İSO Başkanı Erdal Bahçıvan: Korumacılık ve ticaret savaşlarının öne çıktığı bir dünyaya doğru ilerliyoruz
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, küreselleşmenin ana itici güç olduğu bir dünyadan korumacılık ve ticaret savaşlarının öne çıktığı bir dünyaya doğru ilerlendiğini belirterek, "Gelişmiş ülkeler, 'içeride üretim' fikrini giderek daha fazla benimsiyor" ifadelerini kullandı. İSO Başkanı Bahçıvan, "ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının daha da tırmanması ve Çin'in elinde oluşacak kapasite fazlasını dünya pazarlarına fiyat kırarak yaymaya yönelmesinin yaratacağı sonuçları iş insanları olarak sanırım hayal edebiliyoruz" diye konuştu.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO), Oda Meclisi şubat ayı olağan toplantısı "Küresel Gelişmeler Işığında 2025 yılında Türkiye Ekonomisine Bakış: Riskler ve Fırsatlar" ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, dünya sisteminde hiç kimsenin beklemediği ve tahmin edemeyeceği bir hızda, insanları çok şaşırtan önemli gelişmelerin yaşandığına dikkati çekti. Bahçıvan, iyimserlerin müzakere ve diyalog yoluyla yeni bir küresel dengenin oluşacağına, karamsarların ise üçüncü dünya savaşı riskinin giderek arttığına inandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
'İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI KURULAN DENGELER YIKILIYOR'
"Son 30 yılın dengeleri değil, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dengeler yıkılıyor. Başta NATO olmak üzere uluslararası kurumlar sarsılıyor, Avrupa'nın geleceği ve güvenliği tartışılıyor. Bir süredir tartıştığımız küreselcilikten uzaklaşma ve yeni korumacılık ABD'de yapılan başkanlık seçimlerinden sonra ülkelerin gündemine damga vurmaya başladı. Bu önemli gelişmeler ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Gidişat çok hızlı ve sarsıcı. Ezber bilgi, kalıplaşmış bakış açılarıyla kavranamayacak boyutlarda bir tablo var karşımızda."
'TİCARET SAVAŞLARININ ÖNE ÇIKTIĞI BİR DÜNYAYA İLERLİYORUZ'
"Küreselleşmenin ana itici güç olduğu bir dünyadan korumacılık ve ticaret savaşlarının öne çıktığı bir dünyaya doğru ilerliyoruz" diyen İSO Başkanı Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelişmiş ülkeler, 'içeride üretim' fikrini giderek daha fazla benimsiyor. Bunun doğrudan bir sonucu olarak da gelişmiş ekonomilerin politika tasarımlarında sanayi politikalarının yeniden önemli bir yere oturduğunu görüyoruz. Yeni sanayi politikalarının merkezinde dijitalleşme ve yeşil enerji dönüşümü yer alıyor. Sektörel olarak ise yapay zeka teknolojileri ile yarı iletkenlerin, elektrikli araçların ve elektrikli araç bataryalarının imalatı öne çıkıyor."
ABD İLE ÇİN ARASINDAKİ TİCARET SAVAŞLARI
ABD ekonomisinin bu yıl 30 trilyon doların biraz üzerinde bir büyüklüğe ulaşmasının beklendiğini de hatırlatan Bahçıvan, "ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının daha da tırmanması ve Çin'in böyle devasa bir pazarda çok yüksek gümrük duvarlarına maruz kalması durumunda, elinde oluşacak kapasite fazlasını dünya pazarlarına fiyat kırarak yaymaya yönelmesinin yaratacağı sonuçları iş insanları olarak sanırım hayal edebiliyoruz. Bu da ilerlediğimiz dönemde üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir risk başlığı" ifadelerini kullandı.
Bahçıvan, rekabetin giderek yoğunlaştığı yarı iletkenler, elektrikli araçlar ve yeni nesil ürünlerin üretiminde kullanılan nadir elementlerin de yakın gelecekte ülkeler arasındaki gerginliği artıracak unsurlar arasında olduğunu belirtti.
ABD'NİN GÜMRÜK TARİFELERİNDE SIRANIN AB'YE GELECEĞİ ENDİŞESİ
ABD'nin gümrük tarifelerinde sıranın AB'ye geleceği yönünde endişelerin yoğunlaştığını, AB'nin ise halihazırda yapısal bir açmaz yaşadığını da vurgulayan Bahçıvan, şöyle devam etti:
"AB ekonomisindeki sistematik tıkanma, artan gelir eşitsizliği ve ciddi boyutlara ulaşan göç sorunu, bölgede aşırı milliyetçilik yanlısı siyasi akımların yükselişini, siyasi istikrarsızlık risklerini de beraberinde getiriyor. ABD'den bir gümrük tarifesi adımının gelmesi de en önemli dış pazarımız olan AB'deki durumu daha da içinden çıkılmaz bir noktaya taşıyabilir. Önümüzdeki dönemde bu kritik ticaret partnerimizdeki gelişmeleri hem genel olarak olduğu gibi hem de ülke bazında da çok yakından takip etmek ve gerekli önlemleri geç kalmadan almak durumundayız."
'RİSK VE BELİRSİZLİKLER HİÇ OLMADIĞI KADAR YÜKSEK'
Erdal Bahçıvan, 2025 yılı itibarıyla belirli bir istikrar içinde büyümeye devam eden küresel ekonomiye yönelik olarak, "Söz konusu büyümenin dört temel özelliği göze çarpıyor. İlki, büyümeyi hizmet sektörleri sürüklüyor, imalat sanayileri daralma içinde. İkincisi, büyüme tarihsel olarak oldukça yavaş bir tempoda ilerliyor. Üçüncüsü, büyüme bölgesel olarak da dengesiz dağılım gösteriyor. Son olarak, risk ve belirsizlikler hiç olmadığı kadar yüksek" değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada "çoklu kriz" ortamının her geçen gün şekil değiştirerek devam ettiğini, finans oyuncularının risk alma ve riskten kaçınma davranışlarında ilginç gelişmelere tanık olunduğunu aktaran Bahçıvan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kısacası, büyümenin zayıf, dengesiz ve kırılgan ilerlediği, ticaret gerilimlerinin enflasyonist riskleri canlı tuttuğu, buna karşılık faizlerin küresel kriz sonrası yıllara göre oldukça yüksek seyrettiği bir iklim söz konusu. Haliyle risk iştahının da inişli çıkışlı olduğu böylesi bir ortamda, kırılganlıkları yüksek gelişmekte olan ülkeler açısından şartların elverişli olduğunu söylemek bir hayli zor. Doğrudan yabancı yatırım girişlerinde son beş yılın ortalamasında gelişen ülkelerdeki artış, gelişmekte olan ülkelere kıyasla çok daha yüksek."
patronlardunyasi.com