Şahinler Holdin'in patronu Kemal Şahin: Mısır’da iyi para kazanıyoruz, yatırımı ikiye katladık
Şahinler Holding’in patronu Kemal Şahin hayatını anlatan kitabın tanıtımını Nobel ödüllü Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun da katıldığı bir etkinlikle Antalya’da yaptı. Acemoğlu 21’inci yüzyılın fırsatları ve zorluklarını anlatırken, Şahin de yeni yatırım planlarını anlattı. Şahin, “Türkiye’de tekstil sektörü sıkıntılı ama Mısır’daki fabrikamız iyi kazanıyor. Orada yatırımı ikiye katladık. 60 milyon dolar ciro yapacak bu yıl” dedi.
Necla DALAN
Yıllık cirosu 1 milyar dolar olan Şahinler Holding tekstil, hazır giyim, inşaat-gayrimenkul, serbest bölge işletmeciliği, catering, spor, ambalaj ve turizm sektöründe faaliyet gösteriyor. 10 bin kişiye istihdam sağlayan Şahinler Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, hayatını anlatan ‘Sıfırdan Zirveye’ isimli kitabının tanıtımını Antalya’da yaptı. Tanıtım öncesinde Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Nobel ödüllü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu “21. Yüzyılın Fırsatları ve Zorlukları” başlıklı bir sunum yaptı. Kemal Şahin'le de mevcut yatırımlarını ve ileriye dönük projelerini konuştuk. Türkiye’de tekstil sektörünün sıkıntılı olduğunu, buna rağmen yatırıma devam ettiklerini anlatan Şahin, şunları söyledi:
MISIR’DA ÇALIŞAN SAYISI 3 BİNE ÇIKACAK, 60 MİLYON DOLAR CİRO YAPILACAK
“Yurtiçinde de yurtdışında da yatırım yapıyoruz. Yumurtaları farklı sepetlere koyuyoruz. Firmalarımızın da bunu yapması gerekiyor. Türkiye’de Elazığ’da 1000 kişiye istihdam sağlayacak tekstil fabrikası kuruyoruz. Daha uygun fiyatlı ürün arayan Avrupalı alıcılarla çalışacağız. Trakya’daki fabrikamızdan da vazgeçmiyoruz. Üretime ve satışa devam edecek. Diğer taraftan mevcut ekonomik konjonktürden dolayı Türkiye’deki tekstil üreticileri yurtdışına, özellikle Mısır’a yöneliyor. Biz de Mısır’da üretime başladık. Oradaki fabrikamız iyi kazanıyor. Buradan da dünyaya ürün satmaya devam edeceğiz. Yıllık üretim kapasitesi de 20 milyon adet olacak. 3 bin kişiye istihdam sağlayacak. Mısır’da yatırımımızı ikiye katladık. 60 milyon dolar ciromuz olacak bu yıl.”
MEHMET ŞİMŞEK’E GÖNDERME: SERBEST BÖLGELER İYİ DOLAR GETİRİYOR
Kendilerinin işlettiği, 150’den fazla şirketin yer aldığı ve 3 milyar dolar işlem hacmi olan Avrupa Serbest Bölgesi’ni büyütmek istediklerini kaydeden Şahin, “Etrafında yer arıyoruz. Uygun yer bulabilirsek iki katına çıkarmak isteriz çünkü çok büyük firmalardan talep var. 3 milyar dolar iş hacmi olan bir yer bu bölge. Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek’e gönderme olsun. İyi dolar getirecek işler bunlar” dedi.
KAPADOKYA’DAKİ YENİ OTEL NİSANDA AÇILACAK
Tekstil dışında tüm sektörlerde yatırım fırsatlarını değerlendirdiklerini dile getiren Kemal Şahin, şöyle devam etti:
“Yenilenebilir enerjiye toplamda 6,2 milyon dolar yatırım gerçekleştirdik. Toplam GES kurulumumuz 8,8 MW. Turizm sektöründe de yatırımlarımız devam ediyor. Toplamda 5 otelle hizmet veriyoruz. Altıncı otel için de hazırlığımız devam ediyor. Kapadokya’da eski bir mağara otel yenileniyor. Onu kiralayacağız. Nisanda açmayı hedefliyoruz. Turizm tarafında potansiyel çok yüksek. 4 bin yatak kapasitesine sahibiz. 12 ay hizmet veriyoruz. Sadece turizm sektöründe 2 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. İleride turizme daha fazla yatırım yapacağız. Diğer bir yatırım alanımız ambalaj sektörü. Geri dönüşümlü köpük tabak, çatal-bıçak ve streç film yatırımız var. Üretimi 10 bin metrekarelik kapalı alanda yapacağız, aylık üretim kapasitesi de 350 ton olacak.”
'ENFLASYONU KIŞKIRTMAYACAK PROJELER ÜRETİLMELİ'
Türkiye’deki yaşanan ekonomik gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kemal Şahin, “Birçok yerde işten çıkarmalar var. Asgari ücret konusu da tartışılıyor. Yüksek bir zam verilirse şirketler zorlanacak, düşük verilirse insanlar sıkıntıya düşecek. Bu durumda da teşvik verilerek yüksek zam yapılması doğru olacaktır. İhracat yapan firmaların da çok sıkılmaması gerekiyor. Enflasyonu kışkırtmayacak projeler geliştirilerek ilerlenmesi şart” dedi.
DARON ACEMOĞLU: TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE UFAK BİR PENCERE KALDI, BİR 10 SENE DAHA HARCAYAMAYIZ
Etkinlikte '21. Yüzyılın Fırsatları ve Zorlukları' başlıklı bir sunum gerçekleştiren Daron Acemoğlu; yapay zeka, yaşlanan nüfus, iklim değişikliği ve küresel değişimlerin dünyayı ve Türkiye’yi etkileyecek ana akımlar olduğunu söyledi. Türkiye ve ekonomiyle ilgili sorulara da cevap veren Daron Acemoğlu’na ben de “Rating kuruluşları, uluslararası bankalar Türkiye için olumlu açıklamalar yapıyor. Siz bu beklentilere katılıyor musunuz?" diye sordum. Acemoğlu, şu yanıtı verdi:
“Şu an Türkiye’nin makroekonomik durumu iki yıl öncesine göre daha iyi. Ama Türkiye’nin problemi bir tek enflasyon değil. Türkiye’nin problemi yapısal problemlere adapte olabilmek ve verimliliği artırmaktır. Ne yazık ki bu konular her zaman ikinci planda kalıyor. Şu an bir tek enflasyon var. Gazeteler sadece enflasyonu yazıyor, bakanlıklar bir tek enflasyonu dert ediyorlar. Benim anlattığım yapay zeka konusunda, yaşlanan nüfus konusunda, teknolojinin doğru kullanımı konusunda, iklim değişikliğine adaptasyon konusunda pek bir şey yaptığımız yok. Bence pek sıcak bir tablo çıkmıyor ortaya… Yani Türkiye’nin önünde ufak bir pencere kaldı. Eğer gelecek 10-15 sene içinde de belki 20 sene içinde de teknolojiyi ve insan kaynaklarını daha iyi duruma getiremezsek durum iyi değil. Bir 10 sene daha harcayamayız.”
'TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRET SİZİ FAKİRLİĞİN İÇİNE BIRAKIYOR'
Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun enflasyon, Suriye ve Türkiye ile ilgili diğer konulardaki sorulara verdiği yanıtlar ise şöyle:
“Türkiye’de asgari ücret neredeyse yüzde 50’yi etkiliyor. O zaman orta kesim asgari ücretli. Türkiye’de asgari ücret sizi fakirliğin içine bırakıyor. Nasıl olabilir böyle bir şey? Bir ülkede yüzde 50 asgari ücretli, demek ki asgari ücret yüksek ama aynı zamanda sizi fakirliğin içine bırakıyor. Problem verimlilik. Eğer verimliliğiniz bu kadar düşükse hiçbir şekilde orta sınıfın ve işçi sınıfının refahını düzeltemezsiniz. Türkiye verimliliği artırmalı ki ücretler artsın. Ücretler artmazsa sağlıklı bir büyümeye erişimimiz mümkün değil. Yüksek enflasyon aslında bir semptom. Çünkü verimlilik artmadığı zaman enflasyona yol açacak bütün programlarla ekonomiyi hızlandırmaya çalışıyoruz. Olmuyor. Asgari ücreti yüzde 50’ye, yüzde 70’e çıkartarak ücreti artıramazsınız, verimliliği de artıramazsınız. Enflasyonun kısa vadede tek haneye, yüzde 5’lere 6’lara düşmesi mümkün değil. Tüketimi azaltmadan enflasyonu azaltmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin kurumlarını geliştirmesi lazım. Bakanlıkların denetlenmesi, bütçe problemleri, yolsuzluk problemleri ve hukuk problemleri çok çok önemli. Bunları iyileştirerek verimliliği ve teknolojiyi artırmamız daha kolay hale gelir.”
'YOLSUZLUK DAHA İYİ DENETLENMELİ, HUKUKUN ÜSTÜN OLDUĞU ORTAM OLMALI'
“Türkiye değişime hazır mı? Hayır. Kısıtlı ve istirarsız büyüme var. Sürekli bir belirsizlik var. Şu anda belki de her 100 yılda bir olabilecek karmaşık bir ortamın içindeyiz. Bunun tehlikeleri de fırsatları da çok. Kurumlarımızın çok daha iyi olması lazım. Yolsuzluğun cok daha iyi denetlendiği, hukukun üstün olduğu bir ortam olmalı. Türkiye'nin gençlere daha çok fırsat veren, daha çok özgürlük veren, daha çok onların ufuklarını açan bir sistem yaratması lazım ki parlak insanlar Türkiye'de kalabilsin.”
'SURİYE’DE BARIŞ OLMADAN NE AVRUPA’DAN NE TÜRKİYE’RDEN KİMSE DÖNER'
“Türkiye Ukrayna’ya daha da kötüsü Ortadoğu’ya çok yakın. Tayvan’la birlikte dünyada üç riskli bölgenin ikisine çok yakın. Barış dünyada Ortadoğu’dan başlayacak. Suriye’de bakalım yeni bir pencere mi açıldı, kaos mu olacak? Emin değilim. Esad rejimi çok ağır bir rejimdi. Türkiye bölgede etkili bir ülke. Hem şu anda daha üste çıkan gruplar Türkiye’ye yakın hem de Türkiye’deki milyonlarca Suriyelinin geri dönme olasılığı var. Bence çok kolay olmayacak. Orada barış olmadan ne Avrupa’dan ne Türkiye’den kimse döner.”
patronlardunyasi.com