Dolar
38,2782
0,00%
Euro
43,6954
-0,09%
Sterlin
51,1404
0,77%
Bitcoin
3.492.432
0,38%
BİST-100
9.312,13
-0,10%
Gram Altın
4.161,554
0,00%
Gümüş
32,5
0,25%
Faiz
48,21
0,00%

Fatih Portakal canlı yayında 'dış sesi' azarladı

Sözcü TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal, yayın sırasında haber anlatımını beğenmediği dış sesçi’yi canlı yayında azarladı. Portakal’ın bu çıkışı büyük tepki çekerken, uzmanlar bunun mobing olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

27.06.2023 17:01
Fatih Portakal canlı yayında 'dış sesi' azarladı
16px
32px

Sözcü TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, dün haber esnasında Yunanistan’daki seçim haberlerinin VTR’sinin ardından haberdeki ’dış sesi’ beğenmediğini belirterek, “Nasıl, dış sesi beğendiniz mi, he? Beğendiniz mi? Ben beğenmedim. Ben bu haberin her şeyinden sorumluyum çünkü ben bu haber bültenine adımı veriyorum. Adımı verdim bu haber bültenine. O yüzden aynı uygulamayı, şefkati, özveriyi de haberin içeriğinde de seslendirilmesinde de görmek isterim. Çünkü ben sizinle karşınızdayım. Çünkü ben bu habere adımı veriyorum. Montajından seslendirilmesine kadar her şey benim sorumluluğum. Bu sorumluluğu da maalesef üstüme alıyorum. Bu dış sesçi için de sizden özür diliyorum.” yorumunda bulundu.

MOBİNG BOYUTUNU AŞIYOR

Portakal’ın bu sözleri sosyal medyada eleştiri konusu olurken Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi Avukat Özlem Şen, bu konuyu Patronlar Dünyası’na değerlendirdi.

Avukat Şen, ‘Bu bir mobing midir?’ sorumuza, “Elbette. Hele de bir kadın basın mensubuna yapılmış olması mobing boyutunu aşıyor diye düşünüyorum” yanıtını verdi. Avukat Şen, mobingin iş hayatında bireyi hedef alarak kasıtlı, sistematik ve uzun sürekli olarak uygulanan psikolojik taciz ve yıldırma fiili olarak tanımlandığını belirterek, “Türkiye’de ilk kez, aynı zamanda bu konuda açılan ilk dava olan, Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 20.12.2006 tarih 2006/19 E. , 2006/625 K. sayılı kararında mobbingin tanımına yer verilmiştir. Kararda belirtilen tanıma göre mobbing, 'iş yerindeki psikolojik taciz, işyerinde bireylere üstleri, eşit düzeyde çalışanlar ya da astları tarafından sistematik biçimde uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama vb. davranışlar' olarak belirtilmiştir” dedi.

NELER MOBİNG SAYILIYOR

Mobing’e uğrayan çalışanın moralinin ve iş performansının büyük ölçüde etkilenebileceğini, işyerindeki mobing nedeniyle ciddi aksamalar yaşanabileceğine dikkat çeken Şen, “Mobbing, bir iş gücünün genel bütünlüğünü ve moralini bozabilir ayrıca her boyuttaki işletmeyi etkileyebilir. Mobbing kavramını somutlaştıracak olursak hakaret, kötü muamele, sözlü taciz, iftira, cinsel taciz ve fiziksel şiddet bu yönde yapılan olumsuz davranışlar olarak gözüküyor. Bunun yanında işverenlerden kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatı ödememe amacı taşıyan davranışlar ise istifaya zorlama, görev yeri değişikliği, sürekli tutanak tutulması ve yasal hakların kullandırılmaması olarak şekilleniyor. Mobbingin daha çok bu nedenlerle uygulandığını söylemek de mümkün” diye konuştu.

FARKLI YASAL İŞLEMLER UYGULANABİLİR

Avukat Şen mobbinge maruz kalan kişinin haklarını da şöyle anlattı; “Mobbing eylemlerine göre farklı yasal işlemler başlatılabileceği açıktır . Mobbing çeşidine göre mağdur; ceza davası açabilir, tazminat davası açabilir, iş akdini haklı nedenle fesih yoluna gidebilir.”

