10 Kasım’da unutulmaz bir veda: Atatürk’ün anısına duygu yüklü bir konser
Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anma günü olan 10 Kasım, bu yıl Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nun AKM Tiyatro Salonu’nda düzenlediği özel bir konserle taçlandırıldı. Şef Mehmet Güntekin’in yönetiminde gerçekleşen bu anlamlı etkinlik, Atatürk’e saygı duruşuyla başladı ve iki bölümden oluşan bir programla devam etti.
0
Elif Yıldız HARMANKAYA
AKM Tiyatro Salonu’ndaki birinci bölümde koro, Türk müziğinin zarif ezgileriyle 7 parça seslendirdi. İzleyicilerin alkışları, her bir notanın Atatürk’ün aziz hatırasına bir saygı duruşu niteliğinde olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu bölümün ardından sahneye çıkan solist Hakan Hataylı, ikinci bölümde dört parça ile seyircilere unutulmaz bir dinleti sundu. Hataylı’nın yorumları, dinleyenlerin kalbine dokunarak onlara derin bir duygu seli yaşattı.
ATATÜRK'ÜN DOĞDUĞU TOPRAKLARIN EZGİLERİ
Konserin ilerleyen dakikalarında koro, Atatürk’ün doğduğu toprakların ezgilerini yansıtan dört Rumeli türküsünü seslendirdi. Bu türküler, salonu dolduran izleyiciler için Atatürk’ün hatırasını bir kez daha canlı kılarken, geçmişin izlerini ve o dönemin duygusal bağlarını hissettirdi. Hatta Atatürk tarafından repertuara kazandırılmış olan 'Pencere Açıldı Bilal Oğlan' türküsü, dinleyenlere onun müzik zevkini ve müziğe olan bağlılığını hatırlattı.
HAKAN HATAYLI İÇİN DUYGUSAL VEDA
Konserin sonunda, sanat yolculuğunda 37 yılını geride bırakan Hakan Hataylı için duygusal bir veda anı yaşandı. Emekliliğe ayrılan Hataylı, tüm salonun ayakta alkışları eşliğinde kendisine takdim edilen plaketi kabul etti. Bu özel törende izleyiciler, Hataylı’nın yıllardır sanat ve müzik alanındaki katkılarına olan minnettarlıklarını gösterdi. Plaketini aldıktan sonra sahnede bayrağı genç sanatçılara devreden Hataylı, geride bıraktığı mirası koroya yeni katılan sanatçılara emanet etti.
Bu anlamlı konser, Atatürk’e duyulan sevgi ve saygının yanı sıra sanata ve sanatçılara gösterilen vefanın da bir simgesi olarak hafızalarda yer etti. Türk müziğine olan ilgisi henüz gençlik yıllarında başlayan Atatürk, Harp Okulu’ndaki arkadaşlarıyla şarkılar söylemek için bir grup kurmuş ve bu çalışmaları daha disiplinli hale getirmek adına dönemin usta müzisyenlerinden Giriftzen Asım Bey’i davet etmişti. Bu küçük girişim, Atatürk’ün Türk müziğine olan sevgisini ve onun klasik Türk müziği mirasına gösterdiği özeni ortaya koyan ilk adımlardan biri olmuştu.
Bugün, Atatürk’ün izinde gerçekleştirilen bu konser, onun Türk müziğine olan ilgisini bir kez daha yüreklerde canlandırdı ve izleyenlere sanatın gücünü hissettirdi.
patronlardunyasi.com
