Türkiye"nin AB"ye sunduğu “B planı” denilen sürpriz öneri, başkentte kriz yarattı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt “Bize sormadılar, öneriyi TV"den öğrendim” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Dışişleri kaynakları, hükümetin talimatı çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı"nın da Genelkurmay Başkanlığı"nın da bilgilendirildiğini açıkladı. Ancak aynı kaynaklar, Cumhurbaşkanlığı"ndan da Genelkurmay"dan da görüş istenmediğini ifade ettiler.
Hükümetin, kritik öneri kararı konusunda kimseye sormadan karar alıp gizlice AB"ye ilettiğinin ortaya çıkması, muhalefetin de tepkisine yol açtı.
"İşin özü" anlatıldı
Edinilen bilgiye göre gerek Genelkurmay Başkanlığı"na, gerekse Cumhurbaşkanlığı"na, Türkiye"nin dönem başkanı Finlandiya aracılığıyla AB"ye sunacağı önerinin “içeriği” anlatıldı. Bu bilgilendirmelerde Türkiye"nin şu unsurları amaçladığı aktarıldı:
* Kıbrıs konusundaki sorunun, Birleşmiş Milletler çatısı altında bir çözüme yönlendirilmesi...
* Bu yönelişe, AB Konseyi"nin de (imale edilmesi) yönlendirilmesi...
* Böylece Kıbrıs konusunda, BM çatısı altında çözüme yönelik çabaların başlatılması ve sorunun AB ile bağının kopartılması...
Zamanlama anlatılmadı
Genelkurmay Başkanlığı ya da Cumhurbaşkanlığı bilgilendirilirken, sadece planın unsurları ve amaçlarını anlatmakla yetinilmesi, “zamanlamaya” ilişkin ayrıntılara ise değinilmemesi, Genelkurmay karargahında tepki yarattı. Başbakan"ın ve Dışişleri Bakanı"nın AB dönem Başkanı Finlandiya"ya şifahen ve “non paper” (resmi olmayan yazı) ile ilettikleri önerinin Finlandiya"da basına sızması, Ankara"yı karıştırdı. TBMM Dışişleri Komisyonu toplantısında muhalefet partisi milletvekilleri “Türkiye"nin önerisinin Finlandiya"dan öğrenilmesine” tepki gösterdi.
Paşa"nın sözleri AB"yi karıştırdı
Orgeneral Büyükanıt"ın, limanlar önerisine ilişkin sert çıkışı, Avrupa Birliği"nin (AB) 25 ülkesinin Daimi Temsilcilerinden oluşan COREPER toplantısına da yansıdı. Büyükanıt"ın çıkışının ardından AB diplomatları da ikiye ayrıldı, 25 ülkenin Türkiye tartışması sırasında "limanlar önerisine" karşı iki farklı görüş dile getirildi.
1 BU ÖNERİ DAHA DOĞMADAN ÖLDÜ
* Finlandiya"nın Daimi Temsilcisi oturumu şöyle açtı: "Son 24 saat içerisinde elimize Türkiye"nin önerisi ne yazık ki geçmedi." Yunanistan"ın Daimi Temsilcisi Kaskarellis, Büyükanıt"ın çıkışını anlattı.
* Rum Büyükelçisi Nikos Emiliou şöyle dedi: Ordu öneriye karşı çıkıyorsa, Ankara"nın böyle bir öneri yapacağı konusunda kim inandırabilir bizi? Büyükanıt çukur kazdı ve öneriyi gömdü. Artık öneri öldüğüne göre bu konuyu geçelim.
2 ASKER KARŞIYSA ÖNERİYİ DESTEKLEYELİM
* Ancak İngiltere"nin Daimi Temscilcisi John Grant, İsveç"in Daimi Temsilcisi Sven-Olof Petersson"ın da aralarında bulunduğu Kuzey ülkelerinin temsilcileri, aslında askerin Türkiye"de bir öneriyi desteklememesinin “olumlu bir gidişata işaret” ettiğini belirterek şu çıkışı yaptılar: “Asker öneriye karşı çıktıysa, gidişat iyi demektir. Bu da Türklerin iyi bir öneri yaptığı anlamına gelir. İşte bu nedenle öneriyi ciddiye almalı ve desteklemeliyiz.”
HÜKÜMET BİZE SORMADI
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, dün Hürriyet Gazetesi"nde yayınlanan açıklamasında, limanlar önerisiyle ilgili “Şunu açık şeçik söylüyorum. Off the record demiyorum. Bizim görüşümüz alınmadı. Kimse bu konuda bize bir şey söylemedi” dedi. Büyükanıt, röportajında şunları da söyledi:
* Türk Silahlı Kuvvetleri"nin resmi görüşü nasıl alınır bellidir. Biz resmi görüşümüzü yazılı olarak veririz.
* Bugüne kadarki bizim resmi görüşümüz devletin resmi görüşüydü. Şudur: Çözüm BM zemininde olacaktır. Yani parça parça şunu ver, şunu al şeklinde değil.
* Bize göre hükümetin bu açılımı, devletin resmi görüşünden sapma anlamına gelmektedir.
* Bizim görüşümüzü alıp kabul etmeyebilirler. Ama Silahlı Kuvvetlerin başındaki insan böyle bir kararı televizyondan öğrenmemeli. Orada 40 bin askerini bulunduran bir kurumun, böyle önemli bir karardan haberdar edilmesi, görüşünün alınması gerekmez mi?
B planı AKP"yi de böldü
Hükümetin, AB"ye sunduğu Kıbrıs önerisi AKP içinde de farklı değerlendirmelere neden oldu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt"ın “TV"den öğrendim, haberim yoktu” sözlerine AKP"lilerin büyük bölümü destek verdi.
Risk hükümete ait
Dengir Mir Mehmet Fırat (Genel Başkan Yardımcısı): Acil bir durum ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Genelkurmay"a bilgilendirme yapılamamıştır. Burada her hangi bir art niyet olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta, bu işin riski hükümete aittir.
Paşanın söylemi önemli
Ertuğrul Yalçınbayır (Başbakan Eski Yardımcısı- Bursa Milletvekili): Kıbrıs, dış güvenliği ilgilendiren bir konu. Öncelikle Milli Güvenlik Kurulu"nda değerlendirilmesi gerekir. Büyükanıt"ın "haberim yoktur" sözü önemli bir söylemdir. Cumhurbaşkanı"nın başkanlığında MGK"da ele alınmış olsa ve daha sonra hükümete tavsiyede bulunulsa doğru olan bu idi.
Paşa bilgilendirilmeliydi
Ersönmez Yarbay (AKP- Ankara): Hükümetin son açılımını olumlu buluyorum. Ancak AB ile yürütülen müzakereler konusunda bilgi verilmeli, halk bilinçlendirmeli. Hükümetin Genelkurmay Başkanlığı"nı bilgilendirmemesi iyi olmamıştır. Çünkü kurumlar arası uyum önemli.
Sadece 3 bakan haberdar edildi
* Erdoğan ve Gül"e, “izlenebilecek politikalar” bizzat Dışişleri Bakanlığı"nın Kıbrıs uzmanı yeni Müsteşarı Büyükelçi Ertuğrul Apakan tarafından sunuldu.
* NATO zirvesi nedeniyle Finlandiya Başbakanı Erkki Vanhanen"in, 1 Aralık Cuma günü Ankara"ya gelmek istediğini resmen bildirmesi üzerine Dışişleri Bakanlığı “acilen seçenek hazırlığı” yaptı.
* B planı 29 Kasım Çarşamba günü Riga"daki NATO zirvesinden dönen Erdoğan"a sunuldu.
* Başbakan Erdoğan, Bakan Gül"le birlikte, kendisine sunulan bu seçenekler arasından “son ve kesin” seçimini ise tam bir gün sonra yaptı.
* Erdoğan, Vanhanen görüşmesinden önce, Ankara"nın tutumunu netleştirebilmek amacıyla, Cumhurbaşkanı Sezer"in 30 Kasım akşamı Çankaya Köşkü"nde verdiği Yüksek Askeri Şura yemeğine de katılmadı. Mazeret olarak Fin Başbakanı ziyareti öncesinde çalışacağını bildirdi.
* Diplomatlarla toplantıda aynı zamanda, Başbakan"ın bahsettiği, ancak ayrıntılarını açıklamadığı C planı da belirginleştirildi.
* Erdoğan, öneriyi ilk olarak 1 Aralık"ta günübirlik ziyaret için Ankara"ya gelen Finli Meslektaşı Vanhanen"e anlattı. Ancak planın sızmaması için Başbakan, “lütfen bunu gizli tutunuz” dedi.
* Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül"ün son kararı verdikleri Türkiye"nin “B planı”nın ayrıntıları, hükümet üyeleriyle de paylaşılmadı. Sadece, Başmüzakereci Ali Babacan ve hukuksal konularda görüş alınan Adalet Bakanı Cemil Çiçek plandan haberdar oldu.
* Planın çatısını, Bakanlık"ın Kıbrıs uzmanı olan yeni Müsteşar Büyükelçi Ertuğrul Apakan çattı. Ancak, Paris"te UNESCO temsilciliğine atanan, ancak hâlâ bu görevine başlamayan eski Müsteşar Ali Tuygan da, plan hazırlıklarına ilişkin her safhadan haberdar edildi, görüşleri alındı. Plan, 7 diplomat tarafından kağıda döküldü.
