Vintage saat koleksiyoncularına uzman Alan Bedwell’den 5 çarpıcı ipucu

Söz konusu vintage saatler olduğunda en deneyimli koleksiyoncunun bile düşebileceği tuzaklar vardır. Geçmiş dönemde basına düşmüş birçok haberde açık arttırmalarda sahte saatlerin milyonlara satıldığını okuyoruz. O sebeple bu yolculukta hatalar olabilir. Yelkenleri suya düşürmeden en az hatayla koleksiyonunuzu nasıl büyütebilirsiniz onun püf noktalarına Patronlar Dünyası olarak bu yazıda değineceğiz. Bu yolculukta önceliklerimizi nasıl belirleyeceğimizi ve vintage saat ararken nelere dikkat etmemiz gerektiğini bilmek riskleri en aza indirmektir.

Her şeyden önce vintage saat koleksiyonculuğu için kesin ve katı kurallar elbette mevcut değil.

İLK İPUCU: NE İSTEDİĞİNİZE KARAR VERİN

Bazen kafamızı karıştırsa da insanı yönlendiren güç istemi onu her şeyin en başına götürür. Alan Bedwell’e göre vintage saat yolculuğunun en başı ne istediğini bilerek yola çıkmaktır. İstediğiniz gibi bir saati seçmek genellikle yolculuğun en zor ve en öznel kısmıdır. Hangi saati istediğinizi biliyor musunuz? Spor saatleri, elbise saatleri, karmaşık saatler, basit saha saatleri, pilot saatleri, dalış saatleri, kronograflar ve daha birçok olasılık. Bu önemli soruyu gerçekten sadece siz cevaplayabilirsiniz.

Muhtemelen kendinize bu saat ne için diye sorarak başlayacaksınız. Sonra sorularınız çoğalacak. Her gün takacağınız, her yere gidebileceğiniz bir saat mi, yoksa sadece özel günler için bir saat mi istiyorsunuz? Bu saati gerçekten takmayı düşünüyor musunuz yoksa gelişen koleksiyonunuza elinizin altında olması için mi saati alıyorsunuz? Bilezik mi yoksa kayış mı istiyorsunuz? Gerçekten vintage bir parça mı, mesela 40 yıldan eski bir saat arıyorsunuz? Yoksa biraz daha yeni, neo-vintage olarak da bilinen 20 ila 40 yıl arasında bir saat sizin ihtiyaçlarınızı karşılar mı? Alan Bedwell’e göre öncelikle bu soruları cevaplamalısınız.

İKİNCİ İPUCU: SAATİN DURUMU

İkinci ipucu saatin durumuyla alakalı. Ne olursa olsun saatin mümkün olan en iyi halini satın almalısınız. Yani kasa, kadran, akrep ve yelkovan seti ve özellikle mekanik saatlerde -kuartz elektronik olanların aksine- mekanizmanın durumunu iyice incelemelisiniz. Saatin üzerinde büyük oyuklar olup olmadığını ve aşırı cilalama yapılmış mı diye kontrol edin. Daha sonra kadranı yakından inceleyin ve kadranın dış kenarlarına mutlaka bakın. Kadranın kenarındaki bazı çizikler, kadranın yıllar içinde kasada biraz hareket etmiş olabileceğini gösterebilir. Bu durum özellikle eski elbise saatlerinde oldukça yaygındır ama her zaman büyük bir endişe kaynağı değildir. Ancak, korozyon yani pas ya da lekeler gibi şeyler saate su girişi olduğunu gösterebilir ve bu da mekanizmanın bol miktarda neme maruz kaldığını ifade eder. Böyle bir durumda o saati satın almayın.

İbreler, kurma kolları ve hatta kadrandaki markörler için, alacağınız saati temiz bir örnek referans görüntüleriyle karşılaştırın. İbrelerin çok uzun, çok kısa veya yanlış olmadığından emin olun. Işıklı malzemeyi -lume olarak bilinir- rötuş, aşırı hasar, topaklanma, çatlama ve diğer bozulma belirtileri açısından inceleyin. Eğer taç orijinal değilse, sorular sormaya başlayın. Aynı mantık ve titizliği bilezik için de uygulayın.

Mekanizma konusunda, satıcıdan mekanik saatin performansını ölçen bir cihaz yardımıyla sonuçlarını ölçmesini isteyebilirsiniz. Ölçüm sonucunda hassasiyette makul bir sapma görmelisiniz. Mesela günde 30 veya 40 saniyeden fazla kayıp veya kazanç genellikle endişe verici olarak kabul edilirken, birkaç saniye için performans kronometre sınıfı performans olarak kabul edilir ve genellikle sağlıklı bir mekanizmayı işaret eder. Ancak, hassas bir saat bile sorun yaşayabilir. Amplitüdü (denge çarkının ileri geri sallandığı açı) kontrol edin. Çoğu saat için bu yaklaşık 260 derece olmalı. Bazı saatlerde, bu saatlere birçok Rolex dahil bu durum 300 dereceye kadar veya daha yüksek olabilir. Hassasiyet veya amplitüde sapmalar görürseniz, sorular sormaya mutlaka başlayın.

