Altın fiyatı neden artıyor?
Yatırım araçları içinde altını ön plana çıkaran gerekçeler nedir? Altını, kim alıp kim satıyor?

Global finansal krizle birlikte uluslararası piyasalarda yükselişe geçen altın fiyatları, bugünlerde yeni bir ivme kazandı. Görsel ve yazılı basın, köşe yazarları hep altından bahsediyor.
Yatırım araçları içinde altını ön plana çıkaran gerekçeler nedir? Altını, kim alıp kim satıyor?
Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayan ve dünyaya yayılan finansal kriz, gelişmiş ülke ekonomilerini daha çok sarstı. Gelişmekte olan ülkelerin mevcut ekonomik yapılarında, finansal krizin etkileri daha az hissedildi. Gelişmiş ülke merkez bankaları finansal krizin derinleşmesini önlemek amacıyla sistemlerine yüklü miktarda para sürdü. Para arzının artmasıyla bir yandan faiz oranları düşerken, diğer yandan, başta Amerikan Doları olmak üzere krizin etkin hissedildiği ülkelerin para birimlerine güven azaldı. Yatırımcılar, paralarını altına yöneltince altın fiyatları yükselişe geçti.
2005 yılında 513 dolar olan altının ons (31,10 gr) fiyatı, global finansal krize gidilen süreçte gevşek para politikasıyla yıllar itibarıyla 2006'da 634 dolar, 2007'de 834 dolar ve 5 Aralık 2009'da 1.227 dolara ulaşarak bütün zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Finansal krizin şiddetlendiği 2008'in son çeyreği ile 2009'un ilk çeyreğinde bizim gibi yastık altı altını çok olan Hindistan, Mısır ve Körfez ülkelerinde halk borçlarını altın satarak karşılayınca bu ülkelerden dünya piyasalarına yüklü miktarda altın satıldı. 2009'un ilk 3 ayında hurda satışından oluşan 140 ton standart külçe altın Türkiye'den yurtdışına ihraç edildi.
Son haftalarda Yunanistan odaklı bölgesel krizin aşılması için Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Yunanistan'a toplam 1 trilyon dolarlık yardım kredisini onaylamasıyla AB'de gevşek para politikasının süreceği anlaşıldı. Ayrıca AB'deki finansal krizin Yunanistan'la sınırlı olmayıp Portekiz, İspanya, İrlanda ve İtalya'ya da yayılabileceği endişeleri oluştu.
AB ortak para birimi Euro'nun geleceği sorgulanmaya başlandı. Euro, dolar ve diğer para birimleri karşısında gerileme eğilimine girdi. Euro/dolar paritesi 1,38'den kısa sürede 1,24'e geriledi. Euro'ya güven azalınca, Avrupa'daki yatırımcılar Euro'dan kaçıp altına yönelince, geçen hafta altın 1.245 dolar/ons fiyatıyla yeni bir tarihî zirveye ulaştı. Altın yükselişi bu kadarla sınırlı görünmüyor. Euro Bölgesi'nde tedirginlik sürdüğü sürece altın fiyatında yükseliş devam edebilir. Altının teknik analizi de fiyatın güçlü olduğunu gösteriyor. Ancak bu görünüm birden de bozulabilir. Her malın bir eder değeri var. Hiçbir zaman bir malın fiyatı sürekli artmaz. Ayrıca diğer yatırım araçlarında da olduğu gibi hızlı fiyat yükselişleri sert düşüşleri de beraberinde getirebilir.
Geçen yıl altın fiyatı hızlı yükseldiğinde IMF, üye ülkelerin kredi ihtiyacını karşılamak üzere rezervindeki 403 ton altının 200 tonunu Hindistan'a sattı. Geri kalan 203 tonu bu yükseliş sırasında aynı amaçla satabilir. Altın fiyatı bir anda 1.170 ve 1.150 dolar/ons'a gerileyebilir.
İç piyasadaki görünüm, 2009'un ilk çeyreğini hatırlatıyor. Bir süredir altın fiyatı hareketsiz olduğundan, daha önce satanlar almadığı gibi, satacak olanlar da bu yükselişi beklemişti. 24 ayar altın gramı 55 TL'den 60 TL'ye çıkınca halk, cumhuriyet altını çeşitleri ve 22 ayar bilezik satışına geçti. İç piyasada yatırımcının ve halkın altın talebi yok denecek kadar az. İstanbul Altın Borsası yetkilileri, yılbaşından beri her ay 500 kilo hurda altın ihraç edildiğini söylüyorlar. Kapalıçarşı'da altının kilogram fiyatı dış piyasadan 200 dolar ucuza işlem görüyor. Türk halkı eskisi gibi körü körüne yatırım yapmıyor. TL'ye güveniyor. Altını, fiyatı düştüğünde almayı tercih ediyor.
Mehmet Ali Yıldırırmtürk/Milliyet