Savunma Sanayi'nden Lizbon'da 'ilk' imzası: Türkiye, AB ve NATO üyesi bir ülkeye ilk kez askeri gemi ihracatına imza attı

Savunma Sanayi'nden Lizbon'da 'ilk' imzası: Türkiye, AB ve NATO üyesi bir ülkeye ilk kez askeri gemi ihracatına imza attı

Türk Savunma Sanayii, Portekiz'in başkenti Lizbon'da önemli bir ilke imza attı. Türkiye, Portekiz Deniz Kuvvetleri için STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ ana yükleniciliğinde tasarlayıp, inşa edeceği iki adet Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemisi'yle ilk kez bir Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyesi ülkeye askeri gemi ihracatı gerçekleştirmiş oldu. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, "Dünyada kendi savaş gemisini üreten 10 ülkeden biri olan Türkiye, artık bu ürünleri üretmenin yanı sıra dost ve müttefik ülkelere de ihraç etmeye başlamıştır" diye konuştu.

Savunma Sanayi'nden Lizbon'da 'ilk' imzası: Türkiye, AB ve NATO üyesi bir ülkeye ilk kez askeri gemi ihracatına imza attı
16px
24px
17.12.2024 18:47Güncelleme: 17.12.2024 20:16
ABONE OLgoogle

STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ, 'Portekiz Deniz Kuvvetleri Lojistik Destek Gemisi' ihalesinde dünyanın önde gelen askeri denizcilik firmalarını geride bırakarak, iki adet Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemisi'nin inşasını Türkiye'de kendi ana yükleniciliğinde inşa edecek.

LİZBON'DA İMZA TÖRENİ DÜZENLENDİ

Türkiye ve Portekiz arasındaki Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemisi (AOR+) Projesi'nin imza töreni, Portekiz'in başkenti Lizbon'da Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Portekiz Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Henrique Gouveia e Melo, Portekiz Savunma Sanayii Ajansı (IdD) Başkanı Carlos Felix, Türkiye'nin Portekiz Büyükelçisi Haldun Koç, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İhsan Kaya, STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Portekiz Savunma Bakanlığı ve Portekiz Deniz Kuvvetleri temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. 

TÜRKİYE İLK KEZ BİR AB VE NATO ÜYESİ ÜLKEYE GEMİ İHRACI GERÇEKLEŞTİRDİ

Böylece, Türkiye STM ile ilk kez bir AB ve NATO üyesi ülkeye askeri gemi ihracatı gerçekleştirmiş oldu. Prof. Dr. Görgün, burada yaptığı konuşmada, NATO müttefikleriyle savunma ve savunma sanayinde güçlü işbirliği geliştirmenin Türkiye için en önemli bir öncelik olduğunu söyledi. Görgün, "Bu iki gemi, Portekiz Donanması'nın denizde daha etkili bir şekilde faaliyet göstermesine, dayanıklılığını artırmasına ve insani çabalar, eğitim tatbikatları veya diğer müttefiklerle ortak operasyonlar gibi çeşitli görevlere hızlı bir şekilde yanıt vermesine yardımcı olacak" diye konuştu.
Burada imzalanan sözleşmenin yalnızca yeni platform edinmekle ilgili olmadığını, daha geniş bir ilişkinin başlangıcını temsil ettiğini vurgulayan Görgün, bilgi birikimini paylaşarak, Portekiz Donanması'nın genel filo hazırlığını iyileştirmesine ve uzun vadeli büyümesinde destek olmaya hazır olduklarını belirtti. Görgün, şöyle devam etti:

"Türkiye'deki savunma sanayi, tasarımdan seri üretime, AR-GE ve inovasyondan sanayileşmeye kadar yürütülen proje faaliyetleriyle, 15 milyar doları aşan sektör cirosu, 2,5 milyar dolardan fazla AR-GE harcamasıyla, tüm güvenlik birimlerimizin ihtiyaçlarını en etkin şekilde karşılamak için çalışmaya devam etmektedir. Bu hayati amaç için 1100'den fazla proje ve yaklaşık 100 milyar doları aşan proje hacmiyle çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bugün sektörümüz, 3 bin 500'den fazla şirket ve 90 binden fazla çalışanıyla ülkemiz ekonomisine en fazla katkı sağlayan sektörlerden biri haline gelmiştir. Bugün ülkemiz, İHA teknolojisinde dünyanın önde gelen üç ülkesinden biridir. Dünyada kendi savaş gemisini üreten 10 ülkeden biri olan Türkiye, artık bu ürünleri üretmenin yanı sıra dost ve müttefik ülkelere de ihraç etmeye başlamıştır."

'BU ANLAŞMA İŞBİRLİĞİ İÇİN FIRSAT OLABİLİR'

Haluk Görgün, bugün imzalanan projedeki önceliklerinin, uygun maliyetli, zamanında ve NATO standartlarında platformlar sunmak olduğunu belirtti. Bu projeyle, güvenilir proje yönetimi, programlara sıkı sıkıya bağlı kalma ve kapsamlı kalite güvencesi yoluyla Portekiz Donanması'nın beklentilerini karşılamaya kararlı olduklarını anlatan Görgün, şunları kaydetti:

"Bu çabaların, Portekiz'in denizcilik alanında karmaşık görevleri yerine getirme yeteneğine katkıda bulunacağına inanıyoruz. Kalıcı ortaklıklar kurmak, ekipman teslim etmekten daha fazlasını içerir. Açık iletişim ve bilgi paylaşımı fırsatları için sabırsızlanıyoruz. Şirketlerimiz işbirliği faaliyetlerine ve ortak projelere katılmaya hazır. Yakın bir şekilde birlikte çalışarak, bu iki geminin Portekiz Donanması'nın ihtiyaçlarına gerçekten hizmet etmesini ve ülkelerimiz arasındaki işbirliğini güçlendirmesini sağlayabiliriz. Ayrıca bu anlaşmayı, insansız deniz araçları, elektronik harp sistemleri ve daha fazla gemi inşa ve deniz modernizasyon projeleri gibi diğer alanlarda daha fazla işbirliğine doğru bir adım olarak görüyoruz."

Görgün, bu ilk başarıyı inşa ederken, Portekiz'in deniz güvenliği mimarisine katkıda bulunmayı ve bunu yaparken İttifakın kolektif savunma hedeflerini desteklemeyi umduklarını ifade etti.

Portekiz Donanması'nın yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olarak, NATO'nun genel hazırlığına da katkıda bulunduklarına dikkati çeken Görgün, "Müttefikler filolarını geliştirmek ve kaynakları paylaşmak için birlikte çalıştıklarında herkes bundan faydalanır. Bu gemiler, zorluklara birlikte yanıt verebileceğimiz ve istikrarı koruyabileceğimiz güvenli ve açık denizleri sağlamanın daha büyük hedefinin bir parçasını temsil ediyor" şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE, ASKERİ ALANDA ÇOK BÜYÜK BİR ENDÜSTRİ'

Portekiz Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Henrique Gouveia e Melo da kendilerini Türkiye ile ortaklığa iten asıl sebebin askeri alanda çok büyük bir endüstri olması olduğunu söyledi.

Henrique Gouveia e Melo, "Yalnızca denizcilik alanlarında değil, aynı zamanda insansız sistemlerde de Türkiye ile Portekiz arasında yeni pazarlara ulaşmak ve her iki ülkenin ekonomisine, teknolojik egemenliğine ve iki müttefik ülke olan her iki ülkenin kapasitesine katkıda bulunmak için kesinlikle geliştirilebilecek güçlü ortaklıklar var" dedi.

Türkiye'nin Karadeniz'e girişte ve Portekiz'in Akdeniz'in çıkışında ve girişinde kilit bir konumda olduğuna dikkati çeken Gouveia e Melo, iki ülkenin denizcilikte çok uzun geçmişe sahip olan milletler olduğunu belirtti.

'BU ANLAŞMA BİR KİLOMETRE TAŞI'

STM Genel Müdürü Güleryüz de Türk savunma sanayiini dünya arenasında başarıyla temsil ettiklerinin altını çizerek, Türk Donanması'nı yerli ve milli platformlarıyla güçlendirirken, Ukrayna, Malezya ve Pakistan için çeşitli su üstü ve denizaltı projelerine imza attıklarını kaydetti.

Lojistik Destek Gemileri alanında, bugüne kadar önemli projeleri başarıyla tamamlandıklarını belirten Güleryüz, şöyle konuştu:

"Pakistan Deniz Kuvvetleri için tasarladığımız Denizde İkmal Tankeri PNS MOAWIN, 2018'den beri lojistik destek ve sancak gemisi olarak görev yapıyor. Türk Donanması için iki adet Lojistik Destek Gemisi inşa edip teslim ettik. Bu gemiler NATO dahil birçok uluslararası deniz harekatında görev alıyor. Bugün, Türkiye ile Portekiz arasında savunma iş birliğini artıracak, "Auxiliary Oiler Replenisher and Logistics" gemilerinin sözleşmesini imzalamaktan gurur duyuyoruz.

Bu kilometre taşı aynı zamanda, Türkiye'nin bir AB ve NATO üyesi ülkeye gerçekleştirdiği ilk askeri gemi ihracatı olma özelliğini taşımaktadır. Ülkemize böyle bir gurur yaşattığımız ve Türk askeri gemi mühendisliğini dünyaya gösterdiğimiz için mutluyuz. Tarihte denizcilik alanında çığır açan bir ulus olan Portekiz'in, çağın gerekliliğine uygun, modern gemi isteme vizyonunu ve bu ihtiyaç için Türkiye'yi ve STM'yi seçmeleri bizler için bir onur kaynağıdır."

Güleryüz, STM ana yükleniciliğinde geliştirilecek gemiler hakkında bilgi vererek, Portekiz Deniz Kuvvetlerinin stratejik hedeflerini ve harekat gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayacak özgün tasarıma ve modüler bir mimariye sahip olacağını sözlerine ekledi.

GEMİLERİN ÖZELLİKLERİ

Lojistik Destek Gemileri yenilikçi tasarımı ve çok yönlü görev fonksiyonu ile müşterek güç aktarımı, amfibi harekat ve denizde ikmal fonksiyonlarını icra edebilecek.

Türkiye'nin askeri deniz mühendisliğinde geldiği seviyeyi gösterme açısından önemli bir proje olarak kabul edilen, Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemilerinin inşaları, modüler bir tasarım içeriyor.

Gemiler, modüler, özgün ve çok yönlü tasarımları sayesinde, kriz zamanlarında insani yardım, arama kurtarma, hastane gibi görevleri de yerine getirecek. Entegre haberleşme sistemi ile donatılmış bu gemiler komuta ve kontrol kabiliyetlerine de sahip olacaklar.

Benzer boyuttaki gemilere kıyasla yüksek sürat ve kargo kapasitesine sahip olacak gemilerin inşaatına, STM ana yükleniciliğinde, 2025'te Türkiye'de başlanılacak.

90 GÜN KESİNTİSİZ GÖREV SÜRESİ

137 metre uzunluğa, 11 bin ton deplasmana, 18+ knot azami sürate sahip olacak gemiler, 90 gün boyunca kesintisiz denizde kalabilecek.

Toplamda 100 görev personeline ilave olarak 100 hariçten kişi barındırma kapasitesine sahip gemilerde, 20 adede kadar hafif taktik zırhlı araçları taşınabilecek.

Ağırlıklı olarak hava savunma harbi olmak üzere, tüm temel harp nevilerine yönelik sensör ve silah sistemleri bünyesinde barındıracak. Gemiler, yakın hava savunma sistemleri, 12,7 milimetre uzaktan kumandalı silah sistemleri ve chaff/dekoy sistemleri ile donatılacak, çok sayıda ileri sensör ve sistemleri bünyesinde barındıracak.

Gemilerde ayrıca helikopter ve İnsansız Hava Araçları (İHA) için platform ve İHA'lar için hangar da olacak.

Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemisi (AOR+), barış ve harp zamanlarında su üstü platformlara hem katı hem de sıvı yük desteği sağlamak üzere tasarlanmış, çok amaçlı müşterek lojistik destek gemisi olarak öne çıkıyor. 

patronlardunyasi.com​​​​​​​

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde