Mekke'deki mirasın sırrı
Bülent Ecevit, Suudi Arabistan'da büyük büyük dedesi Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa'dan kalan araziyi Türk hacıların konaklaması koşuluyla devlete bağışladı.
Ecevit, bağış için izlenecek hukuki süreçte Cumhurbaşk
anı Sezer'den yardım aldı
Suudi Arabistan'da büyük büyük de
desinden kalan araziyi Türk hacıların konaklaması ve yararlanması koşuluyla d
evlete bağışlaması, tam da Bülent Ecevit'in kişiliğine uyan bir jest...
Bülent Ecevit, Türk hacılar içi
n sadece bu araziyi bağışlamakla kalmıyor, ayrıca Hazine değerinde olduğu saptanan çok geniş bir kütüphaneyi de y
ine araştırmacıların kullanımına vermiş oluyor.
Peyg
amber malları
Bülent Ecevit'le dünkü görüşmemizde, bu mirasa sahip olduğunu ne zaman ö
ğrendiğini ve dedesi hakkındaki bilgileri sorduğumda şu yanıtı verdi:
"Mirası bırakan dedem, Medi
ne Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa, Mekke'de de şeyhülislam denilebilecek bir görev yürütmüş. Bu görev esnasında Pey
gamberimizden kalan bazı evkafı da yönetmiş. Konu edilen arazisi üzerine, medrese denilebilecek bir
veya birkaç büyük kitaplığı da bulunan bir yer yaptırmış. Bu kütüphane ve kütüphanelerin ise, aile vakfı
tarafından yönetilmesini vasiyet etmiş. Bu vasiyet gereği çok değerli olduğu söylenen bu kütüphane veya kütüpha
neleri de araştırmacıların hizmetine sunacağız."
Ecevi
t, söz konusu mirası devlete bağışlama konusunda izlediği yolu anlatırken de, şu bilgileri verdi:
"Ben
öteden beri bu miras hakkında bilgi sahibiydim. Mirasın diğer vârisleri kuşaklar boyu alabilmek için uğraşmışlar
. Benim böyle bir uğraşım olmadı. Suudi ve Osmanlı hukuku gibi birçok karmaşık düzenlemelerle uğraşmak gerekliydi.
Ben, bu mirasın Türk devletine ve Türk hacılarına bırakılmasının uygun olacağını düşünüyordum. Ancak, hukuken
nasıl yapılacağını bilemiyordum. Bu nedenle hem Cumhurbaşkanı olarak, hem eski Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak, hem
de titiz bir hukukçu olarak Sayın Ahmet Necdet Sezer'e danışmayı en doğru yol olarak gördüm. Kendisini ziyar
et ettim ve bu mirası nasıl bağışlayabileceğim konusunda bana yol göstermesini istedim.
Sağ olsun
Sayın Cumhurbaşkanı, hem Cumhurbaşkanı, hem hukukçu olarak hemen ilgilendi.
Konuyu Diyanet İşleri Başkanımızla
da görüşmüş. Onlar da hemen harekete geçtiler. Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Bardakoğlu ve ilgili daire
başkanları beni ziyaret ettiler ve hukuki olarak izlenecek yol hakkında bilgilendirdiler. Şimdi bu işlemler yap
ılıyor.
Bu mirasın Türkiye'ye, Türk hacılara yararlı olması beni çok mutlu eder. Sayın Sezer'e ve Sayın Diyanet
İşleri Başkanı Bardakoğlu'na ilgileri nedeniyle teşekkür ediyorum."
Diğer vârisler
Ecevit, söz konusu mirasın annesi Nazlı Ecevit üzerinden kend
isine gelen kı
smı ile ilgili bağış işlemlerinin yürütüldüğünü belirtirken, diğer vârislere kalan kısımlar için ne
yapılacağını bilmediğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Tabii diğer kısımların ne olacağı o vârislerin kararına bağlı.
Benim bilebildiğim kadarıyla annem Nazlı Ecevit'in dışında, İş Bankası'nın ilk genel müdürlerinden Muammer Eriş ile Be
den Terbiyesi'nin ilk genel müdürlerinden Vehbi Emre de diğer vârislerdi. O ailelerin ne karar vereceklerini tabii ki bile
miyorum."
Bozuk araba
Ecevit, dev
letin kendisine tahsis ettiği ve sık sık arıza yapan Mercedes marka
otomobili ile ilgili sorumu ise şöyle yanıtladı:
"Araba benim için önemli değil. Sağ olsun Recai Bey
(koruma müdürü) takip ediyor. Benim için araba modeli veya markasının bir önemi yok. Bunun için arkadaşlar gerekli i
lgiyi gösteriyorlar."
'Şeyhülislam' torunu Ec
evit<