ÜÇÜNCÜ İPUCU: BÜTÇENİZE UYGUN EN İYİ ÖRNEĞİ SATIN ALIN

Bütçeniz dahilinde en iyi örneği satın almak kesinlikle önemli bir adım. Koleksiyoncuların vintage saat yolculuklarının başında yaptığı en büyük hata, temiz bir örnek almak için yeterli fonları olmadan sadece ünlü veya ikonik bir saati almak için hedef belirlemeleridir. Erken bir Patek perpetual takvime, kutu ve belgeleriyle birlikte cilasız bir Rolex Red Sub 1680'e veya mükemmel şekilde yaşlanmış tropikal (kahverengi) kadranlı bir Speedmaster'a ulaşmak çok cazip olabilir. Bu harika şeyler için fonlarınız varsa bu gayet iyi, ancak ne kadar mantığa aykırı gelse de inanılmaz bir fırsat aramayın! Bunun yerine, harika fırsatların sizi bulmasına izin verin ve yüksek kaliteli ürünleri normal piyasa fiyatlarında veya buna yakın fiyatlarda sunan güvenilir bir satıcı bulun. Bedwell'in dediği gibi, eski bir deyimi takip edin: Eğer gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, muhtemelen öyledir.

DÖRDÜNCÜ İPUCU: SATICIYI SATIN ALDIĞINIZI UNUTMAYIN

Bir koleksiyonerseniz aslında satıcıyı satın aldığınızı unutmayın. Çünkü uzun süreli olabilecek bir ilişki geliştirmek üzeresiniz. Satıcının tüm sorularınızı yanıtlamaya istekli olduğundan emin olun. Diğer koleksiyonculardan referans isteyin ve hatta çevrimiçi yorumları kontrol edin (bu konuda Reddit faydalıdır). Özellikle pahalı bir parça satın alıyorsanız, satıcıdan müşteri referansları isteyin. Bu, yöntem de daha üst düzeyde faaliyet gösteren satıcılar ve koleksiyoncular arasında yeterince yaygındır.

Servis hakkında bilgi alırken, satıcının iddialarını desteklemek için zaman ölçer sonuçlarını isteyin ancak birçok satıcının servis geçmişini bilmediklerini iddia edeceğini aklınızda bulundurun -bu büyük olasılıkla doğrudur- Son olarak, satıcıya satışla birlikte herhangi bir garanti sunup sunmadıklarını sorun. Bir yıl yaygındır, iki yıl daha iyidir. Ve önemli olarak, garanti süresi içinde saatin mekanik performansı ile ilgili sorun yaşarsanız satıcının ne yapmaya istekli olduğunu sorun.

BEŞİNCİ İPUCU: SAATİN DEĞERİNİ KUTUSU BELİRLEMEZ

Aslında bu tartışmalı bir konudur. Kutu ve belgelerin saate bir değer katmadığını kabul etsek bile, orijinal kutu ve belgeler setinin -tam set olarak bilinir- saatlerin piyasa değerini neredeyse her zaman artırdığını anlamak önemlidir. Ancak, saatin kendisinin durumu, öncelik listenizde tam setten çok daha üstündür. Çok eski saatleri tam set olarak bulmayı beklemeyin. Ayrıca sahte evraklar veya başka bir saatin orijinal olmayan ambalajını satın alma riski de vardır. 40 yıllık koleksiyonluk saatlerin çoğunda artık bu ambalajlar bulunmaz. Eğer olan bir tanesine denk geldiyseniz, birçok markanın garanti kartlarını saatin seri numarasıyla eşleştireceğini bilin, bu nedenle orijinal belgeleri incelerken bunu aklınızda bulundurun.

En nihayetinde tam set olup olmamasıyla ilgili karar size kalmıştır. Bazı koleksiyoncular tam seti çok sever. Bu belgelerin tarihi, dokusu ve hatta bazı durumlarda kokusu bile vardır. Tam bir set için zamanında birisinin bu saate, satın alma işlemine eşlik eden tüm materyalleri saklayacak kadar değer verdiğini gösterdiğini düşünebilirsiniz. Bazıları içinse her şey saatin kendisiyle ilgilidir. Her iki durumda da kutu ve kağıtların saatin durumu hakkında herhangi bir şey gösterdiğine inanma hatasına düşmeyin ve vintage saat alırken yukarıda özetlenen tavsiyelere geri dönün ve tam bir set tarafından baştan çıkarılmadan önce adımları izleyin.

Çünkü Bedwell'in de belirttiği gibi, “Orijinal belgeleri olan gerçekten kötü bir saat, hala gerçekten kötü bir saattir."

Kaynak Site: Robb Report – The Best Luxury Cars, Jets, Yachts, Travel, Watches
Kaynak Metin: How to Collect Vintage Watches: 5 Expert Tips From Dealer Alan Bedwell (robbreport.com)
Yazar: Allen Formelo / Mevcut Haber Sitesinin Dijital Saat Editörü

Not: Bu çeviri Delfin Can tarafından yapılmıştır. İçerisinde orijinal haber kaynağından farklı bilgi ve yorum eklenmiştir.

 

patronlardunyasi.com