiş gibi de şimdi onlar koleksiyonu hazırlayıp gönderiyormuş, başbakan seçiyormuş. Peki hangi rengi severmiş? Siyah, gri, bej, kahverengi... Yılda kaç takım alırmış? Remzi Bey nereden bilsinmiş ki!... Ben soruları sıralıyorum, o "Bunlar böyle ayaküstü konuşulmaz ki!" deyip, topu taca atmaya çalışıyor. Bırakır mıyım? "Başbakan'a elbise satmak stresli iş. TV'de buruşuk, kırışık
görünce fena olmuyor musunuz?" Galiba fena oluyor, ama soruya! "Tabii ki dikkat ediyoruz. Ona göre kumaş seçip, dikimine özel itina gösteriyoruz." Peki tamam. "Başbakan'a bu kıyafetleri hediye olarak kabul etse sevinmez misiniz?" Başbakanın doğasına aykırıymış bedavacılık, "Yoksa, seve seve tabii ki" diyor. "Satışlarınızın artışında Başbakan'ın etkisi var mı?" Bu soru Remzi Gür'ün biraz emeğine saygısızlık gibi oldu galiba... "Fesuphanallah" der gibi bakıyor. "Ayda 65 bin takım elbise satıyoruz. Yüzde 70'ini ihraç ediyoruz. Dünyada 38 mağazamız var. Türkiye'de ise 18'i kendimizin olmak üzere, 120 ayrı mağazada bizim ürünlerimiz satılıyor. Bu yıl yurtdışında 6 mağaza daha açacağız, îlki Dubai'de olacak. Başbakanın etkisi var mı yok mu bilemem. Ama zaten hep iyiydi satışlar." Sorularımız sürüyor. Bir fırsatım bulup, sıyrılıyor. Giderken, son bir cümle; "Söylediklerimin dışında bir şey yazmazsınız değil mi?" iyi de ne söyledi ki!
Bedava kabul etmez!
* Kaç yıldır Başbakan'ı giydiriyorsunuz?
Epey zamandır...
* Belediye Başkanlığı zamanında da mı?
Tahmin ediyorum...
* Başbakan giysileri üzerinde iyi taşıyor mu sizce?
Çok iyi taşıyor. Kendisi de çok iyi seçicidir. Bu meseleye çok hakimdir.
* Kıyafetleri kendi mi gelip seçiyor? Siz mi gönderiyorsunuz?
Yok, yok. Biz bir koleksiyon yapıyoruz. Ve o içinden seçiyor.
* Şimdiye kadar kaç takım elbise almıştır Ramsey'den?
Ooo! Ne bileyim?
* Peki kaç koleksiyon gönderiyorsunuz?
Biz senede üç sefer koleksiyon yapıyoruz. Koleksiyon yapıldığı zaman beyefendi geliyor...
* Hangi mağazaya?
Biz kendisine gönderiyoruz...
* İndirim yapıyor musunuz, yoksa bedava mı?
Özel sorulara giriyorsunuz... Elbetteki parayla alıyor.
* Ben olsam Başbakan diye " bedava veririm. Ama tabii o zaman da laf