"Siyaset netice alma sanatıdır"
Başbakan Erdoğan, "Kıbrıs"ı veriyoruz" eleştrilerine sert yanıt verdi. Erdoğan, “Biz emin adımlarla yürüyoruz, siyaset netice alma sanatıdır. Merak etmeyin kimse masada Kıbrıs"ı alamaz” dedi. Daha önce hiç kimsenin tanımadığı KKTC"nin, bugüne kadar izledikleri politika sayesinde, ilk kez Pakistan tarafından resmen davet edildiğini söyledi. Erdoğan, ad vermeden KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş"ın hiçbir yere resmen davet edilmediğini vurguladı. Erdoğan, Kıbrıs konusundaki gayretleri sonucu Mehmet Ali Talat"ın ayrıca BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ABD, İngiltere ve Alman dışişleri bakanları tarafından da davet edildiğini kaydederek şöyle dedi: “Bu ülkede taş üstüne taş koymayanlar bakıyorum bir şeyler söylüyorlar. Biz iş üretiriz. Siyaset netice alma sanatıdır. Kuru kuruya bağırma sanatı değildir. Biz işimize bakıyoruz. Emin adımlarla yürüyoruz. Kimse bizimle aşık atmasın. Yolculuğumuzda ilkelerimiz bellidir. Merak etmeyin kimse masada Kıbrıs"ı alamaz.”
Cuma çıkışında Bush"u aradı
Başbakan Erdoğan Sandıklı Ulu Camii"nde cuma namazını kıldıktan sonra ABD Başkanı George Bush ve Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ile bir telefon görüşmesi yaptı. ABD Başkanı Bush, Türkiye"nin AB üyeliğini desteklemeye devam ettiklerini ifade etti ve Erdoğan"a İran ve Suriye ziyaretlerini kastederek “Çok çalışıyorsunuz” dedi. Başbakan Erdoğan"ın Karamanlis"i de sürece yapıcı katkıda bulunmaya davet ettiği bildirildi.
Öneriler yeterli değil
AB Dönem Başkanı Finladiya"nın Başbakanı Matti Vanhanen, Türkiye"nin önerilerinin, AB ile olan yükümlülüklerinin yerine getirilmesi konusunda yeterli olmadığını bildirdi. Vanhanen, Helsinki"den Belçikalı gazetecilere yaptığı açıklamada, “Türkiye"nin önerileri yeterli değil. Ancak AB için olumlu bir işaret olarak görüyorum” dedi. Vanhanen, AB dışişleri bakanlarının, pazartesi günü Brüksel"de yapacakları toplantıda bir sonraki adımın ne olacağına karar vermelerini beklediğini de belirtti.
"Müzakerelere 1 yıl ara verelim"
Türkiye"nİn AB üyeliğine hiç de sıcak bakmayan Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Türkiye"nin üyelik müzakerelerine en az bir yıl ara verilmesini talep ederken tam üyelik yerine “Türk-Avrupa Topluluğu” nun kurulması formülünü ortaya attı. Plassnik, şunları söyledi: “Bu zaman içinde Türkiye"de gelecek yıl seçimler yapılacak. Kıbrıs Rum Kesimi"nde ise 2008 yılında seçimler olacak. Bu arada Türkiye"de AB yolunda bir takım belirsizliklerin netleşmesi için uygun bir fırsat elde edilecek.”
Muhatap hükümet onlar konuşsun
DYP LİDERİ MEHMET AĞAR- “Benim iktidarım döneminde asker konuşmaz” diyen DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, hükümetin AB"ye yönelik sürpriz son dakika kararına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt"ın gösterdiği tepkiyi dün itibariyle değerlendirmekten kaçındı. Ağar, “muhatabın hükümet olduğunu” belirterek “Öncelikle onların bir açıklama yapması gerekiyor” dedi.
AKP kötü bir poker oyuncusu
CHP"Lİ HASAN FEHMİ GÜNEŞ: “Bu karar keyfi yönetim anlayışının göstergesidir. Ciddi bir devlet aygıtında bu tür uygulamalara rastlanmaz. Ciddi devlet yönetiminde böylesi önemli kararlar, devlet aygıtının üst bölümleriyle paylaşılır. Devlet ayaküstü yönetilir mi? Hükümet poker masasında yeni bir el sürer, yeni bir rest çeker gibi bu teklifi ortaya attı. Teklif onur kırıcıdır, restleşmeye açıktır.”
Böyle pazarlık yapılmaz
RAUF DENKTAŞ: “Kıbrıs Türkleri üzerindeki ambargo, izolasyon bir bütündür, sepettir, pakettir. Bunun bir tanesini alıp da "Sen bunu yaparsan ben de sana bunu yaparım" demek, "aman diğerini de kaldır" dediğimizde Rum"a bir şey daha vereceğiz anlamına gelir. Adım adım bir şeyler teslim etmek anlamına gelir. Nerede durulacağı belli değil. Dünyanın hiçbir yerinde böyle pazarlık görmedim.”
Vatan