50 yaş sonrası için sağlıklı gelecek hızla geliyor

50 yaş sonrası için sağlıklı gelecek hızla geliyor

Dr. Michael F. Roisen’ın daha sağlıklı  50 yaş ve sonrası gelecek için aktardıkları dikkat çekti. Ünlü doktor Roisen “sağlıkta da gelecek inanılmaz bir hızla geliyor” dedi Osman Müftüoğlu, "Size 3 sorum var" başlıklı yazı kaleme aldı.

50 yaş sonrası için sağlıklı gelecek hızla geliyor
16px
24px
16.09.2024 08:53Güncelleme: 16.09.2024 08:56
ABONE OLgoogle

Hürriyet yazarı Osman Müftüoğlu, Dr. Michael F. Roisen’ın dediklerinden yola çıkarak bugünkü yazısında “Size 3 sorum var” başlıklı yazı kaleme aldı.

 

Müftüoğlu’nun yazısının tamamı şu şekilde:

Muazzam ve eşi benzeri görülmemiş bir yeni bir hayat yolculuğunun ilk adımlarını atmaya başladığımızın farkında mısınız?

 

Eğer değilseniz gelin siz de benim gibi yapın, dünyanın en önemli sağlık merkezlerinden biri olan “CLEVELAND CLİNİC”te uzun yıllardır Sağlık Direktörü ve Emeritus olarak görev yapan Dr. Michael F. Roisen’a kulak verin. Dr. Roisen’a göre “sağlıkta da gelecek inanılmaz bir hızla geliyor”. Yeni tıbbi buluşların sağladığı daha sağlıklı ve üretken 40’lı 50’li, 60’lı 70’li, 80’li hatta 90’lı yıllar kucaklarını açmış bizi bekliyor! Ben de Dr. Roisen’la aynı kanaati taşıyor ve onun hepimize sorduğu şu soruları sizlerle paylaşıyorum...

SORU BİR: Peki ya, yaşlanan ya da ölmek üzere olan hücrelerimizi genç hücreler olarak yeniden programlayabilseydik?

SORU İKİ: Peki ya, DNA’larımızı bizi daha sağlam ve sağlıklı bir geleceğe taşıyabilecek şekilde değiştirip yeniden yazabilseydik?

SORU ÜÇ: Peki ya, bozulan, hastalanan, sorun yaşayan ya da sona yaklaşan uzuv ve organlarımızın yerine 3D baskı yoluyla yenilerini koyabilseydik?

HER ŞEY DEĞİŞECEK

İster inanın ister inanmayın -ki inanmanızı şiddetle tavsiye ederim- dünya bugünkünden çok daha farklı, çok daha güçlü, çok daha sağlıklı “YENİ YAŞLANMA NORMLARI”na kavuşurdu. Ve bu durumda devletlerin bize dayattığı mevcut yasal sınır “65 YAŞ” değil, belki “85 HATTA 95 YAŞ” sınırı olurdu.

Merak etmeyin bunların hepsi olacak. Sağlıklı yaşlanma ve mükemmel bir yaşlılıkla tanışmanın sınırı bugünkünden daha ileri yaşlara kayacak. Neticede de yeni ve farklı yaşam biçimleri, istekleri, keyifleri, çabaları ve üretkenlikleri konuşulacak.

Tekrar altını çiziyorum: “Üstelik bu değişimler umduğumuzdan daha radikal ve daha hızlı gelişecek. Özetle 50 yaş sonrası için gelecek hızla değişiyor ve o değişimler umduğumuzdan çok daha hızlı geliyor, çok daha fazlasını ve iyisini vaat ediyor.”

Peki, bunun için ne yapmalı, nasıl bir strateji geliştirmeliyiz? Mesleğinde 40’lı yılları çoktan tamamlamış tecrübeli bir hekim olarak size ilk önerim şudur: KRONİK HASTALIKLARA DİKKAT EDİN VE ONLARA ODAKLANIN.

YENİ HEDEF: KRONİK HASTALIKLAR

Genelde yaşlanma sürecinde ortaya çıkan, sağlık pratiğinde de 40’lı, 50’li yıllar sonrasının “sağlık sabotajcıları” olarak tanımlanan kronik hastalıklar ya da sorunlar yeni bin yılın en önemli iyi hayat bozucularıdır. Benim “MAHŞERİN 5 ATLISI” olarak da tanımladığım bu beşlinin ilk sırasında KALP DAMAR HASTALIKLARI var. Onu ŞEKER HASTALIĞI, HİPERTANSİYON, KANSERLER ve NÖRODEJENERATİF HASTALIKLAR -Alzheimer, Parkinson hastalığı ve diğerleri- izliyor. Üzülerek belirteyim ki liste aslında çok daha uzun. Obeziteyi, karaciğer yağlanmasını, yaşlılık romatizması osteoartriti, otoimmün problemleri, kemik kırılganlığı artışını -osteoporozu- kas kaybını -sarkopeniyi- hatta sarı nokta hastalığı, katarakt gibi göz problemlerini, yaşlanmaya bağlı duyma kaybı meselelerini de bu listeye rahatlıkla ekleyebiliriz. Kısacası 40’lı, 50’li yaşlardan sonra muazzam bir sağlık tehdidi
ordusunun bizi bekliyor olabileceğini iyi bilmeliyiz.

RAKAMLAR KORKUTUCU

Tahminlere göre, 60-65 yaş üstü kişilerin ortalama “yüzde 80”inde en az “1”, “yüzde 68”inde ise “en az 2 veya daha fazla” kronik hastalık ya da kronik bir sağlık sorunu var. Eğer sadece uzun değil, aynı zamanda ve ondan da önce sağlıklı bir ömür sürmeyi hedefliyorsak bu küresel ve güncel tehditlere karşı “YENİ BİR SAĞLIK PARADİGMASI” oluşturmaya ihtiyacımız olduğu kesindir. Bugün yaptığımız gibi sadece kronik hastalıkları tedavi etmeye odaklanmak yani hastalık odaklı bir sağlık yaklaşımını ısrarla uygulamak yerine buna ek olarak kronik hastalıkları önlemeye, geciktirmeye ya da hafifletmeye yönelik yeni bir “sağlık yaklaşımı modeli” üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor. Eğer bunu yapmazsak çok geç değil, 50’li yaşlarda bile “bir gün kalp, diğer gün şeker, öbür gün hipertansiyon, bir başka gün romatizma, daha sonraki gün de bir sinir hastalıkları uzmanının kapısını çalmak, poliklinik sıralarında aksırıp öksürerek bekleyip hastane yataklarında zaman harcamak” vazgeçilmezlerimiz olacaktır. Üstelik bu hastalıkların çoğu adlarından da anlaşılacağı üzere geçip gitmek bilmeyen yok olup kaybolmayan sürekli ilaç tedavisi, doktor takibi, hastane bakım ve desteği gerektiren neticede de omuzlarımıza muazzam bir ekonomik yük de yükleyen sorunlardır.

ÖNLEMEK DAHA KOLAY VE DAHA UCUZDUR

Şu bilgi net ve açık: Kronik hastalıkların çoğunu erken dönemde tanımlayıp önleyebiliriz. Bu mümkün olmazsa gelişme süreçlerini yavaşlatabiliriz. Zararlarını hafifletip hasarlarını minimumda tutabiliriz. İlerleme süreçlerinde bile onları akıllı stratejilerle kontrol altında tutup etkilerini sınırlayabiliriz. Bunun için önümüzde tek bir yol var: Koruyucu ve önleyici tıbbi denetimleri ihmal etmemek, bu öngörülebilir sağlık sorunları karşısında daha hızlı ve daha aktif davranmak! Eğer böyle yaparsak o hastalık ya da sorunların çoğunu tamamen önleyebilir, ciddi ölçüde geriletebilir, hatta bazen “yok hükmüne” bile indirebiliriz. Peki nasıl? Katılımcı, dikkatli, bilgili, ciddi ve iyi planlanmış sağlık denetimlerinden geçerek ve doğru yaşam tarzı plan değişikliklerini zamanında yaparak, yaşam tarzımızdaki yanlışların üzerine birer çarpı atıp doğrularımızı çoğaltarak!

 

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde