Milliyet'ten Didem Seymen'in haberine göre, yeni dünyanın gizli tehlikelerinden olduğu konuşulan mikroplastiklerin insan sağlığı üzerine etkileri tartışılırken, araştırmalara göre bir insan farkında olmadan günde yaklaşık 5 gram, yani bir tatlı kaşığından fazla plastik yiyor.

Medicana Sağlık Grubu Medicana International İstanbul Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Vugar Jafar, mikroplastiklerin insan sağlığına olumsuz etkileri bulunabileceğine değinerek konuyla ilgili şu bilgileri verdi...

Araştırmalara göre mikroplastiklerin, alerji, oksidatif stres, hormonal bozukluklar, kanser, Alzheimer, kalp ve böbrek sorunlarına neden olabileceği iddia ediliyor. Yapılan araştırmalarca küresel olarak her yıl yaklaşık 400 milyon ton plastik üretilmektedir ve bu rakamın 2050 yılına kadar iki katından fazla artacağı öngörülmektedir. Mikroplastikler, bilim insanlarının incelediği hemen her yerde bulunuyor. Kıyafetlerden kozmetiğe, yiyeceklerden içeceklere kadar günlük hayatta kullanılan birçok ürünün plastik içerdiği belirtiliyor. 

YAKLAŞIK BİR ÇAY KAŞIĞI

Konu ile ilgili Reuters’de yapılan habere değinen Uzm. Dr. Vugar Jafar, “Bilinene göre bir insan günde yaklaşık 5 gram, yani bir tatlı kaşığından fazla plastik yemektedir. Toplam miktar hesaplandığında 79 yaşına kadar yaşayan bir insan, hayatı boyunca 20 kg plastik tüketmiş olmaktadır.Mikroplastik terimi 20 yıl önce ortaya çıkmıştır, ancak araştırmacıların sadece son 10 yılda çevre ve hayvanlardaki parçacıkları incelemekten insan sağlığı üzerindeki etkilerini ölçmeye kadar ilerleyebilmiştir” dedi.

ALZHEİMER’A NEDEN OLABİLİR 

Günümüzde mikroplastiklerin atık sulardan arıtılamadığını bu nedenle de kolaylıkla göl, deniz ve nehir sularına karışabildiğine değinen Uzm. Dr. Vugar Jafar, “Yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin suda yaşayan canlılar tarafından yanlışlıkla yutulduğunda iç organların zarar gördüğünü göstermektedir. Araştırmacılar ayrıca plastiklerin bağışıklık hücreleri tarafından yutulduğunu ve beyindeki küçük kan damarlarında birikerek tıkandığını tespit etmiştir. Bilim insanları, laboratuvar ortamında insan doku örneklerine mikroplastik eklediklerinde, bu durumun hücre ölümüne, bağışıklık reaksiyonlarına ve doku hasarına yol açabileceğini gözlemlemiştir. Ayrıca yüzlerce çalışma, hayvanları -özellikle suda yaşayan organizmaları- mikroplastiklere maruz bırakmış ve bunun sonucunda plastiklerin bağırsak tıkanıklığına neden olabileceğini ortaya koymuştur.  Araştırmacılar mikroplastiklerin kanser, kalp ve böbrek hastalıkları, Alzheimer hastalığı veya doğurganlık sorunlarını ortaya çıkardığından şüphelenmektedir” ifadelerini kullandı. 

VÜCUDA NASIL ALDIĞINIZ ÖNEMLİ! 

Mart 2024’te yayımlanan önemli bir çalışma, kalp ameliyatı geçiren yaklaşık 250 kişinin yaklaşık yüzde 60’ının ana arterinde mikro veya nanoplastik bulunduğunu bildirmiştir. Bu kişilerin ameliyattan sonraki üç yıl içinde kalp krizi ya da felç geçirme olasılığı, arterlerinde plastik bulunmayanlara kıyasla 4-5 kat daha fazla olduğu saptanmıştır. Ayrıca plastikler her organı veya hücre tipini farklı şekilde etkileyebilir. Örneğin keskin bir mikroplastik parçası, kırılgan akciğer ortamında boğaza göre daha fazla zarar verebilir. New York’taki Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi’nde yapılan çalışmada, dozun yanı sıra alım yolunun da önemli olduğu belirtiliyor. Soluma yolu büyük bir endişe kaynağıdır çünkü solunan plastikler derin akciğere girip iltihaplı bir reaksiyona neden olabiliyor ve sağlık sorunlarına neden oluyor. 

ÇAYI PORSELEN YA DA TERMOSTA TÜKETİN

Mikroplastikler tuza, bala, şekere, suya, meyve ve sebzelere de kolayca geçebilir. Bazı araştırmalara göre işçi arılar kovanlarına mikroplastik taşıyabilir ve mikroplastikler de bala karışabilir. Sebze ve meyvelerin kabuklarında da mikoplastik bulaşı olabilir. Mikroplastiklerin sadece besin aracılığıyla değil soluma ve deri teması ile de insana geçtiği de düşünülmektedir. Mevcut şartlarda günlük hayatta mikroplastiklerden tamamen kaçmanız mümkün gibi gözükmemektedir. Lakin plastik kullanımını azaltarak daha az mikroplastiğe maruz kalmak mümkündür. Buna tek kullanımlık plastiklerden kaçınmakla başlanabilir. Çay-kahve içerken kişilerin porselen ya da termos kullanması, keten ya da pamuktan üretilen çay poşetlerinin tercih edilmesi, çayların porselen demlikte hazırlanması basit önlemler arasındadır. Bunun yanında yaz aylarında giyilecek elbiselerde organik pamuk, keten, kendir gibi doğal kumaşlar tercih edilmelidir. Yemekler mikrodalga fırında ısıtılacaksa porselen ya da cam bir kapta ısıtılmalıdır.

patronlardunyasi.com