Almanya'da küçük ve orta ölçekli şirketler, 2025 yılı için ekonomik endişe içindeler
Almanya'da durgun ekonomiye yönelik endişeler artarken, orta ölçekli şirketlerin 2025'te hızlı bir ekonomik gerileme yaşanmasından endişeli olduğu kaydedildi. Alman Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği'nin anketine göre, ülkede orta ölçekli her 10 şirketten 8'i Alman ekonomisinin 2025’te daha hızlı küçülmesini bekliyor
Alman Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği’nin (BVMW) 1273 şirketle yaptığı ankete göre, ülkede orta ölçekli şirketlerin yüzde 80’i Alman ekonomisinin gelecek yıl daha hızlı küçülmesini bekliyor.
Ankete katılan orta ölçekli şirketlerin yüzde 58'i ekonomide bir gerileme beklerken, her beş orta ölçekli şirketten biri gelecek 12 ay içinde “ekonomik bir krize” hazırlanıyor.
BVMW’nin ankete göre, orta ölçekli şirketler bu yıl satışlarda yüzde 40 düşüş kaydederken, ankete katılımcıların yüzde 40'ı da yeni yılda, önceki yıla göre daha az yatırım yapmak istediklerini belirtti.
Genel ekonomik durumun yanı sıra, Alman küçük ve orta ölçekli şirketler özellikle kalifiye eleman ve iş gücü sıkıntısı konusunda da endişe duyuyor. Bu işletmelerin yüzde 62'si gelecek yıl staj pozisyonlarını dolduramayacaklarından endişe duyuyor.
BVMW Genel Müdürü Christoph Ahlhaus, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Sadece ekonomimiz değil, aynı zamanda toparlanmaya olan güvenimiz de son yıllardaki siyasi gidiş gelişler nedeniyle sarsıldı. Almanya'da siyasi sorumluluk almak isteyen herkes, ekonomimizin yeniden nasıl ilerleyebileceğini tutarlı bir şekilde açıklamalıdır.” ifadelerini kullandı.
ALMAN EKONOMİSİ BÜYÜMEDE ZORLUK YAŞIYOR
Öte yandan, Almanya'nın halen "kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında ezildiği" belirtiliyor.
Ülke ekonomisi, "çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle" sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa'da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor.
Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.
Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya'nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarda yer alıyor.
Ekonomide ABD ve Çin'e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar da ayrı bir sorun teşkil ediyor.
İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH'nin neredeyse yüzde 30'unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.
Bu arada Alman ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmesinin ardından yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtuldu. Ekonomi, bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
Yurt dışından gelen yoğun rekabet, sanayideki yavaşlama, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşanıyor. Buna ek olarak, ülkede koalisyon hükümetinin kasımda bütçe tartışması nedeniyle dağılması ekonomiyi şubat ayındaki erken seçimlere kadar siyasi belirsizliğe soktu.
Ülke ekonomisi, geçen yıl alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daraldı.
Almanya, böylece G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke oldu.
KÜÇÜLME BEKLENTİSİ
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ticarette korumacılıktan kaynaklanan tehditler, jeopolitik çatışmalar ve yapısal değişim nedeniyle ekonominin bu yıl yüzde 0,2 küçülmesini bekliyor.
Hükümet de ekonomide bu yıl için yüzde 0,2 küçülme öngörüyor. Almanya, bu yıl da küçülürse 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.
Bu arada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Donald Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.
Analistler, Trump'un AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını belirtiyor.
ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda bulunurken ülke, ihracatın yaklaşık yüzde 10'unu ABD'ye yapıyor.
patronlardunyasi.com