CEO'lara göre fırsatlar Türkiye'de

PricewaterhouseCoopers'ın hazırladığı 10'uncu Yıllık Küresel CEO Araştırması'na göre patronlar ekonomik bakımdan en büyük fırsatların aralarında Türkiye'nin de bulunduğu E7 ülkelerinde olduğunu düşünüyor 50 ülkeden araştırmaya katılan bin 100 şirket başkanı, ekonomik büyümenin önündeki en büyük engellerin başında uygulanan yasal düzenlemeler ve nitelikli eleman açığının olduğuna dikkat çekti.

Dünyanın önde gelen bin 100 şirket başkanının (CEO) katılımıyla gerçekleştirilen "Küresel CEO Araştırması" Davos'ta tanıtıldı. PricewaterhouseCoopers'ın (PwC) hazırladığı ve bu yıl 10'uncusu yayımlanan raporda patronların önceki yıllara oranla ekonominin geleceğinden çok ümitli olduğu görüldü.

Araştırmaya göre önümüzdeki 12 ay boyunca cirolarının büyüme göstereceğine inanan CEO'ların sayısı 5 yıl öncesine göre 2 katına çıkarak rekor düzeye ulaştı. Toplam 50 ülkeden araştırmaya katılan CEO'lar küreselleşme yönündeki trendler devam ettikçe, iş alanlarının yeni pazarlara girişler, mevcut pazarlardaki paylarının artması, coğrafi genişleme ve çoğunlukla sınır ötesinde gerçekleşen birleşme ve satın alma işlemleri ile genişleyeceği görüşünde.

Rapora göre uluslararası piyasalarda kısaca BRIC olarak adlandırılan Brezilya, Hindistan, Rusya ve Çin'in ekonomik büyüme hızı artmaya devam edecek. Bu ülkelere ek olarak Türkiye, Endonezya ve Meksika da ekonomik kalkınma bakımından gelişmelerini sürdüren ülkelerin başında bulunacak.

Raporda BRIC ülkelerine eklenen Türkiye, Endonezya ve Meksika'nın oluşturduğu gruba E7 adı verildiği belirtildi. Araştırmada bu oluşumun yakın gelecekte günümüzün gelişmiş ekonomilerinin oluşturduğu G7'lerin en büyük rakibi olacağı hatta G7'leri geride bırakacağı vurgulandı.

Yapılan hesaplamalara göre aralarında Türkiye'nin de bulunduğu E7 ülkelerinin ekonomileri 2050 yılına gelindiğinde büyüklük olarak G7 olarak bilinen ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada'yı geride bırakacak. Bu trendin işaretleri son 5 yıldır kendini gösteriyor. G7'lere yönelik doğrudan dış yatırımlar 2001- 2005 yılları arasında yüzde 10 arttı.

Türkiye'den 20 CEO katıldı

Koç Holding CEO'suyla röportaj yapıldı
2006 yılında da bu ülkelere olan yatırım hızında bir düşüş yaşanmadı. PwC buna gerekçe olarak şirket başkanlarının yakın gelecekte gelişmiş batı ekonomileriyle, gelişmekte olan doğu ülkelerinin global ekonomiyi denge noktasına getireceği öngörüsünü gösteriyor. Şirket başkanları bu denge dönemi gelmeden başında oldukları kuruluşları E7 ülkelerine yerleştirmeyi ve yerel piyasalardan pay kapmayı planlıyor.

CEO'ların yüzde 75'i devam eden küreselleşmenin hem gelişmekte olan hem de gelişmiş pazarlar için kârlı ve faydalı olduğunu söylerken, büyümenin önündeki en önemli engellerin ise yasal düzenlemeler ve nitelikli eleman açığı olduğuna dikkat çekti. Dünya genelinde binden fazla CEO'nun katıldığı 10. Yıllık Küresel CEO Araştırması'nda Türkiye'den 20 CEO ile görüşme gerçekleştirildi. Raporda, "CEO Görüşleri: CEO Röportajları" bölümünde Koç Holding'in CEO'su Bülend Özaydınlı'nın; küreselleşme ve uluslararası rekabet gibi konulardaki görüşlerine yer verildi.

'Türkiye'nin durumu iyi ama piyasalarda soru işareti var'

Eski IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer
Eski IMF Başkan Yardımcısı Fischer, Türkiye'nin 2008'den sonra da olası dalgalanmalara karşı IMF ile yoluna devam etmesi gerektiğini belirtti. Cnbc-e'ye konuşan Fischer, "Türkiye'de şu an itibarıyla durum gayet iyi. Bu politikalar devam ettirilirse sorun olmaz.

Ancak piyasalarda soru işaretleri var. O nedenle Türkiye'nin IMF ile yoluna devam etmesi daha doğru olur. Böylece herhangi bir olumsuz durumda sorun yaşanmaz" diye konuştu. Davos Zirvesi'nin bu yılki ana teması olan küresel güç dengesindeki değişikliklerin gelişen piyasalara etkisini değerlendiren Fischer, IMF'nin rolünün önemli olduğunu vurguladı.

 Fischer, "IMF başarılı bir süreci beraberinde getirdi. Yeniden acil kredilere ihtiyaç olmazsa dünya iyi durumda demektir. Ümit ederim başka bir kriz olmaz. Ama maalesef olacak ve ek yardım ihtiyacı ortaya çıkabilir. Dünyada IMF'nin rolünün devam edeceğini düşünüyorum" dedi. Fischer, Türkiye'nin ekonomik performansını son yıllardaki gibi sürdürmesi halinde, faizlerin kademeli olarak düşeceğini belirtti. Fischer ayrıca, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırımlar için cazip bir ülke olduğuna ve çok büyük bir iç pazarının bulunduğuna dikkat çekti.

"Risk var ama Türkiye'ye iyimser bakışımız sürüyor"

Lehman Brothers Başkan Yardımcısı Thomas Russo
Davos Zirvesi'ne katılmak üzere İsviçre'ye gelen Lehman Brothers'ın Başkan Yardımcısı Thomas Russo, Türkiye'ye yönelik açıklamalarda bulundu. Russo Cnbc-e'ye yaptığı açıklamada, Lehman Brothers olarak başta seçimler olmak üzere risklerin olmasına karşın, Türkiye'ye ilişkin iyimser bakışlarının sürdüğünü söyledi.

Cari işlemler açığı yüksek olmasına rağmen, büyümenin sürdüğünü belirten Russo, "Merkez Bankası enflasyon hedeflemesinde yüzde 5'i tutturamadı, Zorlu bir hedefti ama çabalar devam ediyor. Ekim ayında bir ofis açacağımızı duyurmuştuk; bu da Türkiye'de doğru işler yapıldığına inandığımızın bir göstergesi olarak kabul edilebilir" dedi.

Dalgalı bir seyir içerisinde olan petrol fiyatlarına da değinen Russo, jeopolitik riskler nedeniyle yukarı yönlü baskının önümüzdeki dönemde de devam etmesini beklediklerini söyledi.

Russo, ABD ekonomisinin çok çeşitli şoklara karşı güçlü direnci olduğunu belirterek faizlerin yönü konusunda tahmin yapmanın oldukça zor olduğuna işaret etti. Russo, piyasalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ekonomiyi hareketlendirmek için faiz indirimine gidebileceği veya enflasyonist baskılar nedeniyle daha da yükseltebileceği şeklinde iki ana senaryo üzerinde durulduğunu kaydetti. Russo, Fed'in mevcut yüzde 5.25'lik faiz seviyesinin iyi gözüktüğünü ifade etti.

"Ciddi bir tehlike atlatıldı güçlü büyüme sürecek"

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau
Dünya Bankası Türkiye Direktörlüğü görevine yeni başlayan Ulrich Zachau, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve önümüzdeki yıllara ilişkin beklentileri değerlendirdi.

 Türkiye ekonomisinde 2001'den itibaren güçlü bir iyileşme süreci olduğunu söyleyen Zachau, "Çok ciddi bir kriz atlatıldı ve yüksek büyüme ile önemli yapısal dönüşümlerin gerçekleştiği bir döneme girildi. Yıllık büyüme ortalama yüzde 7.8 oldu" dedi. Güçlü mali disiplin ve sıkı para politikalarının, genel olarak olumlu ekonomik ortam içinde hem enflasyonun hem de enflasyon beklentileri ile borç faizinin azalmasında katkıda bulunduğunu anlatan Zachau, 'Türk ekonomisi büyümeye devam ediyor." dedi.

'Konsolidasyon sürer 100 banka evlenir'

Deloitte & Touche Murahhas Ortağı Jack Ribeiro
Deloitte & Touche Murahhas Ortağı Jack Ribeiro, bu yıl en az 100 bankanın konsolide olmasını beklediklerini söyledi. Cnbc-e'nin sorularını yanıtlayan Ribeiro, Türkiye'de de banka konsolidasyonlarının birkaç yıl daha devam edeceğini öngördü. Türkiye'ye yabancı ilgisinin devam edeceğini belirten Ribeiro, "2007'de en az 100 banka konsolide olacak.

Yabancı bankalar Türkiye'yi de fırsat olarak görmeye devam edecek. Potansiyel satın alma ve birleşmeler Türkiye'de birkaç yıl daha devam eder" diye konuştu. Dünyada sigorta sektöründe de birleşme ve satın almaların devam edeceğini söyledi.

'Türkiye'de dört yılda çok olumlu gelişmeler yaşandı'

Davos Zirvesi'ne katılan uluslararası yatırım bankaları, Türkiye ekonomisindeki gelişmelerden iyimser olduklarını vurguladılar. Davos'ta yayınlanan kurumsal yatırım konusundaki yayın organına görüşlerini ifade eden yabancı yatırımcılar, Türkiye ekonomisinde son 4 yılda yaşanan olumlu gelişmelerin, bu yıl da devam edebileceği görüşünde. Deutsche Bank, JP Morgan, Lehman Brothers, UBS gibi yatırım bankaları yetkilileri, Türkiye'nin, önceki yıllarda uyguladığı ekonomik programı bu yıl da sürdürmesi gerektiğinin bilincinde olduğunu ifade ettiler.

ENERJİYE YATIRIM SÜRECEK
Yatırım bankalarını en çok kaygılandıran konu ise sosyal güvenlik reformundaki muhtemel bir gecikme olarak dikkat çekiyor. Yatırım bankalarına göre, bu yıl enerji, bankacılık gibi alanlarda yabancı sermaye yatırımları artarak devam edecek.

Suna Vidinli/Sabah