Marmara Denizi’nin kabusu müsilaj geri döndü 

Marmara Denizi’nin kabusu müsilaj geri döndü 

Erdek Körfezi’nde yapılan kontrol dalışında 10 metre derinlikte başlayan ve 24 metre derinliğe kadar inen müsilaj oluştuğu tespit edildi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Müsilajın deniz ekosistemine vereceği zararları azaltmak, balıkçılık ve turizm başta olmak üzere ekonomik kayıpları sınırlandırmak için acilen merkezi ve yerel yönetimlerin harekete geçmesi şarttır.” dedi.

Marmara Denizi’nin kabusu müsilaj geri döndü 
16px
24px
25.10.2024 15:09Güncelleme: 25.10.2024 15:13
ABONE OLgoogle

2021 yılında Marmara Denizi’nin yüzeyini kaplayan ve çevre açısından büyük tehdit oluşturan müsilaj geri döndü. Erdek Körfezi’nde 23 Ekim tarihinde bir kontrol dalışı yapıldı. Dalış esnasında 10 metre derinlikte başlayan ve 15 metre derinliğe kadar inen müsilaj oluştuğu tespit edildi. Bugün yapılan dalışlarda ise müsilajın 24 metreye kadar yayıldığı tespit edildi.

Deniz suyu sıcaklığının ise ekim ayının ilk 20 gününde uzun yıllardan sonra ortalamanın 2 C derece daha yüksek olduğu görüldü. Deniz yüzeyinde su sıcaklığı 21 C, 40 metre derinlikte ise 16 C olarak ölçüldü.

MÜSİLAJ NASIL OLUŞUR? 

Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya göre,müsilaj aslında soluduğumuz havanın içindeki oksijeni üreten çoğu tek hücreli alglerin kirlilik sonucu artan azot ve fosforu kullanarak aşırı çoğalması sonucu suya salgıladıkları polisakkaritlerden oluşuyor. Sümüksü, şeffaf ve kıvamlı bir yapıda olan bu salgı, sudaki bütün mikroorganizmalar için çok uygun bir gelişme ortamı sunuyor.  

Mikroorganizmaların da sürece dahil olmasıyla denizde kilometrelerce uzanan tül benzeri yapılar örümcek ağı gibi uzanıp gidiyor. Kibrit çöpü gibi küçük oluşumlarla başlayan süreç önce uzun şeritlere, sonra bulut gibi müsilaj kümelerine dönüşüyor. Müsilaj kümeleri ağırlaştıkça dibe çökerek pina, midye, istridye, sünger ve mercan gibi dipte sabit yaşayan canlıların beslenmesini, nefes almasını engelleyerek ciddi kayıplara neden oluyor.

MARMARA DENİZİ’NDE MÜSİLAJ NASIL OLUŞUYOR? 

Marmara Denizi’nde genellikle Karadeniz’den İstanbul Boğazı aracılığıyla giren suyun minimuma indiği, deniz şartlarındaki durağanlığın maksimuma çıktığı Ekim ayında müsilaj oluşumu başlıyor. 

Ekim ayında başlayan müsilaj kış boyunca devam ederek yoğunluk artığında Nisan ayından itibaren deniz yüzeyine çıkıyor. Ancak yüzeyde görülen müsilaj toplam müsilajın binde biri bile değil. 

Deniz yüzey suyu sıcaklıklarındaki artış, deniz şartlarındaki düşey karışımların sınırlılığı ve artan kirlili yükünün birlikte tetiklediği müsilaj, deniz ekosistemine ciddi zararları olan bir felaket olarak görülüyor.

ATIKLARIN EN FAZLA YÜZDE 55’İ ARITILIYOR 

Prof. Dr. Sarı, müsilaj ile ilgili yaptığı basın açıklamasında deniz çevresinde  yaşayan 25 milyon insanın atıklarının ne yazık ki halen en fazla yüzde 55’inin arıtıldığını söylüyor. 

Geriye kalan atıkların yüzde 45’i sadece parçacıklar fiziksel olarak ayrılarak derin deşarjla denize boca ediliyor. 

MARMARA DENİZİNDE ATIKLAR TEHDİT OLUŞTURUYOR 

Ülke endüstrisinin yarısından fazlası da Marmara Denizi çevresinde kümelenmiş vaziyette. Sanayi atıklarının da en iyi olasılıkla yarısı arıtılıyor, geri kalan kısmı hiç arıtılmadan Marmara Denizi’ne ulaşıyor. Yoğun tarımsal faaliyet esnasında kullanılan gübreler, tarım zehirleri ve akarsu ağı ile denize ulaşan atıkların miktarı d azımsanmayacak kadar yüksek. 

Prof. Dr. Sarı’ya göre, deniz suyu sıcaklığı artışını sınırlandırmak veya deniz şartlarındaki durağanlığa müdahil olmak ne yazık ki mümkün değil. Bu yüzden 2021 yılından beri tüm bilim insanları yeni müsilaj oluşumunun önüne geçmenin tek yolunun Marmara Denizi’nin atık yükünün azaltılmasıyla mümkün olduğuna dikkat çekiyor.

MARMARA DENİZİ EYLEM PLANI DEVREYE GİRMELİ 

Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi için acil harekete geçilmesi gerektiğini şu sözlerle vurguluyor: 

“2021 yılında hazırlanarak uygulamaya konulan 22 eylemden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı’nın (MDEP) 14 maddesi denizin kirlilik yükünü azaltmakla ilgiliydi. Üzülerek belirtmek gerekir ki MDEP etkin şekilde uygulanamadığı için denizin kirlilik yükü azaltılamamış ve müsilaj yeniden Marmara Denizi’ni tehdit eder hale gelmiştir. 

Müsilajın deniz ekosistemine vereceği zararları azaltmak, balıkçılık ve turizm başta olmak üzere ekonomik kayıpları sınırlandırmak için acilen merkezi ve yerel yönetimlerin harekete geçmesi şarttır. Marmara Denizi’ne ulaşan tüm kirlilik kaynakları kontrol altına alınmalıdır.  

Denize su değil zehir taşıyan Nilüfer Çayı, Gönen Çayı, bir tünelle Marmara’ya bağlanan Ergene Nehri’ne kontrolsüzce salınan endüstriyel atıklar durdurulmalıdır. Bütün akarsular için debiye bağlı deşarj limitleri yeniden düzenlenerek acilen uygulamaya geçilmelidir. Müsilajın negatif etkilerini azaltmak üzere Marmara Bölgesi’nde her türlü arıtılmamış atık deşarjı acilen durdurulmalı ve denetimler artırılmalıdır.” 

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde