Süper kahramanı bol ABD'de Los Angeles yangınında yeterli itfaiyeci yoktu
Los Angeles yangını gösterdi ki, Superman, Örümcek adam, Batman, Iron Man, Captain America, X-Man hepsi Hollywood'un yarattığı süper kahramanlardan ibaretmiş. Meğer gerçekler Los Angeles, hayaller Hollywood'muş...
Toygun ATİLLA
Milyonlarca dolarlık yalılar küle döndü. On binlerce arazi yandı. Ünlüler televizyonlarda canlı yayınlarda hüngür hüngür ağladı.
SU YOK BÜTÇE YOK, SÜPER KAHRAMAN ÇOK
Açıklamalar peş peşe geldi. "Su yok, bütçe yok, yeterli itfaiyeci yok"
Oysaki, ABD'nin süper kahramanı çok: Superman, Örümcek adam, Batman, Iron Man, Captain America, X-Man
Onlar da piyasa da yoktu! Los Angeles göz göre göre yandı...
FİLM VE DİZİ SEKTÖRÜNÜN ALGI YARATMA GÜCÜ
Film ve dizi sektörünün aslında "algı" yaratma anlamında ne derece etkili olduğunu, propaganda olarak ne kadar etkin olduğunu Los Angeles yangını sırasında bir kez daha fark ettim.
Dünyayı kurtaran süper kahramanların ABD'si bir anlamda aslında bu filmlerle "Dünyanın en güçlüsü biziz" imajını da bir güvenlik duvarı olarak kullanıyordu.
Ancak, bir kez daha ortaya çıktı ki, "Hayaller Hollywood gerçekler Los Angeles"
LOS ANGELES YANGINI TÜRKİYE'DE OLSAYDI
Bütün bunlar olup biterken bu yangın Allah göstermesin Türkiye'de olsa neler olurdu? diye düşündüm.
Aslında oldu da,
Hatırlayın Ege'de yanan ormanlarımızı...
Önce herkes "Ciğerlerimiz yanıyor" diye üzüntü dolu paylaşımlar yapar. Sonra her kafadan bir ses çıkar. Olay bir anda siyasi tartışmalara döner. Birkaç sanatçı olay yerinden sosyal medya hesaplarından canlı bağlantı yapar. Çevreci ve duyarlı imajlarını güçlendiren bu sanatçı kardeşlerimiz sonra Ege sahillerindeki ağaç keserek yaptıkları kaçak evlerine geri döner...
İşlettikleri madenlerle, ormanları keserek yaptırdıkları otellerle çevre katliamlarının baş müsebbibi birkaç şirket, yanan bölgeleri ağaçlandıracaklarını açıklayarak namuslarını temizler.
Siyasiler olay yerinden canlı bağlantılarla ne kadar çok çalıştıklarını anlatır.
Sosyal medyada, yangın söndürme uçaklarının azlığı veya işlevsizliği konuşulur, Help Türkiye mesajları etiketlenerek çağrıları yapılır, asılsız haberler devreye girer, İletişim Başkanlığı haberleri yalanlar, gözaltılar başlar. Ortalık siyasi bir yangın yerine döner.
ABD'deki Los Angeles yangınından sonra kim bilir herkes kendi adına bir ders çıkartmıştır.
Maalesef örnek diye gösterilen dünyanın en güçlü ülkesinde bile doğal felaket karşısında çaresiz kalabiliyormuş.
YÖNETEMEDİĞİMİZ SÜREÇ FELAKETLE SONUÇLANIR
Buradan sakın şöyle bir yanlış anlam çıkartılmasın, tedbirsizlik ve aymazlık eleştirilmesin. Asla ve kata...
Sonuçları elbette tartışalım ama süreci yönetmeyi unutmayalım. Süreci yönetemediğimiz her sonuç bir felaket olacaktır.
Mesela, deprem tehdidi...
Ülkemizin deprem kuşağında olduğu apaçık ortada, hatta olası İstanbul depreminin yaklaştığına dair her gün bilim insanlarından ayrı bir açıklama yapılıyor.
Peki biz buna karşı ne yapıyoruz? Süreci nasıl yönetiyoruz?
Belediye seçimleri öncesi vaad edilen deprem tedbirleri ve rantsal (kentsel) dönüşüm süreci dışında yapılan ne var?
Tüm bunları bir de yangın ile bağlayalım. İstanbul'da Allah göstermesin Los Angeles yangını gibi bir yangın olsa ne olur? Hemen söyleyeyim, felaket olur. Tıpkı depremde olacağı gibi...
İSTANBUL SOKAKLARINA İTFAİYE NASIL GİRECEK
Yetkililer İstanbul sokaklarını en son ne zaman gezdi bilmiyorum. Ama bu yazıyı okurlarsa çıkıp bir dolaşsınlar. Sokaklara çift taraflı park edilmiş araçları görsünler. O sokaklara itfaiye araçlarının nasıl gireceğini azıcık düşünsünler.
BEŞİKTAŞ'TA GEÇEN YIL YANGIN FACİASINDA 29 KİŞİ ÖLDÜ
Sonra, apartmanların ve işyerlerinin yangın yönetmeliğine uygun olup olmadığını denetlesinler.
Geçtiğimiz Nisan ayında olan ama herkesin unuttuğu Beşiktaş'taki bir gece kulübünde çıkan 29 kişinin öldüğü yangının sebepleri ve sorumluları hakkında neler yapıldığına azıcık kafa yorsunlar.
Yaşadıklarımızdan çıkartmadığımız her ders, denetimsizlik, kontrolsüzlük ve başıboşluk her felaketin önceden habercisidir...
patronlardunyasi.com