Erdoğan Le Monde'a konuştu: Köktendinciliğe karşı güçlü sistemimiz var
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'nin AB'ye girme isteğinin en önemli nedeninin, dünyada kültür çatışmasını önlemek olduğunu'' söyledi. Erdoğan, Orhan Pamuk davası için de şunları söyledi..
12.10.2005 16:33
ABONE OLErdoğan, Le Monde gazetesinde yayımlanan demecinde, 'medeniyetler ittifakı olmadan AB'nin dünya gücü olamayacağını' belirtti.
Dünyanın medeniyetler ittifakı oluşturması gerektiğini ifade eden Erdoğan, bunun gerçekleştirilmesi için AB'nin fırsat olduğunu kaydetti. Erdoğan, Türkiye'nin üyeliğiyle AB'nin dünyadaki 1.5 Müslüman'ın da desteğini alacağını söyledi.
'Türkiye AB üyesi olmadığı takdirde köktendinciliğe kayar mı?' sorusuna 'Hayır' yanıtı veren Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
'Biz bunu aştık. Türkiye'de köktendinciliğe karşı güçlü bir sistem kurduk. Unutmayalım ki köktendinciler bütün dinlerde ve ülkelerde var. Ancak bunlar azınlıktalar. AB süreci ilerlemediği taktirde, Kopenhag kriterlerine Ankara kriterleri diyeceğiz ve aynı yola devam edeceğiz. Amacımız, vatandaşlarımızın insan hakları, demokrasi ve yaşam seviyesi konusunda koşullarını iyileştirmek.'
TÜRKİYE'YE KARŞI ÇIKANLARI ANLAMIYORUM
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Avrupalıları anlamakta güçlük çektiğini belirterek, Avrupa Konseyi, NATO ve OECD üyesi Türkiye'nin, AB sürecinin 43 yıldır devam ettiğini söyledi.
Erdoğan, 5 milyon Türk vatandaşının Avrupa'da yaşadığını hatırlattı ve Fransız devriminin, Türk demokrasisinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
Erdoğan, "Avrupalı dostlarımız bizi daha iyi anlamalı. Bu konuda medyanın önemli bir rolü var. Bazı zamanlarda medya bizi olmadığımız gibi gösterdi ve Avrupa vatandaşları bizi yanlış tanıdı. Artık yeni ve önemli bir sürece giriyoruz" dedi.
"Türkiye'de reformların eski hızıyla devam edip etmeyeceğine" ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Türkiye'nin müzakereleri en kısa zamanda tamamlamak için elinden geleni yapacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, müzakerelerin süresi konusunda tahmin yapmanın zor olduğunu kaydetti ve bu süreçte Fransa'nın önemli yer tuttuğunu belirtti.
Fransa'da yaklaşık 500 bin Türk yaşadığını hatırlatan Erdoğan, Türklerin Fransa'ya uyum sağlamasını arzu ettiğini söyledi.
ORHAN PAMUK DAVASI
Yazar Orhan Pamuk aleyhine açılan davaya ilişkin bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Benimsediğimiz bütün yasalar, AB müktesebatına uygun. Ancak, hukuk bağımsız bir güç. Bu süreçte, farklı farklı tecrübeler yaşadık. Örneğin ben, sadece şiir okumaktan dört ay hapiste yattım. Ancak üç ay sonra kanunun değişmesiyle milletvekilliğine adaylığımı koyabildim. Yine de yürütme organı, hukuka karışamaz" dedi.
"Orhan Pamuk ile ilgili bitmemiş bir davayı yorumlamanın kendisi için uygun olmadığını" belirten Erdoğan, "Benim ifade özgürlüğü konusundaki görüşlerimi vatandaşlarım biliyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan, başka bir soru yanıtlarken, Güneydoğu Anadolu sorununun çözülmesine ilişkin hükümetin çalışmalarının devam ettiğini kaydetti ve bu konuda yerel idarecilerle belediye başkanlarının da rolünün önemli olduğunu vurguladı.
"Güneydoğu Anadolu'nun refah seviyesinin artırılması gerektiğini" kaydeden Erdoğan, "tarım, ulaşım, iletişim, sağlık, eğitim ve konut sektörlerinde önemli yatırımlar yapıldığını" söyledi.
Türkiye'de AB karşıtı milliyetçi akıma ilişkin bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, bu görüşlere kesinlikle katılmadığını söyleyerek, "Benim partimin üç kırmızı çizgisi var, bunlar etnik, yerel ve dini milliyetçiliğe karşı olmak" diye konuştu.
Erdoğan, dini her türlü haksızlığı ortadan kaldırmak istediğini belirtti ve "Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman olmasına rağmen, biz Müslüman olmayan yüzd
Dünyanın medeniyetler ittifakı oluşturması gerektiğini ifade eden Erdoğan, bunun gerçekleştirilmesi için AB'nin fırsat olduğunu kaydetti. Erdoğan, Türkiye'nin üyeliğiyle AB'nin dünyadaki 1.5 Müslüman'ın da desteğini alacağını söyledi.
'Türkiye AB üyesi olmadığı takdirde köktendinciliğe kayar mı?' sorusuna 'Hayır' yanıtı veren Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
'Biz bunu aştık. Türkiye'de köktendinciliğe karşı güçlü bir sistem kurduk. Unutmayalım ki köktendinciler bütün dinlerde ve ülkelerde var. Ancak bunlar azınlıktalar. AB süreci ilerlemediği taktirde, Kopenhag kriterlerine Ankara kriterleri diyeceğiz ve aynı yola devam edeceğiz. Amacımız, vatandaşlarımızın insan hakları, demokrasi ve yaşam seviyesi konusunda koşullarını iyileştirmek.'
TÜRKİYE'YE KARŞI ÇIKANLARI ANLAMIYORUM
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Avrupalıları anlamakta güçlük çektiğini belirterek, Avrupa Konseyi, NATO ve OECD üyesi Türkiye'nin, AB sürecinin 43 yıldır devam ettiğini söyledi.
Erdoğan, 5 milyon Türk vatandaşının Avrupa'da yaşadığını hatırlattı ve Fransız devriminin, Türk demokrasisinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
Erdoğan, "Avrupalı dostlarımız bizi daha iyi anlamalı. Bu konuda medyanın önemli bir rolü var. Bazı zamanlarda medya bizi olmadığımız gibi gösterdi ve Avrupa vatandaşları bizi yanlış tanıdı. Artık yeni ve önemli bir sürece giriyoruz" dedi.
"Türkiye'de reformların eski hızıyla devam edip etmeyeceğine" ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Türkiye'nin müzakereleri en kısa zamanda tamamlamak için elinden geleni yapacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, müzakerelerin süresi konusunda tahmin yapmanın zor olduğunu kaydetti ve bu süreçte Fransa'nın önemli yer tuttuğunu belirtti.
Fransa'da yaklaşık 500 bin Türk yaşadığını hatırlatan Erdoğan, Türklerin Fransa'ya uyum sağlamasını arzu ettiğini söyledi.
ORHAN PAMUK DAVASI
Yazar Orhan Pamuk aleyhine açılan davaya ilişkin bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Benimsediğimiz bütün yasalar, AB müktesebatına uygun. Ancak, hukuk bağımsız bir güç. Bu süreçte, farklı farklı tecrübeler yaşadık. Örneğin ben, sadece şiir okumaktan dört ay hapiste yattım. Ancak üç ay sonra kanunun değişmesiyle milletvekilliğine adaylığımı koyabildim. Yine de yürütme organı, hukuka karışamaz" dedi.
"Orhan Pamuk ile ilgili bitmemiş bir davayı yorumlamanın kendisi için uygun olmadığını" belirten Erdoğan, "Benim ifade özgürlüğü konusundaki görüşlerimi vatandaşlarım biliyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan, başka bir soru yanıtlarken, Güneydoğu Anadolu sorununun çözülmesine ilişkin hükümetin çalışmalarının devam ettiğini kaydetti ve bu konuda yerel idarecilerle belediye başkanlarının da rolünün önemli olduğunu vurguladı.
"Güneydoğu Anadolu'nun refah seviyesinin artırılması gerektiğini" kaydeden Erdoğan, "tarım, ulaşım, iletişim, sağlık, eğitim ve konut sektörlerinde önemli yatırımlar yapıldığını" söyledi.
Türkiye'de AB karşıtı milliyetçi akıma ilişkin bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, bu görüşlere kesinlikle katılmadığını söyleyerek, "Benim partimin üç kırmızı çizgisi var, bunlar etnik, yerel ve dini milliyetçiliğe karşı olmak" diye konuştu.
Erdoğan, dini her türlü haksızlığı ortadan kaldırmak istediğini belirtti ve "Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman olmasına rağmen, biz Müslüman olmayan yüzd