YARGITAY EMSAL KARARLAR AZ ÇOK FİKİR VERMEKTE

Avukat Faruk Emre Akı da, Fatih Portakal’ın yapılan bir haber içeriği ve seslendirmesi ile alakalı olarak canlı yayın sırasına, haberi seslendiren gazeteciyi milyonlarca kişinin önünde eleştirmesinin etik, ahlak ve hukuki olarak bir takım tartışmaları da gündeme getirdiğini belirtti. Akı, “Haberi seslendiren çalışanın yapılan iş sebebi ile amiri pozisyonunda bir kişi tarafından eleştirilmesi ve küçük düşürülmesinin etik ve ahlak boyutu dışında İş Kanunu, Borçlar Kanunu ve sair kanunlar kapsamında mobbing ( Psikolojik Taciz ) sayılıp sayılmayacağı olası bir  yargılama sonucu ortaya çıkacak olsa da Yargıtay’ın  emsal kararları bu konuda az çok fikir vermekte" dedi. 

SADECE FİZİKSEL DEĞİL RUH SAĞLIĞININ DA BÜTÜN HALİNDE KORUNMASINI KAPSIYOR

İş Kanunu’nun  ‘İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı’ başlığını taşıyan maddesi ve “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür” maddelerini anlatan Avukat Akı,  sözlerini şöyle sürdürdü;

“Burada bahsedilen iş sağlığı, Yargıtay kararlarında geniş yorumlanıp  işçinin salt fiziksel sağlığını değil, ruhsal sağlığının da bir bütün halinde korunmasını ifade eder.  İşçiyi gözetme borcu, işçinin kişiliğine saygı gösterme ve işçinin kişiliğini koruma borcunu da kapsamakta olup, işçinin işyerinde dışlanması ve diğer çalışanlarla ilişkisini zedeleyen her türlü işveren davranışı da işçinin kişilik haklarına haksız müdahale olarak değerlendirilmelidir.

Türk Borçlar Kanunu ile ilk defa mevzuatımıza giren psikolojik taciz kavramı, Kanunun işverenin işçiyi koruma borcunu düzenleyen ve işverene işçiyi gözetme borcu getiren 417. maddesinde “İşçinin kişiliğinin Korunması” başlığı altında düzenlenmiştir. Maddeye göre, İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak, saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamak ve bu kapsamda özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları için olduğu gibi bu tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

Gerek Yargıtayın emsal kararlarında da  gerekse kanunlarda görüldüğü üzere sistematik ve süreklilik arz eden eylemlerin işçiye yöneltilmesi mobbingin varlığından söz etmek için ilk unsurlarından.  Ancak süreklilik arz etmese dahi işçiye yöneltilen haksız ve küçük düşürücü tek eylemler de iş akdinin haklı feshine sebep olabilir."

ÇALIŞMA İLİŞKİSİNE YAKIŞMAYACAK ŞEKİLDE KABA DAVRANIŞ

Avukat Akı konuyla ilgili olarak şu bilgileri de verdi; 

"Keza 22. Yargıtay Hukuk Dairesinin 02.06.2020 tarihli 2020/5460 kararında açıkça İşverenin işçiye karşı çalışma ilişkisine yakışmayacak şekilde kaba davranış sergilemesi ve işçinin küçültücü muameleye maruz bırakılması mobbing düzeyinde olmasa da kişilik haklarının ihlali sebebiyle işçinin haklı fesih imkanı vardır denmiştir.

Hal böyle olunca Fatih Portakal’ın davranışının psikolojik taciz olup olmadığı ve haberi seslendiren emekçi gazeteci ile  önceye dayanan iş ilişkisi, benzeri başka eylemlerin sistematik olarak aynı işçiye yöneltilip yöneltilmediğine ilişkin hususlar, deliller ve tanıklar  ile birlikte iş mahkemelerinde yargılama konusu olacak ve bağımsız Türk mahkemelerinin yargılaması ve hakimin hakkaniyetli kararı ile bir  sonuca ulaşacaktır. Ancak bu davranışın halkın vicdan mahkemesinde şimdiden yargılandığı ve hüküm kurulduğu aşikardır. "

patronlardunyasi.com