Vorkink, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından, TOBB-ETU'de düzenlenen 'Yolsuzlukla Mücadele Konferansı'nda yaptığı konuşmada, yolsuzluğun bir kanser olduğunu ve bu kanserin, ekonomi ve toplumun birçok unsurunu etkilediğini söyledi. Vorkink, yolsuzluğun, ekonomik ve sosyal kalkınmanın önündeki en büyük engel olduğunu da belirtti.

Vorkink, yolsuzluğun yatırımcıları korkutup kaçırdığını, kamu kaynaklarında eşitsizliği artırdığını, kamu idaresinin etkinliğini azalttığını, insanların kanunlara olan inancını yıprattığını, istikrarsızlığa ve toplumsal huzursuzluğa yol açtığını belirtti. Vorkink, hatta bu durumun son zamanlarda Kırgızistan, Özbekistan, Gürcistan, Filipinler ve Ukrayna gibi ülkelerde hükümet değişikliklerine de yol açabildiğini belirtti. Yolsuzluğun en fazla yoksullara zarar verdiğini, en fazla acı
çeken ve zarar gören kesimin yoksullar olduğunu vurgulayan Vorkink, hükümet, özel sektör ve sivil toplum işbirliğinin yolsuzlukla mücadele için son derece önemli olduğunu söyledi. Keyfi olarak kullanılan gücün, yolsuzluk ve rüşveti tetiklediğini ifade eden Vorkink, her ülkede yolsuzluk olduğunu anlatırken 'hedef yolsuzluğu azaltmak, ortadan kaldırmak değil' dedi.

TÜRKİYE'DE YAPILAN ÇALIŞMALAR

Bu arada Türkiye'de yolsuzlukla mücadele çalışmalarına değinen Vorkink, bu konuda bir çerçevenin kabul edildiğini hatırlattı. Vorkink, ilk reformların kamu mali yönetimi ve hesapverilebilirlik üzerine odaklı olduğunu, ancak kapsamın genişletilerek, kamu yönetimi
yerelleşme stratejisi ve kamuda yönetişimi de ihtiva eder hale geldiğini söyledi.

Devlet memurlarıyla ilgili reformların yapıldığını, bazı kamu kurumlarının yapısal anlamda değiştirilmesi, yeni birtakım kaynak ve sorumlulukların tahsis edilmesi, kamu sektör yönetim uygulaması ve hesapverilebilirlik gibi konuların da programda yer aldığının altını
çizen Vorkink, kamudaki yönetim kültürünün değiştirilmesi için daha uzun vadeli bir planın uygulanması gerektiğini kaydetti. Vorkink, 'ancak bu sayede toplumdaki anlayış değişebilir. Bu
nedenle çabaların sürdürülmesi, yetkililerin de kararlı tavırlarını sürdürmesi gerekiyor' dedi.

'TÜRKİYE BAZI BAŞARILARA İMZA ATTI'

Vorkink bu arada, Türkiye'nin son birkaç yılda imza attığı başarılara atıfta bulunurken, bunları kamu finansmanı ve borç yönetimi kanunu, kamu mali yönetimi ve kontrol kanunu, kamu ihale kanunu, gelir idaresi kanunu, bilgi edinme hakkı kanunu, kamu görevlileri etik kurulu kurulması hakkında kanun, kamu görevlileri etik davranış ilkeleri ile başvuru usul ve esasları hakkında yönetmelik ile bazı uluslararası anlaşmalar olarak sıraladı. Vorkink, 'Bunlar, Türkiye'nin önemli başarıları. Ancak daha fazla çalışılması, daha fazla şeyler yapılması gerekiyor' dedi.

GELİŞTİRİLEBİLECEK ALANLAR

Vorkink, Türkiye'de gelecekte geliştirilebilecek alanlara değinirken, yargı sisteminin iyileştirilerek, daha etkili ve etkin bir yargı sisteminin oluşturulması gerektiğini söyledi.
Dava yükümlülükleri yönetimi konusunda iyileştirmeler yapılması, yargıçların hukuki eğitimlerine devam etmeleri, adli standartların oluşturulması ve uygulanması gerektiğine işaret eden Vorkink, mahkeme personeli ve yargıçlar için çıkar çalışmalarıyla ilgili gerekli çalışmaların yapılmasının önemine işaret etti. Kamu personel sistemi konusunda da iyileştirmelerin gerekeceğini belirten Vorkink, 'Yeni devlet memuru kanununda bu iyileştirmeleri göreceğiz. Devlet memurları kendi becerilerine göre, başka etkiler olmadan seçilebilmeli' dedi. Ulusal ve yerel hizmetlerde rasyonelliğin oluşturulması gerektiğini de kaydeden Vorkink, hesapverilebilirliği olan bir yerelleşmenin ve finansal yönetim için yerel kapasitenin artırılmasının da oldukça önemli olduğunu söyledi.

'TOPLUMUN YOLSUZLUK BİLİNCİ ARTIRILMALI'

Sivil toplum alanında da, toplumun yolsuzlukla ilgili bilincinin artırılması gerektiğine dikkati çeken Vorkink, devlet mevzuatı ve bürokrasiyle ilgili bir