Uğur Cebeci, 12 bin yıllık ekmeği yedi, deneyimini yazdı

Uğur Cebeci, 12 bin yıllık ekmeği yedi, deneyimini yazdı

12 bin yıl önce yapılan ilk ekmek (the oldest bread-en eski ekmek) yeniden üretildi. Hürriyet yazarı Uğur Cebeci 12 bin yıllık ekmeği yiyerek deneyimlerini kaleme aldı.

Uğur Cebeci, 12 bin yıllık ekmeği yedi, deneyimini yazdı
16px
24px
24.09.2024 07:45Güncelleme: 24.09.2024 07:50
ABONE OLgoogle

Uğur Cebeci, “Ata ekmeği New York’a uçtu” başlıklı yazı kaleme alarak THY’nin İstanbul-New York uçuşunda tanıtılan küçük ekmelerden yedi.

Cebeci’nin yazısının tamamı şu şekilde:

Çok da lezzetli oldu. 4-5 cm çapındaki küçük ekmekler THY’nin İstanbul-New York uçuşunda tanıtıldı. Kabini saran güzel koku aynı zamanda 12 bin yıl öncesinin doğal şartlarını ve sağlıklı koşullarını da günümüze taşıdı. Tadanlar ekmeği tek başına yemeyi tercih ettiler. Öyle peynirle ya da zeytinyağına banmaktan kaçındılar. Tek başına çok doyurucu olduğu da ortaya çıktı.

THY’nin TK 3 sefer sayılı uçuşu ile İstanbul’dan New York için havalanıyoruz.

Uçağımız B777-300,TC-LJE. Kaptanımız çok deneyimli bir pilot; Murat Çelik. Yanında Yavuz Sinan Yıldırım ve Fuat Aküzüm var. Uçağın Purser’ı yani deneyimli Kabin Amiri Burcu Ankaralı Sancak.

-Tam zamanında kalkıyoruz. Uçakta neredeyse tek bir boş koltuk yok. Çok özel bir yükü var. 12 bin yıl öncesinden geliyor. Şanlıurfa Göbeklitepe’nin de yer aldığı Taş Tepeler’de Mezopotamya suyu, Anadolu güneşi ile kendiliğinden filizlenip yükselen buğday tanelerinin öğütülmesinden yapılmış ekmekler. Bilinen en eski ekmek. ‘The oldest bread’ yani ‘dünyanın ilk ekmeği’.

-Aslında bu ekmeği günlerdir THY Basın Müşaviri Yahya Üstün benden kaçırıyor. Başarılı da oldu. Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur’a soruyorum. İçeriği hakkında bilgisi olmadığını söylüyor. Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat’a hiç sormuyorum. Kaçırma kurgusunun ana oyuncusu zaten kendisi.

-Neyse uçağımız uygun irtifaya çıkıyor ve düz uçuşa geçiyoruz. Beklenen an geliyor. Önce ekranlarda dünyanın en eski ekmeğinin hikâyesi oldukça başarılı bir filmle anlatılıyor. Sonra zarif kabin ekipleri ellerinde sepetlerle ekmeklerimizi 12 bin yıl öncesinden çıkarıp bize sunuyorlar.

KABİNDE HARİKA BİR KOKU

-Küçük bez torbalardaki ekmek biraz ısıtılmış. Kabini bir koku sarıyor ki anlatamam. Bir tahıl ambarında ya da dünyanın en iyi ekmek fırınındaki gibi. Koku, lezzeti de sürükleyerek getiriyor.

-İnsan bu kokuyu içine çektiğinde hem doyuyor hem yeniden acıkıyor.

-Küçük bez torbaları boğan ipleri gevşetiyorum. İçinden kahverengi küçük bir ekmek çıkıyor. Biraz Alman ekmeği havalarında. Az kabarmış. Elimle kırıyorum. İçinde gözenekli bir yapı var. Doğru bir karışım, doğru pişirilmiş belli. Ekmeği kırınca kokusu daha da çoğalıyor. Elbette önce kokluyorum birkaç kez. Harika. Isırıyorum. Küçük bir parçanın damağımda keyfini çıkarıyorum. Tek başına küçücük bir lezzet topu oluşuyor. Yutmaya kıyamıyorum. Neyse ki devamı var. Ama içine biraz tereyağı koymak ya da peynir katmak hiç aklıma gelmiyor. İhtiyaç hissetmiyorum.

-İki ekmeği kısa sürede tüketiyorum. Ve duruyorum. Çünkü glüten sorunum var. Ama yine de bu kadar doğal bir ekmeğin bana kötülük yapabileceğini düşünmüyorum. Araştımacı gurme şef Ömür Akkor ve TURKİSH DO&CO harika bir iş çıkarmışlar.

-Çevremdekiler, yabancı yolcular ekmeği yemeye doyamıyorlar. Ve uçaktaki dünyaca ünlü, milyonlarca takipçisi olan infuencerler harıl harıl çalışıyor. Hem yiyorlar hem de ekmeğin iliklerine kadar fotoğraflarını, videolarını çekiyorlar.

Yani bizim ekmeği 12 bin yıl öncesinden günümüze ışınlıyorlar.

TAŞ TEPELER TÜM DÜNYADA BİLİNECEK

Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul bölgede yerleşik hayata 12 bin yıl önce geçildiğini, hayvanlar evcilleştirilirken bitkilerin de tarımla tanıştığını söyledi. Prof. Dr. Karul, “Öğütme taşları, el taşları bitkilerin kesildiği çakmak taş aletler ve bitki kalıntıları bizi tahılların toplanıp hazırlanmasına ve üretilmesine götürdü. Bulgular Anadolu’da ekmeğin üretildiğine ve tüketildiğine ışık tutuyor. Bu durum bölgede ekmeğin ana beslenme kaynağı olduğunu gösteriyor. THY’nin kazılara 2023 yılında destek vermeye başlaması Taş Tepeler’in tüm dünyada daha çok bilinmesini sağlayacak” dedi.

‘ATA EKMEĞİ, EKMEĞİN ÖNEMİNİ ORTAYA ÇIKARDI’

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ilk ekmeğin yapılabileceğini öğrendikten sonra bütün imkânları seferber etti. Ve çok kısa sürede en iyi bilenler bir ara getirildi. Sonunda Ata ekmeği ortaya çıktı. Bolat bu heyecanlı dönemi şöyle anlatıyor:

“Sizlerle beni heyecanlandıran özel bir projemizi paylaşmak istiyorum. Medeniyetin beşiği olarak bilinen Taş Tepeler ve özelde de Göbeklitepe’de günümüzden 12 bin yıl önce tarımsal devrimin yaşandığını biliyoruz. Bu devrimde en önemli yer ise şüphesiz ekmeğe ait. Evcilleştirilen buğday ve elde edilen ekmek günlük yaşamda ve toplumsal ritüellerde büyük rol oynamış, bu bölgede yerleşimin, tarımsal üretim tekniklerinin, öğütme ve pişirme yöntemlerinin gelişmesini sağlamış. Gastronomik anlamda büyük bir sıçrama olan buğday ve ekmeğin tüm inançlarda ve dinlerde ne kadar önemli olduğunu da biliyoruz. Ülkemizin en önemli arkeolojik kazı alanlarından biri olan bu bölgede yetişen buğdaydan elde edilen ilk ekmeği yolcularımızla buluşturuyoruz. Uzun uçuşlarımızda Business sınıfında ilk ekmek, ekmek sepetlerimiz içinde yer alacak. Şartlara göre daha sonra uçuşlarımızda Ata ekmeğini yaygınlaştıracağız.

Anadolu’nun köklü tarihini ve zenginliklerini dünyanın dört bir yanında tanıtacağız. İlk olarak New York uçuşumuzda yolcularımızın beğenisine sunduğumuz bu ekmek üstün hizmet ve ikram kalitemizin bir örneği olmasının yanı sıra kültürel zenginliklerimizi tanıtma noktasındaki kararlılığımızı da ortaya koyuyor.”

NASIL BİR KARIŞIM

Ata ekmeğinin reçetesini ünlü bir şef ve ciddi bir araştırmacı olan Ömür Akkor hazırladı. Dünyanın ilk ekmeği projesinde kazı ekipleriyle üç yıl birlikte çalışan Ömür Akkor, Göbeklitepe bölgesinde yetişen buğdayları inceleyerek işe başladı. Hem değişik araştırmalar hem de deneyler yaptı. Bütün hazırlıklarını eski yöntemlerle yürüttü. Doğal bitki taşla dövülüp suyla buluşarak kabarıyor, ardından ateşle pişiyor. Akkor, bu tarifin gastronomi ve tarihe ışık tutan bir inovasyona karşılık geldiğini söyledi. 12 bin yıl önceki imkânlar, günümüzdeki imkânlara uygun koşullarda ve zorlanmadan taşındı. 

Sonunda, kavılca unu ve sarı kehribar unu kullanıldı. Maya da az miktarda eklendi. DO&CO şefleri ile birlikte hazırlanan karışım su, tuz, buz eklenerek uygun sıcaklıkta pişirildi. Soğutuldu ve özel bir kumaştan yapılan keselere konuldu. Ayrıca küçük bir not kartonunda hikâyenin akışına da yer verildi. Tek eksik THY İkram Başkanlığı’nın bu küçük not kartonları üzerine glüten içerdiğinin eklenmemesi oldu. Ayrıca bir de ekmeğin son kullanma tarihine de yer verebilselerdi, çok daha iyi olacaktı.

Neyse, hazırlanan karışım TURKISH DO&CO mutfağında seri olarak üretildi. New York uçağına tanıtımı yapılmak üzere titizlikle yüklendi.

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde