Tokat yollarında yaşananlar
'Tokat'ın yoları taştan'ı türkü mü sanıyorsunuz. Biz o türküyü yaşadık... Gerçekten taşlı ve çok zor... İşte size 2 günlük Tokat macerası....

Geçen yıl birincisi yapılan 'Organik Tarım' konulu panelin ikincisi için Reşadiye Sanayici ve İşadamları Derneği'nin davetlisi olarak 60 kadar işadamı ve gazeteci hafta sonunu Tokat'ta geçirdik.
İŞTE GEZİDE YAŞANANLAR
Gezi 8 Haziran Cuma günü sabah 10.00'da Atatürk Havalimanı'nda başladı. 11.30 AtlasJet uçağıyla Tokat'a uçtuk. 12.45'de Tokat havalimanına indik. Gezide bizi yoğun bir kalabalık karşıladı. Bu arada elimize bir de program verildi. İşadamları ve gazeteciler yoldan geldiği için biraz dinlenmek istiyordu. Programa göre 13.30'da Cihet Belediyesi'nde öğle yemeği vardı. 2 minübüse binen grup, yakın bir yerde mola verip yemek yiyecekleri için seviniyordu. Ancak oldukça uzun bir yolculuk başlamıştı. Almus Ovası'nı dolaşarak, birçok ilçeden geçerek dağ ve tepeleri aşıyorduk. Her ilçeden geçerken, 'Cihet Belediyesi burası" geldik diye seviniyorduk. Ama bu Cihet Belediyesi hiç gelmiyordu.
Bazı ilçelerden geçerken konvoya jandarma eşlik ediyor bazı yerlerde de polisler.
Bir ovadan daha geçerken konvoy asker tarafından durduruldu. Herkes neden durdurulduğunu merak ederken, sonradan öğrendikki yol açma çalışmaları nedeniyle dinamitler patlatılıyordu. Biz Cihet Belediyesi'ne yaklaştık diye sevinirken, dinamitler moralimizi bozdu.
Murat Gülderen, kapanan yolu göstererek "Bu yolun hali ne" diyor..
Rüştü Bozkurt, yol açılması için beklerken topladığı çiçekleri Levent Hatay'a sunarken...
OH BE YOL AÇILDI
Bir süre sonra kreyderler geldi ve yolu açtı. Bir süre daha gittikten sonra Cihet Belediyesi tabelasını gördük. Herkes 'Sevinç çığlıkları atıyordu". Ancak sevinç kısa sürdü.
Cihet Belediyesi ufak ve fakir bir ilçeydi. Gazeteciler ve işadamları zorlu bir yolculuğa değecek bir ikram bekliyordu. Oysa karşılaştıkları tablo çok farklıydı. 3 saat minübüsün içinde zor yollardan gelen işadamları ve gazetecilere karavana yemek ikram edildi. Yağlı ve tuzlu pilav, donmuş kavurma, karpuz ve salata.
Ama insanlar o kadar çok acıkmıştı ki, bunları yiyemeyenler yavan ekmek yemek zorunda kaldı.
9 SAATLİK MİNİBÜS YOLCULUĞU
2 saatlik ziyaretin ardından programda Niksar yazıyordu. Ancak programı yapan Tokat Kültür Haber Dergisi Yayın Yönetmeni Zekeriya Yılmaz araya bir program daha sıkıştırmıştı. Güzergahta olmayan bir okula ziyaret. Hiç kimse yolu bilmediği için harfiyen denileni yapıyordu. Normal güzergahtan çıkılarak bir saat fazla yol daha kat ederek bir okula gittik. Bir kaç kare resim aldıktan sonra aynı taşlı yollardan geri geldik.
Tokat'ın çok sarp dağlarını aşarak Niksar yoluna sarptık.
Tokat'ın dağlarında hava alma molası
Reşadiye'den geçerken, biz haber için ayrıldık. Ancak ekip akşam saat 19.00'da Niksar'a çay içmeye gitti. 1 saatlik yolculuktan sonra karanlıkta orman kenarında çay ikramı yapıldı. Gazeteci ve işadamlarını otele dönüşlü ise gece 22.00'yi buldu. Ama herkesin yüzünden düşen bin parçaydı. Bir saatte İstanbul'a gelen grup, 9 saat Tokat'ın dağ ve tepelerini gezmişti. Bazı bayanlar sinirden ağlıyordu.
TEPKİLER SEMERESİNİ VERDİ
Gruptan seslerin yükselmesi nedeniyle ikinci günkü program hafifletildi. Sabah kahvaltısında Yolüstü belediyesi Tokat'ın gizli güzelliklerinden Zinav Gölü'nde çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltı ile insanların morali yerine geldi. Ancak bu arada yoğunluğa dayanamayan 2 bayan gazeteci İstanbul'a geri döndü. Diğer grupta, organik, arıları ve otları yerinde gördü.
Panel için Zinav'danayrılarak Tokat'a yol aldık.
Tokat'ın meşhur kebabını yemek için İşeri Petrol'de öğle yemeği için mola verdik. Ancak ikram edilen kebap buz gibi olduğu için ne yediğimizi anlayamadık. Buradan da panele katıldık. Panele İstanbul'dan katılan katılımcıların haricinde Tokat'tan katılan neredeyse yok gibiydi. Sadece konuşmacılar ve yerel gazeteciler vardı. Ne vali ne de belediye başkanı katılmadı. Hatta bu konu panelde tartışma konusu bile oldu.
Akşam yemeği içinde Zile turu vardı. Ancak biz 4 arkadaş Zile yerine Tokat'ın meşhur Honça restaurantında yerel yemekler yemeği tercih ettik. Pazar günü Tokat valisi ile kahvaltı yaptık. Vali 2 ay önce göreve geldiği için konulara fazla hakim değildi. Bize kısa bir Tokat turu yaptırdı. Bu arada 2 sene önce yapılan Mevlevihane'yi gezdirmek istedi. Ancak mevlevhanenin anahtarları başka yerde olduğu için göstermeside kısmet olmadı.
Programın sonunda da Dimes tesislerine ziyaret vardı. Burada Diren ailesi ile tanışma olacaktı. Grup, fabrikaya gitmişti, Diren'lerde farklı bir yerde çiftlikte bekliyordu. Bu buluşmada olmadı.
Gazeteciler ve işadamları zorlu 2 günü tamamlayarak mutlu bir şekilde İstanbul'a döndü...
Mehmet Önder Zinav Gölü'nde Tokat TV'sine demeç verirken...
Tokat'ı turlarken ilginç karelerede rastlıyoruz. Türkiye'de hiç bir yerde göremeceğiniz bir kare. Bir Tokatlı traktörün hidroliğine taktığı mini kasaya 2 kadını oturtmuş.
Organik tarım yapanlar... Burada bir gazeteciyi arı soktu...
Adil Üstündağ, Zinav gölü ile yakından ilgilendi. Belediye Başkanından yatırım için bilgi aldı....
Tokatlıların, "Trabzon'un Uzungöl'ü varsa bizim Zinav'ımız var" dediği göl...
Gazeteci ve işadamları Zinav Gölü kenarında ...
Tokat Kalesi'nde...
Romen diojen'in alamadığı kalenin surları çok dik...
Malatyalı asansörcüler kale surlarında şramp çekiyor...
Rüştü Bozkurt, Tokat Valisi'ne il hakkında bilgi verirken...