Keçiler yememiş 3 subay götürmüş
Cumhurbaşkanı Gül'ün söz ettiği kaza kırım görüntülerini bir subay mektupla göndermiş. Gül, videoyu Işık Koşaner'e de izletmiş.
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili çarpıcı bilgiler gelmeye başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “vatansever biri” demekle yetindiği bir subay, Çankaya Köşkü’ne bir mektupla birlikte, helikopter enkazının başında çekilmiş CD ulaştırdı. Amatör olduğu söylenen CD’de kaza yerindeki askeri üniformalı 3 kişinin görüntüsü var. Bunların ikisi, Gül’ün “Keçiler mi götürdü?” dediği helikopterin beynini sökerken, diğeri de işlemi kayda alıyor. Bu üç subayın da halen görev başında oldukları söyleniyor. Cumhurbaşkanı Gül, bu görüntüleri izledikten sonra Devlet Denetleme Kurulu’na gönderiyor. Görüntüler olayı araştıran Özel Yetkili Savcılığa da ulaştırılıyor. Gül, Köşk’te yapılan bir görüşmede, görüntülerden dönemin Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’e de söz ediyor.
Yeniden alevlenen tartışmaların ardından BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Yazıcıoğlu’nun eşi ve ağabeyi, bugün Malatya’daki Özel Yetkili Savcılık’ta bu görüntüleri izleyecek. Destici, Yazıcıoğlu’nun ölümünün Ergenekon, Balyoz ve Şike davaları gibi ciddiyetle araştırılarak, bir an önce sonuca ulaşılması gerektiğini söyledi. Radikal’e konuşan Destici, “O helikopterin nasıl uçtuğu, nasıl düştüğü ve niye bulunamadığı açıklığa kavuşmalı. Yakında önemli gelişmeler bekliyorum” dedi. Yazıcıoğlu kazasıyla ilgili muvazzaf subay düzeyinde bazı tutuklamalar olabileceği konuşuluyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün, gazetecilere yaptığı açıklamadan önce, ağustos ayında BBP yöneticilerini Çankaya Köşkü’nde kabul ederek bu bilgileri aktardığı ortaya çıktı. Radikal’e konuşan BBP’nin önemli bir ismi şunları söyledi:
KOŞANER’E İZLETTİ:
Cumhurbaşkanı, Koşaner’le görüntüleri konuşmuş. Işık Paşa, “Elimizden geleni yaptık. Haksızlık yapılıyor” deyince video ve fotoğrafları göstermiş, “Bunlar ne öyleyse” demiş.
‘VATANSEVER’ SUBAY:
Cumhurbaşkanı’na bir zarf içinde ve postayla mektup ve CD gelmiş. Mektupta olayla ilgili şüpheler anlatılmış. Gönderenin ‘vatansever bir subay’ olduğunu söylemekle yetindi.
ÖZEL ALETLE GELDİLER:
Cumhurbaşkanı helikopterdeki vidaların “tornavida” ile sökülemeyeceğini söyledi. Özel aletlerle gelmişler.
‘MERHUM’DAN ‘ŞEHİT’E:
Cumhurbaşkanı başlangıçta “merhum” diyor, olayı kaza gibi görüyordu. Son görüşmede “şehit kardeşim” dedi.
YANLIŞ YERDE ARAMA:
Cumhurbaşkanı, “Aramalar verilen koordinatlar dışında olmuş. Aklım almıyor, bu nasıl iş” diyerek şaşkınlığını ifade etti.
Kazayla ilgili 5 büyük şüphe
1- Radar kayıtlarında görülen F-16’nın hava akımının helikopteri düşürdüğü iddiaları ve bölgedeki askeri radarların kazadan kısa süre önce aniden ve birlikte arızalanması.
2- Arama-kurtarma faaliyetlerinin başındaki Albay Sezai Akgün’ün Meclis Araştırma Komisyonu’na sinyal alınan noktayı aramak isterken Genelkurmay’dan gelen telefonla yanlış noktaya yönlendiklerini söylemesi.
3- Enkaza ait parçaların gizlice sökülüp, boş bir arazide kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından yakılması. Kaza kırım ekibinde savcı olmaması.
4- Cumhurbaşkanı’nın dikkat çektiği gibi, 3 askerin ‘helikopterin beyni’ni sökmesi.
6- Ölen 6 kişinin kanlarında yüksek miktarda karbonmonoksit gazının tespit edilmesi.