Uçuş Planı (Flightplan)
“A Beautiful Mind”, “8 Mile” ve “Ransom”un Oscarlı prodüktörü Brian Grazer’ın yapımcılığını üstlendiği filmde, küçük kızı esrarengiz şekilde ortadan kaybolan anne rolünde iki Oscarlı yıldız Jodie Foster’ı izliyoruz.

“Bu film herşeyden önce korku ve endişe duyma üzerine bir filmdir. Öykü akışı boyunca olup bitenlerin hepsi, Jodie Foster’ın oynadığı Kyle Pratt karakterinin gözünden anlatılır. Kyle Pratt karakteri son derece zeki ama bir o kadar da istikrarsız ve dengesiz bir kadındır. Böyle bir kadına güvenip güvenemeyeceğinizi bilemezsiniz.” [Senarist Billy Ray]
Teknoloji harikası bir uçakta kıtalar arası yolculuk yapıyorsunuz. Yerden 37.000 feet (11.300 kilometre) yüksektesiniz. Uçağa beraber bindiğiniz çocuğunuz bir anda yok oluyor; adeta buharlaşıp uçuyor. Üstelik mürettebat dahil, uçaktaki herkes yanınızda zaten bir çocuk olmadığını iddia ediyor. Yeryüzünden bu kadar yüksekteyken bir çocuk nasıl kaybolabilir?
![]() |
Başrolünde iki Oscar ödüllü Jodie Foster’ın oynadığı gerilim filmi “Flightplan - Uçuş Planı”nın odak noktasında bu sinir bozucu soru yer alır. Tekfen, 1990’lı yıllarda adından en çok söz edilen, Türk bayrağını dünyada dalgalandıran gruplardandı. Tekfen’in o yıllardan bugüne büyüme sürecine şahitlik eden gazetecilerdenim. Bu hafta Tekfen’de herkesi şaşırtan bir gelişme oldu ve kurucu ortaklardan Ali Nihat Gökyiğit ile Necati Akçağlılar’ın varisleri tüm hisselerini sattı. Geriye sadece üçüncü kurucu Feyyaz Berker’in kızları ve onları yönetimde temsil eden torun Sinan K. Uzan kaldı. Tekfen’deki değişimi ve Şebnem Berker ile Cem Uzan’ın oğlu Sinan K. Uzan’ı bir de benim gözümden okuyun… Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT gibi yayın kuruluşlarını bünyesinde barındıran Ciner Yayın Holding'in Can Grubu'na devri, Rekabet Kurumu tarafından onaylandı.
FİLMİN ÖYKÜSÜ
Aalto Air’in Berlin - New York uçuşunu gerçekleştiren teknoloji harikası E-474 jumbo jet uçağındayız. Kıtalar arası uçuş yapan yolcular arasında Kyle Pratt (Jodie Foster) adlı bir anne ile altı yaşındaki kızı Julie de (Marlene Lawston) vardır.
Çok sevdiği eşi yeni vefat etmiş olan ve bu taze kaybın büyük acısını yüreğinde duyan Kyle, yolculuk sırasında oldukça sıkıntılı ve üzgündür.
Uçağın Atlantik Okyanusunu aştığı sırada küçük kızı aniden ortadan kaybolur. Üstelik arkasında en küçük bir iz bile bırakmadan yok olmuştur… Yoksa bir iz bırakmış mıdır?
Kyle’nin başına gelen bu esrarengiz olay, uçak yolcuları ve mürettebat arasında bazı tartışmalara yol açar. Kyle için çeşitli yorumlar yapılmaktadır. Kocasını yeni kaybetmiş olmanın acısını henüz üzerinden atamayan ve üzüntüden aklını kaybetmek üzere olan bir yolcu mudur? Yoksa çocuğunu kullanarak bütün uçağı tehdit edecek büyük bir tehlikeye yol açmaya kararlı bir anne midir?
Giderek kalınlaşan esrar perdesine bir de, Kyle’nin kızının isminin yolcu listesinde görünmemesi eklenir. Öte yandan uçakta görevli iki hostes de (Erika Christensen, Kate Beahan), uçakta böyle bir çocuk gördüğünü hatırlamamaktadır. Buna karşılık Kyle çocuğunun kaybolduğu iddiasını ısrarla sürdürmektedir.