Yurtdışında başarılı olan, Türkiye'nin göğsünü kabartan dünyanın konuştuğu o isimler...
Onlar göçtükleri ülkelere başarıyla kök salıp, Türkiye’nin adını bilim, ticaret, sanat, spor gibi pek çok alanda en tepeye taşıdılar. Başarısı ve azmi sınırları aşan onlarca Türk ülkemizin gönüllü elçiliğini onlarca ülkede üstlenmiş durumda.
Patronlar Dünyası, kısa bir derlemeyle Türkiye’nin gururu olan isimleri bir araya getirdi...
Kimi pek çok akranının aksine, hayatına ücra köylerde zor koşullarda başladı… Kimi küçük yaşta göç ettiği yeni vatanında başarılı olabilmek için gece-gündüz demeden alın teri döktü… Hepsinin hikayeleri farklı ama tek bir ortak noktaları var: Türkiye’nin göğsünü kabartmaları. Peki hangi yollardan geçerek başarı merdivenlerini tırmandılar? Kariyerlerinde hangi adımları attılar? İşte sizler için seçtiğimiz isimler ve kısa hayat hikayeleri...
Prof. Dr. Aziz Sancar
Aziz Sancar tarihe adını bilim alanında Nobel alan ilk Türk olarak yazdırdı. Sancar, Mardin'in Savur ilçesinde, ana dili Arapça olan orta gelirli bir çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi. Anne-babasının okuma yazma bilmediğini söyleyen Sancar "Ancak eğitimin önemini biliyorlardı ve çocuklarının tümünün eğitim alması için ellerinden geleni yaptılar" diyor. İlk eğitimini Mardin'de tamamladı. İyi bir öğrenci olmasının yanısıra lise futbol takımında kalecilik de yaptı ve Genç Milli Futbol takımı denemelerine çağrıldı.
1963'te girdiği İstanbul Tıp Fakültesi'ni 1969'da bitirdikten sonra Savur'da iki yıl sağlık ocağında hekimlik yaptı. Daha sonra Dallas'a giderek Dallas Texas Üniversitesinde Moleküler Biyoloji dalında doktora yaptı. Yale Üniversitesi'nde DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. Daha sonra DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdürdü. 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Kendisi gibi biyokimya profesörü ve öğretim üyesi olan Gwen Boles Sancar ile evli. Eşiyle birlikte ABD'de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türkiye-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla Aziz&Gwen Sancar Vakfı'nı kurdu.
Özlem Türeci – Uğur Şahin
Özlem Türeci, İstanbul’dan Almanya’ya göç eden bir ailenin kızı. 1967’de Almanya’nın Lastrup şehrinde dünyaya geliyor. Türeci, babasının mesleğini kendisine hedef edinip, doktor olmak için Universität des Saarlandes’te tıp okuyor. 2001 yılında eşi Uğur Şahin’le birlikte Ganymed Pharmaceuticals adlı firmayı kuruyorlar. Kanser terapilerinde kullanılmak üzere antikor üreten firma, rekor bir değerle Japon bir firma tarafından satın alınıyor. Türeci’nin, eşiyle birlikte kurmuş olduğu BioNTech firması koronavirüse karşı aşı üretme konusunda dünyanın en önemli bioteknoloji firmalarından birisi oldu. Aslen Hataylı olan Uğur Şahin’se dört yaşında annesiyle birlikte Almanya’ya göç etti. Köln Üniversitesi’nde eğitim aldı. Henüz öğrenciyken laboratuvarlarda çalışmaya başladı. Kanser hedefi keşfinde öncü olan Şahin, yeni kanser biyobelirteçlerini kapsayan 70'ten fazla bağımsız patent başvurusuna sahip. Eşiyle beraber yarattığı koronavirüs aşısı başarısından sonra çiftin bir sonraki hedefi, kansere karşı aşı geliştirmek.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil
Ünlü bilim insanı ve nörocerrah Gazi Yaşargil, 1924 Diyarbakır Lice doğumlu. Babası kaymakam olan Yaşargil, Ankara Atatürk Lisesinde lise eğitimini tamamladı. Ankara Üniversitesi'ni kazandı. 1944 yılında Almanya'daki Friedrich Schiller Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdürdü. 1945'de Basel Üniversitesi'ne ve aynı üniversitede 1950 yılında doktorasını yaptı. Daha sonra Bern Üniversitesi'nde yardımcı profesör olarak psikiyatri bölümünde görev aldı. Basel Üniversitesi'nde Nöroşiruji bölümü'nde görev almaya başladı. 1957 ve 1965 yılları arasında Zürih’teki üniversite hastanesinde çalışmalarını sürdürmiş, 1965 yılında yardımcı profesör olan Gazi Yaşargil, 1965 ve 1967 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin Burlington kentindeki Vermont Üniversitesi'nin Nöroşirüji Bölümü'nde, Profesör Peardon Donaghy ile birlikte mikrovasküler cerrahi alanında çalışmalar yürüttü. Avrasiya Akademiyasının kurucu üyelerinden biridir. Dünyanın en önde gelen nörocerrahlarından biri olarak sayılmaktadır.
Dr. Mehmet Öz
O ABD’nin Oz büyücüsü, yani Dr. Oz’u… Amerikan popüler kültürüne, siyasetine ve tıp dünyasına aynı anda nüfuz etmeyi başaran belki de tek Türk. Cleveland'da göçmen bir Türk çiftin çocuğu olarak doğan 62 yaşındaki Mehmet Öz, hem başarılı bir cerrah hem de şovmen. Sabah kuşağı programlarının vazgeçilmez bir figürü. Pennsylvania Üniversitesi'nin tıp ve işletme fakültelerinden mezun olan Öz, profesyonel kariyerinin büyük bir kısmını New York'ta geçirdi. New York-Presbyterian Hastanesi'nde çalıştıktan sonra Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi'nde Bütünleştirici Tıp Merkezi'nin direktörlüğünü yaptı. 2018 yılında tıp merkezinde 'emeritus profesör ve özel öğretim görevlisi' oldu. Başlarda Amerika'nın ünlü sunucusu Winfrey Oprah'ın sabah kuşağı programında sağlık uzmanı olarak yer aldı. 2009'dan itibaren kendi gündüz kuşağı "The Dr. Oz Show"u sunmaya başladı. Bu şekilde ülke genelinde ismini duyurmayı başardı. Bu ünün siyaset kulvarına taşımak istedi, 2022’de Cumhuriyetçi Parti’den senatör aday adayı oldu. Ön seçimleri kazandı ama asıl seçimlerde Demokrat Partili rakibine karşı havlu attı.
Oktay Sinanoğlu
1935 yılında İtalya’nın Bari şehrinde doğdu. TED Ankara Koleji’ni bitiren Sinanoğlu, 1953’te lisans eğitimini almak için University of California’ya gitti ve ardından Massachusetts Institute of Technology’de master yaptı. 37 yıl boyunca Yale Üniversitesi’de kimya profesörlüğü yaptı. Çalışmalarından ötürü iki kez Nobel ödülüne aday gösterildi. 2015’te kaybettiğimiz değerli bilim insanına, yaptığı araştırma ve geliştirdiği teoriler sebebiyle Türkiye’nin Einstein‘ı denmektedir.
Hamdi Ulukaya
1972’de Erzincan’ın İliç ilçesinde doğan Ulukaya, çiftçi bir aileden geliyor. Ailesi, Ulukaya’yı üniversite eğitimi alması için Ankara Üniversitesi’ne yolluyor. 1994 yılında İngilizce öğrenmek için Amerika’ya giden Ulukaya, 2005’te Chobani adlı mandırayı kuruyor ve başarı hikayesi başlıyor. Şu an Chobani firması, Forbes’a göre 2 milyar dolar değerinde ve dünyanın en önde gelen yoğurt firması. Şirket her sene kazancının yüzde 10’unu sosyal projeleri destekleme amacıyla kullanıyor.
Cedi Osman
Cedi Osman‘ın hikayesi Makedonya’nın Ohri şehrinde başlıyor. Babası Türk, annesi Boşnak olan Osman, 1999 yılında ailesiyle birlikte önce Saraybosna’ya taşınıyor. Saraybosna’da Efes Pilsen tarafından keşfedilip İstanbul’a geliyor. Osman‘ın NBA serüveni ise 2015’te başlıyor. Cedi Osman 2017’den itibaren ise Cleveland Cavaliers takımının en başarılı oyuncularından birisi.
Erdem Moralıoğlu
Erdem Moralıoğlu, İngiliz bir annenin ve Türk bir babanın çocuğu olarak 1976’da Montreal’de doğuyor. Modaya olan düşkünlüğü onu Toronto’da moda okumaya sevk ediyor. Yüksek lisansını yapmak üzere Londra’ya, dünyanın en seçkin moda okullarından olan Royal College of Arts’a gidiyor. Diane von Furstenberg gibi markalarla çalıştıktan sonra, 2005’te Londra’da kendi adını taşıyan Erdem markasını kuruyor. 2010’da British Fashion Council ödülünü kazanan Moralıoğlu, bugün dünya genelinde tanınan bir modacı. Kıyafetleri Anna Wintour, Kate Middleton, Sarah Jessica Parker gibi moda ikonları tarafından giyilmekte.
Mert Alaş
Eğer moda ve fotoğrafçılık konusunda ilgiliyseniz, Mert Alaş‘ı duymamış olmanız imkansız. 90’lı yıllarda Ankara Devlet Konservatuarı’nda çello eğitimi alan Alaş, İngilizcesi‘ni geliştirmek için Londra’ya taşınıyor. Londra’da bugünkü ortağı Marcus Piggott’la tanışıyor ve birlikte çalışmaya karar veriyorlar. Dazed and Confused, Vogue, W Magazine gibi dergiler ve Dior, Louis Vuitton, Prada gibi markaların kampanyaları için moda çekimleri yapan ikilinin kadrajına girmeyen isim hemen hemen yok: Madonna, Rihanna, Adriana Lima, Bella Hadid, Kendall Jenner bu isimlerden sadece birkaçı. Türk sosyetesi de Alaş’la yan yana poz verebilmek için birbiriyle yarışıyor. O isimlerden biri Ali Koç’un eşi Nevbahar Koç.
Ahmet Ertegün
Ray Charles, Aretha Franklin, Norah Jones gibi dünyanın en önemli ve tanınan caz sanatçılarını keşfeden isim Ahmet Ertegün’dür. 1923 yılında doğan Ertegün, Atatürk’ün hukuk danışmanlığını yapan ve konsolos olan babasının görevinden ötürü, ailesiyle birlikte Washington’a taşındı. Caz müziğine olan sevgisi çocukluk yıllarında başladı. 23 yaşında üniversite eğitimini bitirmeden Herb Abramson’la birlikte bir plak şirketi kurdu. Bugün halen daha severek dinlediğimiz birçok caz sanatçısının yapımcılığını ve menajerliğini hayatını kaybettiği 2006 yılına kadar yapan Ertegün, 1993 yılında Yaşam Boyu Başarı dalında Grammy ödülüne layık görüldü.
Prof. Dr. Ayşegül Timur
Profesör Dr. Ayşegül Timur, ABD’de bir üniversiteye rektör olma başarısını gösteren ilk Türk. Timur, geçtiğimiz günlerde Florida Gulf Coast Üniversitesinin mütevelli heyeti tarafından 6ya karşı 7 oyla üniversitenin rektörü seçildi. Timur, haziran ayında üniversite yönetim kurulundan onay aldıktan sonra 1 Temmuzda göreve başlayacak. Timur FGCU’da Strateji ve Program İnovasyonundan Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Bu görevinde, mikro kimlik doğrulama ve dijital rozetler girişimini başlatan Timur, üniversitesin ABD Ticaret Bakanlığı - Ekonomik Kalkınma İdaresi aracılığıyla 22,9 milyon dolarlık bir hibe almasına öncülük etti. 25 yıl önce Türkiyeden ABDye taşınan Timur, ABDye taşınmadan önce İstanbul Üniversitesinde işletme alanında yüksek lisans ve lisans derecelerini aldı.
patronlardunyasi.com