Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Ocak ayı enflasyonu ne kurgumuzu değiştirdi ne de beklentilerimizi bozdu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllık enflasyonun beklenenden yüksek çıkması ve Merkez Bankası'nın 2025 yılı için enflasyon hedefini yüzde 21'den yüzde 24'e çekmesiyle ilgili konuştu. Bakan Mehmet Şimşek, "Enflasyonla mücadele mesafe kat ediyoruz. Enflasyon düşüyor, fiyatların artış hızında bir yavaşlama var. Ocak ayı nispeten yüksek çıktı diye bu mücadelenin kararlılık boyutuyla gerekse almamız gereken tedbirler boyutuyla kafamızda soru işareti bırakmadı ocak ayı. Ocak ayı enflasyonu hiçbir şekilde bizim ne enflasyona ilişkin mücadelemize ilişkin kurgumuzu değiştirdi ne de beklentilerimizi bozdu" diye konuştu.
![Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Ocak ayı enflasyonu ne kurgumuzu değiştirdi ne de beklentilerimizi bozdu](https://image.patronlardunyasi.com/crop/967x645/static/content/25-02/08/mehmet-simsek.jpg)
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tv100'de Özel Röportaj'a konuk oldu. Bakan Mehmet Şimşek, başta enflasyon ve kayıt dışıyla mücadele olmak üzere ekonomi konusunda değerlendirmeler yaptı. Bakan Şimşek’e ilk soru enflasyonla ilgiliydi. Şimşek, "Rakamlar size umut veriyor mu?" sorusu üzerine şunları söyledi:
'ENFLASYONLA MÜCADELEDE MESAFE KAT EDİYORUZ'
"Öncelikle şunu söyleyeyim, enflasyonla mücadelede mesafe kat ediyoruz. Enflasyon düşüyor, fiyatların artış hızında bir yavaşlama var. Ocak ayı nispeten yüksek çıktı diye bu mücadelenin kararlılık boyutuyla gerekse almamız gereken tedbirler boyutuyla kafamızda soru işareti bırakmadı ocak ayı. Geçen sene ocak ayına göre enflasyon yaklaşık 23 puan düşmüş durumda. 2023’ün sonunda yüzde 65’ti. Enflasyonda düşüş var ve devam edecek. Ocak ayında tabi yılın ilk ayında enflasyonun yüzde 5 olarak çıkması beraberinde birtakım tartışmalar getirdi."
'YÜZDE 5 MERKEZ BANKAMIZIN AÇIKLADIĞI BANDIN İÇİNDEYDİ'
"Şunun altını çizmek istiyorum. Ocak ayındaki yüzde 5’lik enflasyon son 4 yılın ocak aylarındaki en düşük enflasyondu. Bakın bundan önceki ocak ayın enflasyonu daha yüksekti.
Yüzde 5 aslında Merkez Bankamızın tabi ki açıkladığı bandın içindeydi. Şimdi bu niye yani yüzde 5 niye soru işareti uyandırdı diye sorabilirsiniz, yüzde 5 nereden geldi diye… Zaten 3 aşağı 5 yukarı 3.5-4 civarı enflasyon bekleniyordu."
'BURADA BİR KERELİK RAKAMLAR VAR'
"Burada bir kerelik diye addedilecek rakamlar var. TÜFE, TÜİK sepet ağırlıklarını değiştirdi oradan 0.3 ilave enflasyon geldi.
Yine geçen sene son çeyreğinde üzerinde çalışılan bir sağlıkta uzun süredir hiç muayene fiyatlarında değişikliğe gidilmemişti. Orada artışın getirdiği bir yaklaşık 0.6’lık etki var.Klasik olarak yılın başında özellikle bir sürü fiyat ayarlaması yapılıyor. Bir tanesi de belediyelerin şebeke suyuna yaptığı zammın etkisi var, 0.4 puanlık. Aslında enflasyonun ana eğiliminde, ki bu düşüşte, önemli bir değişiklik yok."
'OCAK ENFLASYONU NE KURGUMUZU DEĞİŞTİRDİ NE DE BEKLENTİLERİMİZİ BOZDU'
"Şunu anlatmaya çalışıyorum, 2023’te yüzde 65 olan enflasyon, 2022’de 64-65’ti, bu sene yüzde 24’e düşmesini öngörüyoruz. Şu anlama geliyor, fiyatlardaki artış hızı yavaşlıyor demektir, öyle okumamız lazım.
Enflasyona baktığınız zaman yüzde 42 civarında enflasyon var. Şimdi bu manşet enflasyonu, ama mal enflasyonuna bakarsanız, yani gıda hariç, temel mallara bakarsanız yaklaşık yüzde 24’lük bir enflasyon var. Burada yüksek olan hizmet enflasyonu. Gecikmeli düşüyor. Çünkü hep geçmiş enflasyonu baz alıyorlar. Ocak ayında kira artışına bakarsanız yüzde 100’ün üzerinde, eğitime bakarsanız yüzde 99.9. Bu kalemler yüksek çünkü geçmiş enflasyonu baz alıyor.
Önümüzdeki dönemde biz kararlı bir şekilde bu programı uygulayarak bu sene enflasyonu yüzde 30’un altına, yüzde Merkez Bankamızın hedefi olan yüzde 24’ün altına çekmeyi, bir sonraki sene de tek hanelere doğru yaklaşmayı planlıyoruz. Öyle programladık. Enflasyonda düşüş var, devam edecek. Ocak ayı enflasyonu hiçbir şekilde bizim ne enflasyona ilişkin mücadelemize ilişkin kurgumuzu değiştirdi ne de beklentilerimizi bozdu."
‘HAYAT PAHALILIĞI ŞU ANDA EN ÖNEMLİ EKONOMİK SORUN’
“(Sokakta konuşulan genellikle hayat pahalılığı. Fiyatlardan şikayetçi vatandaş. Sizce haklılar mı?) Hayat pahalılığı Türkiye’nin şu anda karşı karşıya olduğu en önemli ekonomik sorun. Bu bir realite. Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 83.7’si ki bu çok yüksek bir oran, artık şehirlerde kasabalarda yaşıyor, bu büyük bir oran, çok yüksek bir oran. Bence hayat pahalılığının en önemli bileşeni kiralardır. Çünkü ev sahipliği oranı yüzde 56’lar civarında. Ve son yıllarda gerek konut fiyatları çok hızlı yükseldi gerekse kiralar çok hızlı yükseldi. Dolayısıyla burada vatandaşımızın hayat pahalılığından kastı tabii ki burada önemli ölçüde kira bir bileşen. Biz burada arz yığını dediğimiz yani konut arzını artıracak ciddi bir çaba içerisindeyiz.
Bir taraftan deprem bölgesinde yeniden bir inşa süreci var, 201 bininci konut teslim edildi, 250 bin konut şu an inşa halinde. Onunla da yetinmiyoruz, sosyal konutlar, yerinde dönüşüm, kentsel dönüşüm… Bütün bu konularda bütçeden çok güçlü destek veriyoruz. Ben inanıyorum ki önümüzdeki bir iki yıl içerisinde deprem bölgesindeki yeniden inşa sürecine ilaveten çok ciddi bir konut seferberliğine gireceğiz, sosyal konuttan bahsediyorum. Yani devletin desteklediği ve vatandaşımızın çok rahat erişebileceği konutlardan bahsediyoruz. Neden? Çünkü bu enflasyonla mücadelede en önemli başlıklarımızdan bir tanesi.
Diğer bir başlık gıda arzı. Aslında Türkiye’de tarımsal üretimde iyiyiz. Fakat tarladan nihai tüketiciye ürün giderken fiyatlarda abartılı artışlar var. Bir sürü aracı şirket kuruyorlar ve her aşamada fiyatı neredeyse katlıyorlar. Olay sadece bir lojistik meselesi değil, olay sadece bir fire oranı yüksek de onun için fiyatlar yükseliyor değil. Olay tarladan nihai tüketiciye, markete ulaşana kadar bir sürü aracının olması. Bunların bir kısmının da bizim vergi denetim kurulunun yaptığı incelemelere göre aslında bir kısmı da suni. Fiyatları aslında bir anlamda şişirmek için yapılan uygulamalar. Onun için bütün bu süreçleri inceliyoruz.
Sadece denetimle değil tabi, denetim işin bir ayağa. Biz daha çok bu gıda lojistik, bütün bu süreçlerin etkin hale getirilmesi, varsa bir yerde tıkanıklık onun aşılması, rekabetin artırılması… Bunları daha çok önemsiyoruz. Tabii ki denetim işin bir boyutu, daha çok Ticaret Bakanlığımızın fahiş fiyat üzerinden yaptığı bir uygulama ama biz hazine maliye perspektifiyle olaya şöyle bakıyoruz.”
KONUT, GIDA VE ENERJİ ARZI ARTIRILACAK
“Şunu anlatmaya çalışıyorum, bir taraftan konut arzını artıracağız, bir taraftan gıda arzını artıracağız…
Enerji, diğer önemli bir bileşen. Enerjide şu anda devlet olarak biz çok ciddi bir sübvansiyon sağlıyoruz. Şu anda konutlarda sübvansiyon yüzde 60 civarı elektrikte, doğalgazda yüzde 63 civarı. Bu şu anlama geliyor. Ortalama vatandaşımızın tükettiği diyelim ki elektrik 100 liraya bize mal oluyorsa esasında 40 liraya satıyoruz. Doğalgaz bize 100 liraya mal oluyorsa biz aslında 37 liraya satıyoruz. Yani aradaki farkı hazine ödüyor.
Bütün bu süreçleri çalışıyoruz, enerji arzını, özellikle yenilenebilir enerji özelinde, işte son yapılan ihaleleri gördünüz. 3.5 sente kadar indi fiyatlar. Hakikaten Türkiye bir taraftan enerji arzı, bir taraftan gıda arzı ve bir taraftan da konut arzıyla hayat pahalılığıyla arz yönde mücadele ediyor. Tabii ki Merkez Bankası daha çok para politikası yani sıkı para politikası uygulayarak, kredi genişlemesi sınırlayarak, açıktan para basmayarak enflasyonla mücadele ediyor.”
‘KAMU HARCAMALARININ MİLLİ GELİRE ORANI DÜŞECEK’
“Maliye politikası ayağında bu sene çok destekleyici olacağız. Bu sene kamu harcamalarının milli gelire oranı düşecek. Bu sene bütçe açığının milli gelire oranı düşecek. Bu da enflasyonu aşağı çekecek.
Yönetilen yönlendirilen fiyatlar, devletin güdümündeki fiyatlar var. Ocak ayında biz çok dikkatli davrandık. Aralık ayında çıkardığımız kararnamelerle örneğin akaryakıt olsun, tütün ürünleri olsun, örneğin alkollü içecekler olsun bütün bu konularda ÖTV’deki 6 aylık artış çok cüzi düzeyde tuttu. Yani fiyata yansıması yüzde yarımla yüzde maksimum 2.9 arasında oldu yani bütün 6 aylık süreçten bahsediyorum. Onun için biz aslında destekledik.
Burada bir tek dediğim gibi bu sağlıkta özellikle aile hekimine gitmeyip doğrudan doğruya hastaneye, doğrudan doğruya üniversite hastanelerine gidenlerin ödediği bir muayene, katılım payı var. Oradaki artış yıllardır yapılmadığı için pat diye yapılınca ocak ayında bir fark çıktı. Onu bir kenara bırakırsak büyük oranda biz maliyet politikasını sıkılaştırıyoruz, para politikası sıkı, yönetilen, yönlendirilen fiyatlar bizim hedef enflasyonuyla paralel, hatta altında. Geriye tabii ki kararlılık kalıyor, sabır ve kararlılıkla bu programı uygulamak kalıyor.”
‘HAYAT PAHALILIĞI ŞİKAYETİNDE HAKLI VATANDAŞIMIZ’
“Arz yönlü de çalışıyoruz. Onun için enflasyon düşüyor. Vatandaşımız şikayetinde haklı. Hayat pahalılığı şikayetinde haklı vatandaşımız. Çünkü enflasyon çok adaletsiz bir vergi gibidir. Özellikle sabit ve dar gelirlileri vurur. Gelir dağılımını bozar. Onun için enflasyon, yani makroekonomik olarak baktığım zaman, en büyük kötülüktür. Mutlaka enflasyonla mücadele edilmelidir. Biz şimdi enflasyonla ciddi bir şekilde mücadele ediyoruz. Vatandaşımız müsterih olsun, biz köklü bir çözüm peşindeyiz. Kolaycı bir çözüm de yok, kestirme bir yol yok, olsa çoktan bulunurdu. Bütün dünyada mücadele zaman alıyor. Pandemi sonrası Avrupa’da, Amerika’da da enflasyon bizdeki gibi değil tabi, yüzde 2’lerden yüzde 9’lara, 10’lara çıktı. Ne yaptılar? Tekrar 3’lere, 4’lere düşürmek, yüzde 2 civarına düşürmek 3 yıldan fazla süre aldı. Bizim program aslında 2023’ün ikinci yarısında başladı. Ve daha biz 2 yılımızı doldurmadık. Ve şu anda enflasyonda ciddi düşüş var, düşüş devam edecek. Bu sene yüzde 24 civarına düşürmeyi hedefliyoruz, daha sonra da inşallah daha da aşağıya çekeceğiz.”
‘VATANDAŞIMIZIN İNANMAYA BAŞLADIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM’
“Vatandaşımızın da inanmaya başladığını söyleyebilirim. Vatandaşımız biz bu programa başladığımız zaman 3 yıllık orta vadeli programa biz Eylül 2023’te açıkladık. Ağustos 2023’e gidin. Anketlerde vatandaşa soruyoruz, diyoruz ki önümüzdeki 12 ay enflasyon yüzde kaç olacak? Vatandaşımız o zaman, enflasyon yüzde 88.3 olacak diyor bir yıl sonra. Şimdi ocak ayında sorduk, 12 ay sonra enflasyon ne olacak diye sorduk, yüzde 58.8 diyor. 30 puanlık bir düşüş var. Vatandaşımızın enflasyon beklentisi hala yüksek ama program öncesine göre yaklaşık 30 puan düşmüş. Ben inanıyorum ki bu sene bir 30 puan daha düşecek. Çünkü biz bu sene enflasyonu yüzde 20’lere düşürdüğümüz zaman vatandaşımız da mutlaka bunu görecek ve ona göre beklentilerini şekillendirecek.
Geçmişte enflasyon hedeflerini tutturmakta zorlanmışız. Bunu kabul ediyorum. Bundan ötürü de vatandaşımız hep şüpheyle yaklaşmış. Şunu net vurgulamak istiyorum, şu anda enflasyon düşüşte, bu sene para politikası, maliye politikası, gelirler politikası, yönetilen yönlendirilen fiyatlar, bütün bu politika çerçevesiyle biz enflasyonun yüzde 42’den yüzde 24 civarına düşüreceğiz. Vatandaşımız da bunu gördükçe beklentileri de ona göre iyileşecek."
‘KAMU ASLINDA ÇOK CİDDİ TASARRUF YAPIYOR’
“Şimdi mesela diyorlar ki kamu niye tasarruf yapmıyor? Aslında çok ciddi bir tasarruf yapıyor. Size basit bir rakam vereyim. 2024 öncesi 10 yıla gidin, yani 2013-2023, 2014-2024 arası. Depremi ve faiz harcamalarını bir kenara bırakın. Çünkü onları piyasa belirliyor, depremi de öngöremezsiniz. Şimdi kamunun harcamalarını ne belirliyor? Bütçe belirliyor. Siz diyelim ki 2023’ün sonunda parlamentoya gidiyorsunuz ve diyorsunuz ki ben 2024’te 100 lira harcayacağız diyorsun. Şimdi programdan önceki 10 yıl boyunca 100 lira olarak onaylanan bütçe 109 lira olarak gerçekleşmiş harcama, 10 yılın ortalaması. Yani yüzde 9’luk bir sapma var her sene. 2024’te ne oldu biliyor musunuz? 100 lira olarak öngörülen kamu harcaması 97 olarak gerçekleşti. (Tasarruf kaynaklı mı?) Tabi. Biz harcama disiplinini tesis ettik, tasarruf yaptık ama bir taraftan da hiçbir şekilde bütçenin ötesine geçilmesine izin vermedim. Hatırlarsanız 2024’ün ortasında biz yeni bir tasarruf paketi açıkladık, harcama kontrolü, harcamada üretkenlik, verimlilik ve tasarruf paketi açıkladık. Orada çok ciddi tedbirler aldık, onlar sonuç verdi. Bu sene de devam edecek bu tedbirler.
Onun için bütçe ağını azaltıyoruz, kamu harcamalarının milli gelire oranı azalacak, yani biz bu dönemde kayıt dışıyla mücadele edeceğiz, çok güçlü şekilde edeceğiz. Kayıt dışılık demek verimsizlik demek.
Yani hem adil olmayan rekabet demek hem verimsizlik demek. Bütün bunların sonuç vereceğini düşünüyorum.”
KKM TÜZEL KİŞİLER İÇİN BU SENENİN ORTASINA KADAR SONLANACAK
“(Kur korumalı mevduat (KKM) son bulacak mı? Tarih verebiliyor musunuz?) Kur korumalı mevduattan çıkış konusunda kararlıyız. Zirvede, Ağustos 2023’te lira cinsinden 1 trilyonun altına indi. Ama dolar cinsinden 144 milyar dolardan 30 milyar doların altına indi. Bunun yaklaşık 3’te 1’inden az bir kısmı, şirketlerin yani tüzel kişilerin, geriye kalanı gerçek kişilerin. Merkez Bankası’yla yaptığımız istişarelerde, muhtemelen bu senenin ilk yarısında biz tüzel kişilere ilişkin bu programa son vereceğiz, yani KKM uygulamasına son vereceğiz. En geç yılın ortası, daha önce olabilir. Ve büyük ihtimalle bireyler açısından da yine bu sene içerisinde… Zaten kur korumalı mevduatı cazip olmaktan çıkarttık.”
patronlardunyasi.com