İmamoğlu: Olmayan suçla yargının mağduruyum

İmamoğlu: Olmayan suçla yargının mağduruyum

Hakkında siyasi yasak istenen davaya ilişkin konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Olmayan bir dava olmayan bir suç üzerinden suçlu şekilde yargının mağduru durumundayım" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu: Olmayan suçla yargının mağduruyum
16px
24px
11.09.2024 10:54Güncelleme: 11.09.2024 13:10
ABONE OLgoogle

Sözcü Gazetesi'nden Özlem Güvemli'nin haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında siyasi yasak istenen davaya tepki gösterdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile görüştü. Eski rakibi Kurum ile yaptığı görüşme hakkında soruları yanıtlayan İmamoğlu "Kendileri çok  pozitif bir yaklaşımda bulundular. Hangi husus olursa olsun açık kapı diplomasisi şarttır. Hiç kimse makamın kendine ait olduğunu düşünmesin. Ne benim makamım bana ait, ne onların. Her makam millete aittir. Milleti temsil ediyoruz. Bu bağlamda iyi bir adım olmuştur” dedi.

Hakkında siyasi yasak istenen 'Ahmak Davası' hakkında ise "Benim için esas olan şu, net; böyle bir dava olmaz. Bu davanın görüşülmesi bile bu millet için gerçekten üzülecek bir durum. Yani utanç verici bir durum.  Ben yargıya güvenmek istiyorum. Yargı en doğru kararı eninde sonunda verecektir" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde rakibi olan ve seçimi kaybettikten sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Murat Kurum ile 10 Eylül’de Ankara’da bakanlıktaki makamında yaklaşık 1.5 saate yakın görüştü. Kurum ve İmamoğlu yaptıkları görüşmeyi sosyal medya hesaplarından kamuoyuna duyurdu. İmamoğlu, Bayrampaşa Mustafa Itri İlk ve Ortaokulu'nda katıldığı kırtasiye malzemesi dağıtım töreninin ardından konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İmamoğlu "Sonuçta arzu ettiğimiz şey oldu. Hep söylüyorum kurumlarımızın birbirleriyle en şeffaf, en saygın bir biçimde görüşmesi, konuşması bu ülkede hizmetlerin aksamaması anlamına gelir. Daha önce de ifade etmiştim. Sayın Bakan ya da bakanlarımızla  bir konuda ya da bizim arzu ettiğimiz bir görüşme dahilinde yani ‘şöyle görüşelim, böyle görüşelim’ böyle bir tarzımız asla olmadı, olmaz. Tam aksine çağırsınlar gidelim. İstanbul'da buluşalım, başka bir yerde buluşalım. Hem İBB Başkanı kimliğimle hem Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı kimliğimle  aynı masada çözüm üretme konusunda kararlı kişileriz biz. Amasız fakatsız. Mesele milletin en iyi hizmeti alabilmesi" dedi.

“POZİTİF YAKLAŞIMDA BULUNDULAR”

İstanbul'un bakanlık düzeyinde uzun zamandır aksayan konuları olduğuna dikkat çeken İmamoğlu “Çözüme kavuşmayan, masada duran iki yıl, üç yıl, üç buçuk yıl hatta dört yıllık konular vardı. Kendileri çok  pozitif bir yaklaşımda bulundular. Dün tekrar her şeyi, bir her birisini sayfa sayfa kendilerine açtık. İçinde muhtelif konular var. Kentsel dönüşümle ilgili müşterek atacağımız adımlar veya ortak izinlerle hızlı yürüyebileceğimiz alanlar. ÖÇK şeklinde bilinen  Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle beraber bazı kısıtlarımızın oluştuğu alanlarda iş birliğini hızlandırma konusunda atacağımız adımlar, personel alımlarımız, itfaiye, zabıta gibi önemli personel alımlarımız ki bunlarla ilgili uzun zamandır talebimiz vardı. Bu ve buna benzer çevreyle ilgili atık su yönetimiyle ilgili bu ve buna benzer konularla ilgili çok verimli 1.5 saate yakın sohbetimiz oldu. İlgili birim sorumlularını davet etti. Bazı konuları tek tek aktardı.  Bu anlayışlı ve pozitif tutumundan dolayı sayın Kurum'a teşekkür ederim” diye konuştu.

“HER MAKAM MİLLETE AİTTİR”

İmamoğlu, bundan sonraki süreçte de sonuç almayı beklediklerini ifade ederek “Hangi husus olursa olsun açık kapı diplomasisi şarttır. Hiç kimse makamın kendine ait olduğunu düşünmesin. Ne benim makamım bana ait, ne onların. Her makam millete aittir. Milleti temsil ediyoruz. Milletimize ait olan makamın da hakkını vermekle yükümlüyüz. Bu bağlamda iyi bir adım olmuştur. Umarım her bakanla, her hususu her belediye başkanı, siyasi parti bayramı yapmaksızın milletin seçtiği her belediye başkanını masasında ortak bir paydaş olarak görür ve karşılarlar. Bu duygularla bir iyi bir ziyaret olduğunu ifade edebilirim” dedi.

“SPOR VE MALİYE BAKANI İLE DE GÖRÜŞME TALEPLERİMİZ VAR”

İmamoğlu bir çok bakanlıkla da görüşme talepleri olduğunu hatırlatarak aylardır 2027 Avrupa Oyunları ve İstanbul’un olimpiyat adaylığı ile ilgili Spor Bakanı ile bekleyen imzalarlar ilgili de Maliye Bakanı ile görüşmek istediklerini söyledi.

İmamoğlu, şunları söyledi:

- Yazılı, sözlü taleplerimiz var. Umarım her birisiyle tek tek  anlayışlı bir biçimde konuşuruz. İstanbul olimpiyatlar yolunda yürüyecekse Avrupa oyunlarına ev sahipliği yapacaksa bakın bütün dünyada birinci muhatap yerel yönetimdir. Ve oradaki olimpiyat komitesidir. Sonra hükümetin desteği aranır. Şimdi bu, bensiz ya da onsuz olacak bir şey değil ki. Peki milletimiz böyle bir spor temaşasını istiyor mu mesele? İstiyor. O zaman bunu beraber paylaşacağız.

- Yan yana gelmekle imtina edilir mi? Edilmez. Bu bağlamda dediğim gibi hiç kimse kendisini o makamda temsil etmiyor. Hiç kimse. Adı X bakanı, adı Y bakan, adı Z bakanı fark etmez. Herkes milleti temsil ediyor. Ben her sözümün, her davranışımın milletime layık mı, değil mi? Buna bakarım. Memleketi bir adım ileri mi götürüyor, bir adım geri mi getiriyor? Buna bakarım. Ona göre konuşurum. Yoksa Ekrem olarak konuş, Ekrem olarak fanatizm yap. Bu benim tarzım değil.

“BÖYLE BİR DAVA OLAMAZ”

Hakkında siyasi yasak cezası istenen istinaftaki “Ahmak” davasının Anayasa Mahkemesi’ne taşınması için yapılan başvuru ile ilgili soru üzerine de İmamoğlu şunları söyledi:

- Tabii bu teknik bir konu. Her şeyden önce hukukçularımızın kendi içlerinde  yorumlayarak bu davanın aslında bir dava olamayacağını yani böyle bir davanın dahi olmasının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorlar ve böyle yorumluyorlar meseleyi. Dolayısıyla olmayan bir dava, olmayan bir suç üzerinden ben şu anda suçlu şeklinde yargının mağduru durumundayım. O bakımdan muhtemelen bu ve buna benzer arayışlarla birtakım hukuki başvuruları uygun gördüler.

- Ben de uygun olduğunu söyledim. Ama benim için esas olan şu, net; böyle bir dava olmaz. Bu davanın görüşülmesi bile bu millet için gerçekten üzülecek bir durum. Yani utanç verici bir durum. Ben yargıya güvenmek istiyorum. Yargı en doğru kararı eninde sonunda verecektir.

- Çünkü milletimizin hani dedim ya eğitim cumhuriyetin temeli aslında yargı da hani olmazsa olmazı. Hava ve su gibi aslında. İkisi de olmadı mı, eğitim ve adalet olmadı mı gerisi boş oluyor. Umarım adalet tesis eder ve böylesi milletimiz adına kötü bir durumdan, demokrasi adına kötü bir durumdan bir an önce sıyrılır gerçek gündemimize bakarız. Geçim, eğitim, çevre, adalet vesaire vesaire gibi memleketin gerçek sorunlarını konuşuruz.

 

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde