PD seyahat yazarı Kaan İncili bu kez Adriyatik’in saklı hazinesinden yazıyor: İtalya, Bari
İtalya’nın güneyinde, Adriyatik kıyısında, tarihin ve modern hayatın iç içe geçtiği büyüleyici bir şehir: Bari, Puglia bölgesinin başkenti olan bu şehir, dar taş sokakları, deniz kokusu, tarihi mirası ve sıcakkanlı insanlarıyla sizi kendine çekecek.

Kaan İNCİLİ
Bari’nin ruhunu hissetmek için ilk durağımız tarihi merkez, yani Bari Vecchia olmalı. Labirenti andıran dar sokakları, orta çağdan kalma taş yapıları ve pencerelerinden çamaşırların sallandığı balkonları ile tam anlamıyla bir Akdeniz dokusuna sahip. Bu sokaklarda yürürken, yaşlı teyzelerin kapı önlerinde taze makarna açtığını görebilirsiniz. Orecchiette adını verdikleri bu makarna, Bari mutfağının en ikonik lezzetlerinden biri.
Şehrin en önemli yapılarından biri olan San Nicola Bazilikası, yalnızca İtalyanlar için değil, Ortodoks dünyası için de büyük bir öneme sahip. Noel Baba olarak bildiğimiz Aziz Nikola’nın kemiklerinin burada saklanması, burayı Hristiyan dünyasında özel kılıyor. İçeri girdiğinizde mistik atmosferi ve muhteşem Bizans ikonalarını görmek sizi büyüleyecek. Bari’nin en ünlü yapılarından biri olan Basilica di San Nicola’nın yanında bulunan Museo Nicolaiano, Aziz Nikola’nın yaşamı ve onunla ilgili dini eserleri sergiliyor. Özellikle ikonalar, kutsal emanetler ve Orta Çağ’dan kalma el yazmaları müzenin en ilginç parçalarından.
San Nicola Bazilikası'ndan çıktıktan sonra şehrin sahiline yönelmek en doğrusu. Lungomare Nazario Sauro, Bari’nin meşhur sahil şeridi. Burası, sabahın erken saatlerinde balıkçıların teknelerinden taptaze deniz ürünlerini sattığı, akşamları ise gün batımında yürüyüş yapmak için harika bir yer. Dalga sesleri eşliğinde sahil boyunca yürüyüp, şehrin ritmini hissetmek Bari’de mutlaka yapılması gerekenlerden. Deniz ürününün binbir çeşidini, bugüne kadar hiç adını duymadığınız türden yenilebilen deniz canlılarını bile bulabileceğiniz bir yer Bari.
Eğer biraz daha tarih kokan bir keşif yapmak isterseniz, Castello Normanno-Svevo’ya uğramalısınız. 12. yüzyıldan kalma bu görkemli kale, zamanında Normanlar ve Hohenstaufenler tarafından kullanılmış, şimdilerde ise çeşitli sanat sergilerine ev sahipliği yapıyor. Kalenin taş duvarları arasında dolaşırken kendinizi bir Orta Çağ hikâyesinin içinde gibi hissedeceksiniz.
Bari’nin önemli yapılarından biri de Teatro Petruzelli’dir. Bari’nin en büyük ve en önemli opera ve tiyatro binasıdır. İtalya’daki özel mülkiyete ait en büyük tiyatro olma özelliğini taşıyan yapı, aynı zamanda ülkenin en büyük dördüncü tiyatrosudur. Teatro Petruzelli, 14 Şubat 1903’te açılmıştır. Açılış gecesinde Niccolò van Westerhout’un “Gli Amanti di Teledo” operası sahnelenmiştir. Tiyatro, açıldığı günden itibaren hem opera hem de tiyatro dünyasının önemli isimlerini ağırlamıştır. Maria Callas, Luciano Pavarotti, Rudolf Nureyev gibi dünyaca ünlü sanatçılar burada sahne almıştır.
Bari’nin en önemli arkeoloji müzelerinden biri olan Santa Scolastica Müzesi, Antik Yunan, Roma ve Orta Çağ dönemlerinden kalma eserler sergiliyor. Müze, eski bir manastırın içinde yer alıyor ve Puglia’nın tarihini keşfetmek için harika bir durak.
Şehrin sivil tarihini anlatan Museo Civico di Bari ise, Orta Çağ’dan günümüze kadar Bari’nin kültürel ve sosyal gelişimini gözler önüne seriyor. Resimler, fotoğraflar, tarihi belgeler ve eski haritalar sergilenen eserler arasında.
Sanat meraklıları için ise Pinacoteca Metropolitana di Bari gezilmeye değerdir. Puglia bölgesinin en önemli resim koleksiyonlarından birine sahip. 19. ve 20. yüzyıl İtalyan sanatçılarının eserlerinin yanı sıra, Napoli ve Venedik okullarına ait Barok dönemi tabloları da bulunuyor. Müze, tarihi Palazzo della Provincia binasında yer alıyor ve sanatseverler için mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Deniz ürünleriyle ünlü Bari mutfağı, Akdeniz lezzetlerini keşfetmek isteyenler için tam bir cennet. Akşam yemeği için mutlaka bir trattoria’da deniz ürünleriyle dolu bir tabak sipariş etmelisiniz. Fırınlanmış ahtapot (polpo in pignata), midye dolması (cozze ripiene) ve elbette Burrata peyniri, burada mutlaka tatmanız gereken lezzetlerden.
Bari’nin bir diğer sürprizi ise civardaki küçük kasabalar. Özellikle Alberobello’nun dünyaca ünlü trulli evleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Konik çatılı beyaz taş evler, bu bölgenin en ikonik görüntülerinden biri. Bari’den kısa bir yolculukla buraya ulaşabilir, masalsı sokaklarında yürüyebilirsiniz.
Tatmadan Dönmeyin: Orecchiette makarnası, Burrata peyniri, Polpo in pignata, Cozze ripiene, Focaccia Barese
Görmeden Dönmeyin: Bari Vecchia, San Nicola Bazilikası, Lungomare, Castello Normanno-Svevo, Alberobello
Bari, sizi sıcacık insanları, lezzetli mutfağı ve tarihî dokusuyla karşılayacak. Ayrılırken, mutlaka tekrar gelmek isteyeceğiniz şehirlerden biri olacağını hissedeceksiniz.
Ertelemeyeceğiniz tek hayaliniz, sizi farklı ufuklara götürecek yeni seyahatler olsun. Sevgiyle kalın.
patronlardunyasi.com